Türk mutfağı yalnızca lezzetleriyle değil, taşıdığı kültürle de dünyanın en zengin mutfaklarından biri. Bu listeyi hazırlarken yalnızca yemek isimlerini sıralamak değil; onların geldiği topraklara, kokularına ve hikâyelerine de ışık tutmak istedim. Her yemeğin yanına, onun asıl çıktığı ve yaşadığı yöresini özellikle belirttim. Çünkü bazı tatlar vardır ki, kendi toprağında, kendi insanının ellerinde ve kendi havasında bir başka güzel olur. Elbette bu yemekleri Türkiye’nin dört bir yanında bulmak mümkün; ama eğer yolunuz düşerse, onları doğdukları topraklarda tatmanız bambaşka bir deneyim olacaktır. Belki tam aynı tadı bulamayabilirsiniz ama eminim ki, nerede yerseniz yiyin bu yemekleri seveceksiniz. İşte karşınızda Türkiye Yemekleri Rehberi! İyi okumalar efendim 🙂
ETLİ ANA YEMEKLER (KEBAPLAR & GÜVEÇLER)
1. İskender Kebap – Bursa, Marmara
Kıtır pide parçalarının üzerine yerleştirilen incecik kesilmiş döner dilimleri, sıcak domates sosu ve eritilmiş tereyağıyla buluştuğunda ortaya çıkan bu lezzet, yoğurtla taçlanarak adeta bir sofralık gösteriye dönüşür. 19. yüzyılda Bursa’da İskender Efendi tarafından yaratılan bu kebap, her ne kadar ismiyle Büyük İskender’e bir gönderme gibi görünse de, asıl efsanesi ustasının maharetiyle başlamıştır. Türk mutfağında kebabın en rafine hallerinden biri olarak kabul edilir.
2. Alinazik Kebabı – Gaziantep, Güneydoğu Anadolu
Közlenmiş patlıcan püresinin üzerine sarımsaklı yoğurt ve ardından kıymalı ya da kuşbaşı etli kebabın eklendiği bu muhteşem yemek, hem sunumuyla hem lezzetiyle gerçek bir Antep klasiğidir. Rivayete göre adını, saraydan gelen misafire “Ali nazik olmuş bu yemek” denmesiyle alır. Yoğun aroması ve ipeksi dokusuyla sofraların yıldızı olur.
3. Tas Kebabı – İstanbul & İç Anadolu
Kuşbaşı etin, soğan, havuç ve patatesle birlikte ağır ateşte pişirilerek tas gibi yuvarlak kaplarda servis edildiği bu yemek, Osmanlı mutfağından günümüze taşınmış klasik bir et yemeğidir. Genellikle pilav eşliğinde sunulur ve lokum gibi et yapısıyla “annelerimizin yemeği” olarak bilinir.
4. Testi Kebabı – Kapadokya, İç Anadolu
Et ve sebzelerin toprak testinin içine yerleştirilip fırınlanarak pişirildiği bu geleneksel yemek, servis sırasında testinin kırılmasıyla hem damaklara hem gözlere hitap eder. Hititlerden bu yana kullanılan testi, bu yemekte sadece bir pişirme kabı değil, kültürel bir sembol haline gelmiştir.
5. Karnıyarık – İç Anadolu & Marmara
Ortadan yarılarak kızartılan patlıcanların içine soğan, kıyma ve domatesten oluşan harç doldurularak fırınlanan karnıyarık, klasik Türk mutfağının gözde yemeklerinden biridir. Yanında pirinç pilavıyla servis edilerek sofralarda dengeli bir öğün sunar.
6. Etli Nohut – Tüm Anadolu
Kuzu etiyle pişirilen nohut yemeği, Anadolu’da neredeyse her evin kış menüsünde baş köşededir. Kimi zaman sucuklu ya da pastırmalı versiyonları da yapılır. Pilavla birlikte servis edilince “anne yemeği” nostaljisini zirveye taşır.
7. Soğan Yahnisi – İç Anadolu & Ege
Bütün küçük soğanların kuzu etiyle birlikte kısık ateşte pişirilmesiyle yapılan soğan yahni, Osmanlı’dan bu yana özellikle kış aylarında tercih edilen, doyurucu ve aromatik bir yemektir. Hafif tatlımsı lezzetiyle damakta iz bırakır.
8. Islama Köfte – Adapazarı, Marmara
Sakarya’nın gözbebeği olan ıslama köfte, sadece köfteden ibaret değildir; altına dizilmiş et suyuna batırılmış kızarmış ekmek dilimleriyle birlikte sunulur. Üzerine yerleştirilen ızgara köfteler, domates ve biber eşliğinde servis edilir. Et suyunun verdiği aroma sayesinde her lokması adeta geçmişin tatlarını taşır. Bu yemek, Sakarya’daki yöresel mutfak festivallerinde başrolde yer alır.
9. Saç Kavurma – İç Anadolu & Doğu Anadolu
Küp doğranmış kuzu veya dana etinin, biber ve domatesle birlikte sac tava üzerinde yüksek ateşte kavrulmasıyla hazırlanan saç kavurma, özellikle yayla sofralarının ve kalabalık aile yemeklerinin baş tacıdır. Sıcak sacın üzerindeki ses eşliğinde gelen dumanıyla birlikte iştahları kabartır, yanında lavaş ve ayranla tam bir ziyafete dönüşür.
10. Tandır Kebabı – Konya, İç Anadolu
Tandırda ağır ateşte pişen kuzu eti, lif lif ayrılır ve yumuşacık dokusuyla damakta dağılır. Konya mutfağının en bilinen temsilcilerinden olan bu kebap, Selçuklu saray geleneğinin modern yansımasıdır.
Kaz Eti – Kars, Ardahan
Kars ve çevresinde, özellikle kış aylarında hazırlanan kaz eti, genellikle tandırda veya fırında uzun süre pişirilerek servis edilir. Yağ oranı yüksek ve aromatik bir et olduğu için özel gün sofralarında baş köşeye konur. Kars kazı, soğuk iklime uyumlu, yoğun lezzetiyle dikkat çeker. Yanında bulgur pilavı ve tereyağlı yufka ile servis edilir.
IZGARA & SOKAK LEZZETLERİ
11. Döner – Tüm Türkiye
Dikey şişte ağır ağır dönen ve odun ateşinde pişirilen döner, hem Türkiye’de hem de dünyanın dört bir yanında tanınan bir lezzettir. Dürüm veya tabakta pilav üstü şeklinde sunulan döner, Türk fast food anlayışının en köklü temsilcisidir.
12. Kokoreç – İstanbul & İzmir
Kuzu bağırsağının şişe sarılıp odun ateşinde çevrilerek pişirildiği kokoreç, baharatla zenginleştirilip ince ince kıyılarak ekmek arasında servis edilir. Cesur bir sokak lezzeti olan kokoreç, özellikle gece saatlerinde müdavimlerinin favori tercihlerindendir.
13. Ciğer Tava – Edirne, Trakya
İncecik doğranıp una bulanarak kızgın yağda çıtır çıtır pişirilen ciğer, Edirne’nin simge yemeklerinden biridir. Yanında kuru biber ve soğanla servis edilen bu lezzet, Osmanlı’dan günümüze uzanan bir sokak klasiğidir. Edirne’ye gidip ciğer yememek, neredeyse şehri görmemiş sayılır.
14. Kanat Izgara – Tüm Türkiye
Tavuk kanatlarının özel baharat karışımıyla marine edilip mangalda ya da ızgarada pişirilmesiyle elde edilen bu lezzet, Türkiye’de mangal kültürünün vazgeçilmez parçasıdır. Özellikle yaz akşamlarında piknik alanlarında ya da ev balkonlarında sıklıkla yapılır. Yanında közlenmiş biber ve domatesle servis edilir.
15. Çiğ Köfte – Şanlıurfa, Güneydoğu Anadolu
Etli ya da etsiz olarak hazırlanan çiğ köfte, ince bulgurun baharatlarla yoğrulmasıyla yapılır. Efsaneye göre Hz. İbrahim’in ateşe atılmadan önceki dönemde pişirme imkânı olmadığından, bu yemek çiğ olarak hazırlanmış. Yani sadece lezzetiyle değil, kökenindeki anlatısıyla da dikkat çeker.
16. Lahmacun – Şanlıurfa & Gaziantep, Güneydoğu Anadolu
İncecik hamurun üzerine baharatlı kıyma harcı yayılır, taş fırında çıtır çıtır pişirilir. Yanında bol yeşillik ve limonla servis edilen lahmacun, Güneydoğu’nun pratik ama etkileyici sokak lezzetlerinden biridir. Kimi zaman “Türk pizzası” olarak tanımlansa da, kendine has bir kimliği ve kültürü vardır.
17. İçli Köfte – Hatay, Güneydoğu Anadolu
İnce bulgurla yoğrulmuş dış kabuğun içine cevizli, soğanlı kıyma harcı yerleştirilerek yapılan içli köfte, hem haşlanarak hem de kızartılarak sunulur. Şekliyle dikkat çeken bu lezzetli cevizli bomba, misafir sofralarının baş köşesinde yer alır. Hatay ve Adana’da çok sevilen bir gelenektir.
18. Arnavut Ciğeri – İstanbul, Osmanlı Mutfağı
Küp doğranmış kuzu ciğeri una bulanarak kızartılır, yanında kızarmış patates, sumaklı soğan ve maydanozla servis edilir. Osmanlı döneminde Arnavut mutfak kültüründen etkilenerek İstanbul’a gelen bu tarif, zamanla Türk mutfağının klasiklerinden biri haline geldi. Soğuk ya da ılık servis edilir, meze olarak da sıkça sunulur.
HAMUR İŞLERİ & BÖREKLER
19. Mantı – Kayseri, İç Anadolu
Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan bir lezzet olan mantı, hamurun içine kıyma konularak bohça gibi kapatılır ve kaynar suda pişirilir. Sarımsaklı yoğurt ve kızgın tereyağlı sosla birleştiğinde hem göze hem damağa hitap eder. Kayseri mantısı, “bir kaşığa kırk tane” sığdırma iddiasıyla ustalık göstergesi sayılırken, geleneksel olarak evlenme çağına gelen genç kızların hünerlerini sergilediği bir yemek olarak da kültürel hafızada yerini almıştır.
Gül Mantı Kayseri, İç Anadolu
Yufkanın kıymalı harçla sarılıp gül şekli verilerek fırınlanmasıyla hazırlanan bu mantı türü, hem sunumu hem de lezzetiyle göz doldurur. Özellikle Kayseri ve İç Anadolu’da yapılır. Yoğurt ve sosla servis edilir.
20. Gözleme – Tüm Anadolu
İnce açılmış yufkaların içine peynir, patates, kıyma ya da ıspanak gibi iç harçlar konularak sac üzerinde pişirilen gözleme, hem köy kahvaltılarının hem de sokak tezgâhlarının vazgeçilmezidir. Anadolu’nun geleneksel el emeği ürünlerinden olan gözleme, annelerin çocuklarına sabah sürprizidir adeta.
21. Ispanaklı Börek – Trakya & Marmara
İncecik açılmış yufkaların arasına ıspanak, peynir ve bazen soğan eklenerek hazırlanan bu börek, fırında kızarana dek pişirilir ve kahvaltıdan akşam yemeğine kadar her öğüne eşlik eder. Türk mutfağının börek zenginliği içinde en sevilen sebzeli versiyonlardan biridir.
22. Erişte – İç Anadolu
Evlerde kadınlar tarafından açılıp kesilen erişte, genellikle yoğurtlu, cevizli ya da tereyağlı olarak servis edilir. Geleneksel kış hazırlıklarının önemli bir parçasıdır ve aileyle yapılan imece usulüyle daha da anlam kazanır.
23. Fırında Mücver – Ege Bölgesi
Kabak, yumurta, un, taze otlar ve peynirle hazırlanan mücverin daha hafif versiyonu olan fırında mücver, Ege’nin sağlıklı yaşam anlayışını mutfağa taşır. Özellikle yaz akşamlarında soğuk soğuk servis edilen bu yemek, yanında yoğurtla enfes bir uyum yakalar.
24. Bazlama – İç Anadolu & Orta Karadeniz
Maya ile kabartılmış yumuşak ve kalınca ekmekler sacda pişirilerek elde edilir. Genellikle tereyağı ve peynirle birlikte tüketilir. Kırsal kesimlerde kahvaltıların temel unsurudur ve bazlama kokusu çoğu için çocukluğun kokusudur.
Kete – Erzurum, Kars, Ardahan
Doğu Anadolu mutfağının vazgeçilmezlerinden biri olan kete, kavrulmuş un veya cevizli harçla doldurulmuş yumuşacık bir hamur işidir. Genellikle kahvaltılarda veya çay saatlerinde tercih edilir. Tok tutucu özelliğiyle özellikle soğuk bölgelerde sevilerek tüketilir. Erzurum, Kars ve Ardahan gibi şehirlerde farklı versiyonları bulunur.
Pide Samsun, Tokat, Karadeniz
Uzun ve ince açılan hamurun üzerine kıyma, peynir, pastırma gibi malzemeler konularak taş fırında pişirilen pide, Karadeniz ve İç Anadolu’nun fırın kültürünün en ikonik lezzetlerinden biridir. Açık veya kapalı olarak hazırlanır. Kıtır kenarları ve bol malzemesiyle her damak zevkine hitap eder.
ÇORBALAR & SULU YEMEKLER
25. Kuru Fasulye – Karadeniz & İstanbul
Türk sofralarının en temel ev yemeklerinden biri olan kuru fasulye, tereyağında kavrulmuş soğan ve salçayla birlikte ağır ateşte pişirilir. Çoğunlukla pilavla birlikte servis edilir ve “milli yemek” olarak adlandırılır. Hatta öyle ki, İstanbul’daki bazı kuru fasulyeciler kuyruklar oluşturarak bu mütevazı yemeği adeta bir ritüele dönüştürmüştür.
26. Keşkek – Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu
Buğday ve etin uzun saatler boyunca dövülerek pişirilmesiyle oluşan keşkek, özellikle düğün ve bayram sofralarının vazgeçilmezidir. Anadolu’da bereketin simgesi sayılır ve toplulukla yapılan bir yemeğin temsilcisidir.
27. Ayran Aşı (Soğuk Çorba) – Doğu Anadolu
Yoğurt, buğday ve nane ile hazırlanan bu ferahlatıcı çorba özellikle yaz aylarında tercih edilir. Yöresel olarak “yayla çorbası”ndan farklı olarak soğuk tüketilir.
28. Yoğurt Çorbası (Yayla Çorbası) – Doğu Anadolu ve Karadeniz
Yoğurt, pirinç, un ve nane ile yapılan bu şifa kaynağı çorba, özellikle kış aylarında hastalıklardan korunmak için tercih edilir. Kaynamış yoğurdun sabırla kesilmeden pişirilmesi ustalık ister. Sade görünümünün ardında hem kültürel hem de sağlıksal bir değer yatar.
29. İşkembe Çorbası – İstanbul, Trakya
İnce ince doğranmış işkembenin suda haşlanarak pişirildiği, üzerine sarımsaklı sirke ve acı biber sosunun eklendiği bu çorba, özellikle gece geç saatlerin veya sabahın erken saatlerinin vazgeçilmezidir. Osmanlı döneminde saray mutfağında da yer alan bu çorba, “geceyi kurtaran” yemek olarak bilinir.
30. Kelle Paça Çorbası – Doğu Anadolu & Trakya
Kuzu kellesi ve paçasının uzun saatler kaynatılmasıyla yapılan bu yoğun kıvamlı çorba, özellikle kış aylarında şifa niyetine içilir. Sarımsaklı sirke ve pul biberle servis edilmesi gelenek hâline gelmiştir. Anadolu’nun en güçlü geleneksel çorbalarındandır.
31. Beyran Çorbası – Gaziantep, Güneydoğu Anadolu
Sabah çorbası olarak tüketilen beyran, kuzu eti, pirinç, sarımsak ve bol acı biberle hazırlanan yoğun kıvamlı ve oldukça doyurucu bir çorbadır. Yorgunluğu alan ve bağışıklığı güçlendiren özelliğiyle Antep mutfağının sabah ritüelidir. Gün ağarırken lokantalarda sıraya girilen nadide tatlardandır.
32. Tutmaç Çorbası – Orta Anadolu
Kökleri Selçuklu mutfağına kadar uzanan tutmaç çorbası, erişte, yeşil mercimek ve yoğurtla hazırlanır. Sarımsaklı tadı ve keskin baharatlarıyla Anadolu’da özellikle kış aylarında tercih edilir. Geçmişte askerî seferlerde enerji verici çorba olarak sunulduğu bilinir.
33. Şehriyeli Tavuk Çorbası – Tüm Türkiye
Tavuk suyuna pişirilen arpa ya da tel şehriyeyle hazırlanan bu çorba, özellikle grip ve soğuk algınlığı zamanlarında kurtarıcı bir şifa kaynağıdır. Anne eli değmiş gibi sıcacık ve yumuşak yapısıyla her yudumda iyileştirici bir etkiye sahiptir.
34. Kapuska – Rumeli kökenli, Trakya ve İç Anadolu
Lahana, kıyma ve pirincin bir araya gelerek oluşturduğu bu doyurucu yemek, Balkanlardan Anadolu’ya göç edenlerin mutfağında sıkça görülür. Her ne kadar halk arasında “yoksul yemeği” olarak bilinse de, doğru malzeme ve emekle nefis bir ana yemeğe dönüşebilir.
Analı Kızlı Çorbası Adana – Güney Anadolu
İçli köfteyi andıran büyük “ana” köfteler ile minik “kız” köfteler yoğurtlu ya da salçalı sulu bir tabakta buluşur. Adana ve çevresine özgü bu çorba, hem doyurucu hem de anlamlıdır. Aile yapısını simgelediği için ismi çok sevilenler arasındadır.
Yüksük Çorbası Tarsus, Mersin – Akdeniz
Minik mantılar, nohut ve salçalı sosla pişirilerek hazırlanan yüksük çorbası, Akdeniz’in incelikli tatlarındandır. Hem çorba hem de ana yemek gibi doyurucudur. “Mantı çorbası” olarak da bilinir. Limonla servis edildiğinde ferahlatıcı bir etki yaratır.
ZEYTİNYAĞLILAR & MEZELER
35. Zeytinyağlı Yaprak Sarma – Ege & Marmara
Asma yapraklarının içine pirinçli, baharatlı ve kuş üzümlü harç konularak sarılan bu soğuk meze, Ege’nin hafif ve rafine mutfağını yansıtır. Zeytinyağı ve limonla parlatılan yaprak sarması, Osmanlı’dan günümüze zarafetle taşınmış bir tattır.
Lahana Sarması – Karadeniz, Trakya
Haşlanmış lahana yapraklarına pirinçli ya da kıymalı harç sarılarak yapılan lahana sarması, özellikle kış sofralarının yıldızıdır. Karadeniz’den Trakya’ya kadar pek çok bölgede farklı tekniklerle hazırlanır. Ekşili ve baharatlı tadıyla iştah kabartır. Yanında yoğurtla servis edildiğinde lezzeti tamamlanır.
Biber Dolması – Ege, Marmara
İnce kabuklu dolmalık biberlerin içerisine pirinçli ya da kıymalı iç harç doldurularak hazırlanan bu klasik yemek, neredeyse her sofrada kendine yer bulur. Zeytinyağlı versiyonu soğuk servis edilirken, kıymalı olanı sıcak yenir. Limon ve yoğurtla sunulduğunda lezzeti daha da artar. Yazın en çok sevilen dolmalarındandır.
Mumbar Dolması – Mardin, Şırnak, Gaziantep
Koyunun ince bağırsağının temizlenip pirinçli ve baharatlı harçla doldurulmasıyla yapılan mumbar dolması, özellikle Şırnak, Mardin ve Urfa gibi şehirlerde sıkça yapılır. Temizliği ve hazırlığı zahmetli olduğu için genellikle özel günlerde hazırlanır. Baharatların ağırlığı ve kıvamı onu unutulmaz kılar. Yanında ayranla harika gider.
Ekmek Dolması – Uşak, Afyon – İç Ege
Yuvarlak köy ekmeğinin içi oyularak kıymalı ya da tavuklu iç pilavla doldurulup fırında pişirilmesiyle hazırlanan bu yemek, özellikle İç Ege’nin yöresel tariflerinden biridir. Hem ekmek hem ana yemek bir arada sunulur. Ekmek dışının çıtır, içinin yumuşacık olması bu yemeğin en özel yanıdır. Doyurucu ve gösterişli bir sunumla sofraya gelir.
Soğan Dolması – Urfa, Diyarbakır
Soğanın kat kat yaprakları dikkatle ayrılarak, içine kıymalı ve baharatlı harç doldurulmasıyla yapılan bu dolma türü, özellikle Güneydoğu Anadolu’da yaygındır. Hafif tatlımsı aromasıyla diğer dolma çeşitlerinden ayrılır. Salçalı sosla birlikte fırında ya da tencerede pişirilir. Lezzeti kadar sunumu da oldukça göz alıcıdır.
36. Kuzu Etli Enginar – İzmir, Ege
Taze enginar çanaklarının içine kuzu eti, havuç ve bezelye doldurularak zeytinyağında pişirilmesiyle yapılan bu zarif yemek, Ege’nin sağlık ve estetik dolu mutfağının örneklerindendir. İlkbahar aylarında pazarlarda enginarların çıkmasıyla birlikte sofralarda da yerini alır.
37. Zeytinyağlı Havuç Tarator – Ege & Akdeniz
Rendelenmiş havucun zeytinyağında çevrilip yoğurt, sarımsak ve cevizle buluşturulmasıyla oluşan bu meze, hafifliği ve ferah tadıyla özellikle yaz sofralarında yer bulur. Ege mutfağının meze anlayışının en sade ama en etkili örneklerinden biridir.
38. Kabak Borani – Şanlıurfa & Doğu Anadolu
Küçük küçük doğranmış kabakların yoğurt, sarımsak ve naneli yağla birleştiği bu hafif ve sağlıklı yemek, özellikle yaz aylarında soğuk servis edilir. Borani kelimesi eski Farsça’dan gelir ve yoğurtla yapılan sebzeli yemekleri ifade eder. Anadolu’nun pek çok yerinde farklı versiyonları bulunur.
39. Cacık – Tüm Türkiye
Yoğurt, rendelenmiş salatalık, nane ve zeytinyağıyla hazırlanan cacık, özellikle sıcak yaz günlerinde soğuk bir nefes gibidir. Osmanlı döneminden bugüne kadar her sofraya uyum sağlayan bu yan yemek, aynı zamanda Türk mutfağının ferahlatıcı temsilcisidir.
40. Acılı Ezme – Güneydoğu Anadolu
Domates, biber, sarımsak, maydanoz ve nar ekşisiyle hazırlanan acılı ezme, kebapların yanında olmazsa olmaz bir mezedir. Antepli ustaların elinden çıkan versiyonu, acının en rafine halini sunar. Genellikle küçük tabaklarda sunulur ama etkisi büyük olur.
41. Menemen – Ege Bölgesi
Zeytinyağında sotelenmiş biber ve domatesin üzerine kırılan yumurtayla hazırlanan menemen, özellikle kahvaltıların vazgeçilmezi. Ege mutfağının sadeliği ve tazeliğini yansıtan bu yemek, “soğanlı mı, soğansız mı?” tartışmasıyla Türkiye’nin en popüler mutfak sohbetlerinden birine de ilham olur.
42. Kısır – Güneydoğu & İç Anadolu
İnce bulgurun sıcak suyla ıslatıldıktan sonra salça, limon suyu, nar ekşisi, zeytinyağı ve taze yeşilliklerle yoğrulmasıyla hazırlanan kısır, hem hafif hem de besleyici bir lezzettir. Kadın günlerinin, yaz sofralarının ve “acıkmadan önce yenen” anların klasik eşlikçisidir. Her yörenin elinden farklı çıkar ama ortak nokta: bol limon, bol sohbet. Kimi zaman marulla dürüm yapılır, kimi zaman çatal bile gerekmez!
43. Mercimek Köftesi – Adıyaman & Gaziantep
Haşlanmış kırmızı mercimekle ince bulgur yoğrulur, salçayla renklendirilir. Limon sık, yeşillikle sar — gün sofralarının yıldızıdır.
44. Patlıcan Salatası (Köz Patlıcan Mezesi) – Tüm Türkiye
Közlenmiş patlıcan, yoğurt ya da zeytinyağı ile hazırlanır. Bazen tahinle, bazen sarımsakla sunulur. Ege’de köz kokusu, her sofrada mutluluk!
45. Atom Mezesi – İzmir & Ege
Süzme yoğurdun üzerine acı biberli, kızgın tereyağlı karışım dökülür. Hem acı severlere hitap eder hem de sunumuyla sofrayı alevlendirir!
46. Çoban Salata – Tüm Türkiye
Domates, salatalık, yeşil biber, soğan ve maydanozun zeytinyağı ve limonla buluştuğu bu taptaze salata, neredeyse her Türk yemeğinin yanına yakışır. “Çoban usulü” doğranmasıyla, sadelikten doğan bir lezzet sunar. En doğal eşlikçilerden biridir.
PİLAVLAR VE YAN YEMEKLER
47. Tavuklu Pilav – İstanbul ve Tüm Türkiye
Haşlanmış tavuk etinin, tereyağlı pirinç pilavıyla buluştuğu bu sade ama doyurucu yemek, özellikle sokak lezzeti olarak da sıkça karşımıza çıkar. Üzerine serpiştirilen nohut ve yanında turşu ile nostaljik bir sokak yemeğine dönüşür. İstanbul’da Vefa’da, Eminönü’nde halen uzun kuyruklar oluşturan tezgâhlar mevcuttur.
48. Domatesli Bulgur Pilavı – İç Anadolu, Doğu Anadolu
Tereyağında kavrulan domates ve soğanla hazırlanan bulgur pilavı, etli veya zeytinyağlı yemeklerin yanında mükemmel bir eşlikçidir. Sağlıklı, ekonomik ve pratik oluşuyla Anadolu sofralarının vazgeçilmezidir. Özellikle köylerde domatesin en tazesinden yapılan versiyonu unutulmazdır.
49. Hamsili Pilav – Karadeniz Bölgesi
Karadeniz’in simgesi hamsi ile hazırlanan bu özel pilav, kuş üzümü ve baharatla zenginleştirilerek fırında pişirilir. Balık ve pirincin bu uyumu, bölge halkı için adeta bir gelenektir.
50. Perde Pilavı – Siirt, Güneydoğu Anadolu
Tavuklu iç pilavın, bademli ve tarçınlı harcın ince bir hamurla kaplanarak fırınlandığı bu gösterişli yemek, Güneydoğu’nun düğün ve özel gün sofralarının olmazsa olmazıdır. Hem görsel hem lezzet açısından zengin bir yemektir. Kesildiğinde içinden pilavın dökülmesiyle “bereket” temsili olarak kabul edilir.
KAHVALTILIKLAR & ARA SICAKLAR
51. Sucuklu Yumurta – Tüm Türkiye
Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan sucuklu yumurta, dilimlenmiş sucukların tavada kızartılması ve ardından yumurtanın kırılmasıyla hazırlanır. Az malzemeyle bol lezzet sunar, geleneksel Türk kahvaltısının sembollerindendir.
52. Çılbır – Balkan kökenli, Osmanlı etkili
Suda haşlanarak pişirilen yumurtaların sarımsaklı yoğurt üzerine konulması ve üzerine tereyağında kızdırılmış pul biber dökülmesiyle hazırlanan çılbır, sade ama sofistike bir lezzet sunar. Osmanlı mutfağında özellikle sabah kahvaltılarında tercih edilen bu yemek, Balkanlar’dan Anadolu’ya uzanan tarihî bir geçişin izlerini taşır.
53. Peynirli Katmer – Güneydoğu Anadolu
Kat kat açılan ince hamurun arasına beyaz peynir ve maydanoz konularak sacda ya da tavada pişirilen peynirli katmer, özellikle Güneydoğu’da kahvaltının sıcak yıldızıdır. Yumuşak dokusu ve hafif çıtırlığıyla hem sade kahvaltılara hem de çay saatlerine eşlik eder. Şerbetli katmerden farklı olarak tuzludur ve içinde genellikle çökelek ya da beyaz peynir kullanılır.
54. Kuymak / Mıhlama – Karadeniz Bölgesi
Mısır unu, tereyağı ve bol tellenen Trabzon peyniriyle yapılan bu yoğun ve akışkan sıcak kahvaltılık, Karadeniz sofralarının vazgeçilmezidir. Tabağa uzanan kaşıkta uzayıp giden peyniriyle meşhur olan kuymak, yörede “mıhlama” olarak da bilinir. Özellikle yayla kahvaltılarında sıcacık mısır ekmeğiyle servis edilir.
55. Mücver (Kızartma Versiyonu) – Ege & Marmara
Rendelenmiş kabak, yumurta, un, taze nane ve dereotu ile hazırlanan bu karışım tavada kızartılarak altın rengi mücverler haline getirilir. Genellikle yoğurtla servis edilir. Özellikle yaz sofralarında, hafif ama doyurucu bir ara sıcak olarak öne çıkar. Fırında versiyonu kadar sevilir, hatta çıtır sevenlerin gözdesidir!
TATLILAR
56. Baklava – Gaziantep, Güneydoğu Anadolu
Kat kat açılmış incecik yufkalar arasına bolca Antep fıstığı yerleştirilip şerbetle buluşturulan baklava, Osmanlı saray mutfağından çıkıp tüm dünyaya yayılan bir tatlı şaheseridir. Her bir katı sabırla açılan bu lezzetli yapı, bayram sofralarının ve özel günlerin baş tacıdır. Özellikle Gaziantep’te yapılan versiyonu, coğrafi işaret alarak tescillenmiştir.
57. Sütlaç – Karadeniz & Tüm Türkiye
Pirinç, süt ve şekerin buluştuğu, üzerine tarçın serpilerek sunulan bu hafif tatlı, fırında üzeri kızartılarak da yapılabilir. Özellikle Karadeniz’de fırın sütlaç en sevilen versiyonudur. Osmanlı mutfağından günümüze gelen sütlaç, hem sofraların kapanışını tatlılaştırır hem de nostaljik bir huzur sunar.
58. Revani – Osmanlı Mutfağı, Tüm Türkiye
İrmikle yapılan ve şerbetle buluşturulan revani, hafif tatlı severler için ideal bir seçenektir. Rivayete göre, Osmanlı zaferlerinden birinin ardından bu tatlı yapılarak padişaha sunulmuş ve ismini zafer (revân) kelimesinden almıştır. Bugün hâlâ bayramlarda, misafirliklerde sıkça tercih edilir.
59. Künefe – Hatay
Tel kadayıfın arasına tuzsuz künefe peyniri konularak tereyağında pişirilir, şerbetlenir. Sıcak sıcak servis edilir, Hatay’ın imzasıdır.
60. Şekerpare – Tüm Türkiye
Şekerpare, Türkiye’nin dört bir yanında sevilerek tüketilen, şerbetli ve geleneksel bir tatlıdır. Genellikle un, irmik, tereyağı ve yumurta ile hazırlanan hamurdan yapılan şekerpareler, yuvarlak form verilerek fırında altın rengini alana kadar pişirilir. Fırından çıktıktan sonra üzerine sıcak ya da ılık şeker şerbeti dökülerek tatlının yumuşaması ve lezzetini içine çekmesi sağlanır. Üzerine sıklıkla bir adet fındık ya da badem yerleştirilerek sunulur. Dışı hafif çıtır, içi yumuşak dokulu bu tatlı; bayram sofralarının, davetlerin ve çay saatlerinin vazgeçilmezleri arasında yer alır. Kolay hazırlanabilirliği ve uzun süre tazeliğini koruması sayesinde ev yapımı olarak da sıkça tercih edilir.
61. Aşure – Tüm Anadolu
İçinde buğday, nohut, kuru meyve, ceviz ve daha birçok malzeme olan bu tatlı, “birlik ve bereket” simgesidir. Muharrem ayında yapılır, komşulara dağıtılır.
62. Güllaç – Osmanlı Mutfağı
Ramazan aylarının tatlısı: gül suyu ile ıslatılmış nişastalı yufkalar, süt ve cevizle hazırlanır. Hafif ve zarif bir lezzet.
63. İrmik Helvası – Tüm Türkiye
Tereyağında kavrulmuş irmiğe süt veya su ve şeker eklenerek yapılan bu tatlı, hem yas hem kutlama sofralarının klasiklerinden biridir.
64. Un Helvası – Anadolu
Kavrulmuş un, tereyağı ve şekerin birleşimiyle oluşan nostaljik bir tat. Bazı versiyonlarına ceviz ya da fıstık da eklenir.
65. Kaymaklı Ekmek Kadayıfı – Afyon
Kaymaklı ekmek kadayıfı, Afyon’un en ünlü ve geleneksel tatlılarından biridir. Şerbetle ıslatılmış ekmek kadayıfının üzerine bolca kaymak eklenerek sunulan bu tatlı, hem doyurucu hem de lezzetli yapısıyla öne çıkar. Özellikle manda kaymağıyla hazırlandığında lezzeti katlanır ve Afyon’un meşhur kaymağı sayesinde tatlının ünü şehir sınırlarını aşar. Tatlı, genellikle özel günlerde ve misafir sofralarında tercih edilir; hem sıcak hem de soğuk olarak tüketilebilir. Yoğun şerbeti ve kadifemsi kaymağı ile Kaymaklı ekmek kadayıfı, Afyon mutfağının en karakteristik tatlıları arasında yer alır.
66. Lokma Tatlısı – Ege
Lokma tatlısı, Ege Bölgesi’nin geleneksel ve sevilen tatlılarından biridir. Özellikle İzmir başta olmak üzere birçok Ege şehrinde özel günlerde, hayır etkinliklerinde ve sokak lezzeti olarak sıkça tüketilir. Küçük yuvarlak hamur topları şeklinde hazırlanan lokmalar, mayalı hamurdan yapılır ve kızgın yağda kızartıldıktan sonra şerbetle buluşturularak servis edilir. Dışı çıtır, içi ise yumuşak dokulu olan bu tatlı, hem sıcak hem soğuk tüketilebilir. Geleneksel yapısının yanı sıra günümüzde çikolata, tahin veya fındık kreması gibi farklı soslarla da sunulan modern versiyonları bulunur. Ege’nin kültürel ve gastronomik mirasını yansıtan lokma tatlısı, paylaşımın ve dayanışmanın da simgesi olarak kabul edilir.
67. Tel Kadayıf – Doğu Anadolu
İnce tel tel kadayıfın arasına ceviz ya da fıstık konur, fırınlanır ve şerbetlenir. Özellikle bayramlarda yapılan geleneksel bir tatlıdır.
68. Höşmerim – Balıkesir
Lor peyniri, irmik ve şekerle yapılan bu tatlı, sadece yöresel değil, aynı zamanda coğrafi işaretli bir üründür.
69. Kabak Tatlısı – Ege & Marmara
Soyulmuş bal kabakları toz şekerle bekletilip kendi suyunda pişirilir, üzerine dövülmüş ceviz serpilerek servis edilir. Hem hafif, hem doğal bir tatlı olan kabak tatlısı, özellikle kış aylarında sofralarda yerini alır. Bazı bölgelerde tahinle süslenerek sunulur.
70. Kalburabastı – İç Anadolu
Hamurunun üzerine kalbura bastırılarak şekil verilen bu şerbetli tatlı, cevizli iç harcı ve dışının hafif kıtır dokusuyla Türk mutfağının klasiklerinden biridir. Bayramlarda, misafirliklerde sıkça sunulur. Osmanlı mutfağından günümüze gelen bu tarif, geleneksel tatlılardan hoşlananlar için ideal.
BONUS
Küflü Peynir – Erzurum, Van
Erzurum’un yüksek yaylalarında üretilen küflü peynir, mağaralarda veya özel odalarda olgunlaştırılarak kendine özgü mavi-yeşil küf yapısıyla gelişir. Yoğun aromalı ve hafif tuzlu yapısıyla peynir severlerin favorilerindendir. Genellikle sabah kahvaltılarında ya da çay saatlerinde sunulur. Doğal yollarla küflenmesi, onu diğer Avrupa küflü peynirlerinden ayırır.
Şırdan – Adana
Adana mutfağının ikonik lezzetlerinden biri olan şırdan, koyunun kalın bağırsağının temizlenip iç harçla doldurulmasıyla hazırlanır. Haşlanarak ya da buharda pişirilir, üzerine bol pul biber serpilerek servis edilir. Görüntüsü nedeniyle cesaret isteyen bir tat olsa da müdavimleri tarafından tutkuyla sevilir. Gece saatlerinde sokakta kuyruklarla servis edilir.
Bir Türk Olarak Söylüyorum: Bu Liste Tesadüf Değil, Tutkudur!
Bir Türk olarak söyleyebilirim ki, bu konuda bizden daha tutkulu, daha ilgili birini bulamazsınız. Biz türkler yemeklerimizi çok sever ve onlara cok bağlıyızdır. Yemek bizim için sadece bir ihtiyaç değil; anıdır, kimliktir, sevgidir. Yazıya 20 madde ile başladım ama sonra “Onu da eklemeliyim… Bunu atlamak olmaz…” derken bir baktım liste 70’e ulaşmış! Farkında olmadan ortaya mini bir Türk mutfağı ansiklopedisi çıkmış oldu. Olsun, bence böyle daha güzel. Eğer bu yazı sizi biraz olsun acıktırdıysa, biraz da merak ettirdiyse ne mutlu bana. Şimdilik sözü sofralara bırakıyor, size şimdiden afiyet olsun diyorum. 🇹🇷❤️