Rize’de Gezilebilecek Popüler 20 Yer

İçindekiler Gizle

Rize, Karadeniz Bölgesi’nin en etkileyici doğasına sahip şehirlerinden biridir. Yemyeşil ormanları, sisler içinde kaybolan yaylaları, coşkun dereleri ve tarihi yapılarıyla doğa ve kültür turizminin gözde durakları arasında yer alır. Özellikle Kaçkar Dağları’nın eteklerinde konumlanan bu şehir, doğaseverler, fotoğraf tutkunları ve huzurlu bir kaçamak arayan gezginler için büyüleyici bir destinasyondur. Zengin bitki örtüsü, bol yağışlı iklimi ve yöresel mimarisiyle Rize, ziyaretçilerine dört mevsim farklı güzellikler sunar.

Şehir merkezinden yüksek yaylalara, taş köprülerden çağlayan şelalelere kadar pek çok doğal ve tarihi zenginliğe ev sahipliği yapan Rize, aynı zamanda Karadeniz kültürünü en otantik şekilde yaşatan yerlerden biridir. Fırtına Deresi’nde rafting yapabilir, Ayder Yaylası’nda kaplıca keyfi sürebilir, Pokut ve Gito yaylalarında bulutların üzerinde bir manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Rize’yi ziyaret edenler hem dinlenmek hem de keşfetmek için onlarca alternatifle karşılaşır. Bu yazıda, Rize’de mutlaka görülmesi gereken 20 popüler yeri keşfedeceksiniz.

1. Ayder Yaylası – Doğal güzellikleri, kaplıcaları ve yayla kültürüyle ünlü.

Ayder Yaylası

Ayder Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı, Türkiye’nin en bilinen yaylalarından biridir. 1350 metre rakıma sahip bu eşsiz doğa harikası; yemyeşil ormanları, bol oksijenli havası ve her mevsim farklı güzellikler sunan manzaralarıyla ziyaretçilerini büyüler. Ayder, ilk olarak kaplıcalarıyla ün kazanmış olsa da zamanla gelişen turizmle birlikte doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık, kampçılık ve yayla festivalleri gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapan bir merkez haline gelmiştir. Özellikle yaz aylarında Karadeniz’in serin havasında dinlenmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaçış noktasıdır.

Ayder Yaylası’nda geleneksel yayla kültürünü de yakından görmek mümkündür. Ahşap evler, yöresel kıyafetler, tulum eşliğinde horon oynayan insanlar ve yaylalarda otlayan hayvanlar bu kültürün canlı örnekleridir. Bölgeye özgü lezzetler, özellikle mıhlama, laz böreği ve taze yayla balı da ziyaretçilerin ilgisini çeker. Ayder ayrıca çevresindeki Pokut, Gito ve Huser gibi diğer yaylalara geçiş noktası olarak da tercih edilir. Doğayla iç içe, huzurlu ve otantik bir deneyim arayan herkes için Ayder Yaylası, Rize’nin gözbebeği niteliğindedir.

2. Pokut Yaylası – Bulutların üstünde manzara sunan, fotoğrafçılar için popüler bir yayla.

Pokut Yaylası

Pokut Yaylası Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan, Karadeniz yayla kültürünün en etkileyici temsilcilerinden biridir. Yaklaşık 2000 metre rakımdaki bu yayla, sislerin ve bulutların üzerinde yol alıyormuş hissi veren eşsiz manzaralarıyla tanınır. Özellikle sabahın erken saatlerinde, güneşin ufukta dramatik bir şekilde yükselmesiyle birlikte bulut denizinin üzerinde doğan gün ışıkları içindeki görüntüler, doğa fotoğrafçıları için gerçek bir görsel şölen sunar. Ahşap yayla evleri, yemyeşil çayırlar ve uzaklardaki dağ siluetleriyle birleşerek adeta kartpostallık kareler oluşturur.

Pokut Yaylası yalnızca eşsiz doğal panoramalarıyla değil, aynı zamanda dingin atmosferiyle de huzur arayan ziyaretçilerin gözde mekanıdır. Kalabalıktan uzakta, çayır ve orman dokusuyla çevrili bu yayla, dinlenmek, doğa yürüyüşleri yapmak ve yıldızlı gecelerin altında kamp keyfi sürmek için idealdir. Likapa (düşük sedir ağacı) gibi bölgeye özgü bitkilerle kaplı ve yer yer çam ağaçlarının süslediği Pokut, sessizliği ve doğal düzeni koruyan nadide alanlardan biridir. Bu nedenle hem amatör hem profesyonel fotoğrafçıların “bulutların üzerinde” kaybolmuş hissini yaşamak için tercih ettiği başlıca noktalardan biridir.

3. Zil Kalesi – Fırtına Vadisi’ne hâkim konumda, tarihi bir kale.

Zil Kalesi

Zil Kalesi, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, Fırtına Vadisi’ne hâkim konumda bulunan etkileyici bir tarihi kaledir. Kale, deniz seviyesinden yaklaşık 750 m yükseklikte, dere yatağından ise yaklaşık 100 m yukarıda sarp bir kayalık üzerinde inşa edilmiştir. Yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 14. ya da 15. yüzyılda Trabzon İmparatorluğu döneminde bölgesel derebeyler veya merkezi yönetim tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Kale, dış surlar, orta surlar ve iç kale ana yapılarından oluşur; iç bölümde muhafız evi, şapel ve baş kule yer alır.

Stratejik bir nokta olan Zil Kalesi, tarihi kervan yolları üzerinde denizden iç bölgelere geçişlerin güvenliğini sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde de askeri kullanımına devam edilmiştir; kalede bulunan iki top Trabzon Müzesi’nde sergilenmektedir. 2008 sonrasında restorasyon çalışmaları yapılmış ve kale, hem doğal güzellikleri hem de tarihi dokusuyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir gezi noktası haline gelmiştir.

Bu tarihi yapı; etkileyici manzaraları, mimari yapısı ve Karadeniz’in doğal atmosferiyle iç içe geçmiş bir deneyim sunar. Fırtına Vadisi’ndeki konumu sayesinde, kale ziyaretçileri hem tarih hem de doğanın birleştiği bir noktada unutulmaz anlar yaşayabilir.

4. Fırtına Deresi – Rafting ve doğa yürüyüşü için ideal bir akarsu.

Fırtına Deresi

Fırtına Deresi, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinden geçerek Karadeniz’e ulaşan, bölgenin en etkileyici doğal oluşumlarından biridir. Kaçkar Dağları’ndan doğarak vadiler boyunca ilerleyen bu akarsu, yemyeşil ormanlar, taş köprüler ve geleneksel ahşap evlerle çevrilidir. Coşkun sularıyla meşhur olan Fırtına Deresi, yılın büyük bölümünde güçlü akışa sahiptir ve bu özelliği sayesinde Karadeniz Bölgesi’nde rafting yapmak isteyenler için ideal bir noktadır. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında adrenalin arayan doğa sporcularının akınına uğrar.

Ancak Fırtına Deresi sadece ekstrem sporlarla ilgilenenler için değil, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen herkes için cazip bir yerdir. Dere boyunca uzanan yürüyüş parkurları, piknik alanları ve seyir noktaları sayesinde ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunar. Ayrıca dere boyunca yer alan tarihi taş kemer köprüler, bölgenin kültürel mirasını yansıtan önemli yapılardandır. Bu doğal güzellik ve tarihi zenginlik, Fırtına Vadisi’ni Karadeniz’in en çok ziyaret edilen destinasyonlarından biri haline getirir.

5. Palovit Şelalesi – Kaçkarlar’da yer alan etkileyici bir şelale.

Palovit Şelalesi

Palovit Şelalesi, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan ve Kaçkar Dağları Millî Parkı sınırları içinde bulunan etkileyici bir doğa harikasıdır. Şelale, yaklaşık 15 metre yükseklikten dökülmekte olup Rize’nin en yüksek debili şelalelerinden biri olarak bilinir. Yoğun ormanlarla çevrili bu alanda, Palovit Deresi suları çarpıcı bir şekilde kaya yüzeylerinden akarken “kıtayı delip geçen bir doğa mücevheri” gibi bir atmosfer yaratır.

Ziyaretçiler için ulaşımı da oldukça uygun olan Palovit Şelalesi, Çamlıhemşin merkezinden özel araç veya tur şirketleriyle erişilebilmektedir. Zil Kalesi’nden sonra ayrılan yaklaşık 4 km’lik yolla ulaşılan bu nokta, doğa yürüyüşleri, fotoğraf tutkunları ve piknik yapan aileler tarafından tercih edilir. Özellikle bahar ve yaz aylarında, su akışı en güçlü hâlindeyken ziyaret etmeye uygun olan bu şelale, ziyaretçileri doğanın sesi ve yeşilin binbir tonu ile karşılar. Şelale çevresinde kamp ve mesire alanları da bulunmakta, doğa ile iç içe bir deneyim sağlanmaktadır.

6. Elevit Yaylası – Otantik yayla evleri ve doğasıyla dikkat çeker.

Elevit Yaylası

Elevit Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı ve deniz seviyesinden yaklaşık 1880–1890 metre yükseklikte yer alır. Bu yüksek rakımı sayesinde yemyeşil kaçar dağ manzaraları, berrak dereler ve etrafı saran sık ormanlarla çevrilidir. Yaylada ahşap ve taş karışımı geleneksel Karadeniz mimarisine sahip yayla evleri bulunur; bu otantik yapılar hem yerel yaşamı yansıtır hem de görsel bir şölen sunar.

Elevit, sadece doğa güzellikleriyle değil, aynı zamanda kültürel zenginlikleriyle de dikkat çeker. Ağustos döneminde düzenlenen yayla şenliklerinde horon gibi halk oyunlarıyla yöresel yaşam canlı bir şekilde yaşatılır. Doğayı sev yapanlar için yürüyüş, fotoğrafçılık ve kamp gibi aktiviteler için ideal bir noktadır. Çamlıhemşin’e yaklaşık 50–60 km mesafede bulunan Elevit’e ulaşım araçla mümkündür; yollar virajlı olsa da doğal güzellik eşliğinde keyifli bir yolculuk sunar.

Genel olarak, Elevit Yaylası; yüksek rakımı, doğal atmosferi, geleneksel mimarisi ve yöresel etkinlikleriyle öne çıkan, huzur ve görsel zenginlik sunan bir Karadeniz yaylasıdır.

7. Badara Yaylası – Sakin atmosferiyle bilinir, doğa severler için huzur noktası.

Badara Yaylası

Badara Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan doğayla iç içe, huzur dolu bir yayladır. Deniz seviyesinden yaklaşık 1850 m yüksekliğe kurulu olan Badara, küçük ama etkileyici yapısı ve doğallığını koruyan atmosferiyle öne çıkar. Yayla, Gito Yaylası’na yakın konumda yer alır ve kalabalığın uzağında sakin bir kaçış için idealdir. Ayrıca yaylanın ortasında bulunan minik bir gölet, ortamın masalsı güzelliğini artıran nadir detaylardan biridir.

Zamanında mezra olarak kullanılan Badara Yaylası, yıllar süren göç ve terk edilme dönemlerinin ardından, 1990’larda yol, 2000’lerde ise su ve elektrik altyapısıyla yeniden yaşama kazandırılmıştır. Yaklaşık 10‑15 haneye ev sahipliği yapan bu şirin yayla, doğal yapısını büyük ölçüde korumuş; ahşap yayla evleri ve çevresindeki yemyeşil düzlüklü bölgesiyle doğaseverler ve fotoğraf tutkunları için sakin bir cennet niteliğindedir.

Kamp yapmak isteyenler için Badara Yaylası, geniş alanları ve sakin atmosferiyle oldukça uygundur. Kamp alanı ücretsizdir ve yerel halk genellikle misafirperverdir. Ancak burada tuvalet, duş ya da market gibi altyapı imkanları sınırlıdır; bu nedenle ihtiyaçlarınızı önceden planlamanız önerilir.

Yaylaya ulaşım genellikle Çamlıhemşin üzerinden Zil Kalesi yönüne giden yol takibiyle sağlanır. Gito Yaylası sapaktan ayrılarak dik bir yokuş tırmanışı başlar; bu yol bölümü biraz zorlu olabilir, özellikle sisli havalarda dikkatli olmak gerekir. Rize merkezine yaklaşık 109 km, Çamlıhemşin’e ise 42 km uzaklıktadır.

8. Gito Yaylası – Sisli manzaraları ve doğasıyla ünlü, kamp için uygun.

Gito Yaylası

Gito Yaylası, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı, Karadeniz’in “bulutların üstünde” bir köşesi. Yaklaşık 2070 metre rakıma sahip yayla, Çat Vadisi’ne konumlanmış ve ilçeye yaklaşık 31 km mesafededir. Ulaşımı genellikle özel araçla veya arazi şartlarına uygun 4×4 araçlarla sağlanır; yolun bazı bölümleri stabilize veya taşlı olup dikkat gerektirir. Zorlu bir tırmanışa rağmen ulaştığınızda ödülünüz; sisli manzaralar, bulut denizleri ve eşsiz doğa güzellikleriyle dolu bir panorama olacaktır.

Doğa severler ve kamp tutkunları için Gito Yaylası gerçek bir cennet. Geniş kamp alanları ve yöresel ahşap yayla evleri, bölgede kalıcı ve konforlu bir doğa deneyimi sunar. Özellikle sabah sisli havada uyanarak gökyüzünün altında bulutların denizini izlemek, fotoğrafçılar ve huzur arayanlar için eşsiz anlar yaratır. Ayrıca yayla civarında yürüyüş patikaları bulunur; bazı rehberli doğa yürüyüşleri endemik bitkiler eşliğinde yapılabilir.

9. Rize Kalesi – Şehir merkezinde yer alır, Karadeniz manzarasına sahiptir.

Rize Kalesi

Rize Kalesi, Rize şehir merkezinin yaklaşık 150 metre yüksekliğindeki bir tepe üzerine kurulmuş ve şehrin güneybatısında yer alan tarihi bir yapıdır. Yapı, iki ana bölüme ayrılır: İç Kale, Bizans İmparatoru Justinianus döneminde (M.S. 527–565) inşa edilmiş olup; Aşağı Kale ise 13. yüzyıla tarihlenir. İç kale bölgesinde kesme ve moloz taşlardan yapılmış surlar, beş adet yarım daire planlı kule ve doğuya bakan bir giriş kapısı yer alır.

Kalenin tepe üzerindeki konumu, ziyaretçilere Rize şehir merkezi, çevresindeki çay bahçeleri, dağlar ve Karadeniz’in panoramik manzaralarını sunar; günbatımında özellikle fotoğraf tutkunları için büyüleyici sahneler ortaya çıkar. Günümüzde iç kale kısmı bir küçük kamelyalı çay bahçesi veya seyir alanı olarak işletilmekte, ziyaretçilere hem tarihi atmosfer hem de dinlenme imkânı sağlamaktadır. Ayrıca 1989 ve 2011 yıllarında yapılan restorasyon çalışmalarıyla kalenin bazı surları güçlendirilmiş ve turizme kazandırılmıştır.

10. Rize Botanik Bahçesi – Çay ve bitki çeşitlerinin bulunduğu doğal park.

Rize Botanik Bahçesi

Rize Botanik Bahçesi (Ziraat Botanik Çay Bahçesi), Rize şehir merkezine çok yakın, yaklaşık 2 km güneybatısında konumlanmış yemyeşil ve huzur dolu bir doğal parktır. Burada, nemli Karadeniz iklimine uyum sağlamış yerel türlerin yanı sıra Türkiye’nin farklı bölgelerinden getirilen ağaçlar ve çiçekler sergilenmektedir. Tüm bitkilerin Türkçe ve Latince isimleri, bilgilendirici tabelalarla ifade edilmiş ve ziyaretçilere estetik açıdan zengin bir bahçe sundurulmuştur.

Tesis, sadece bir botanik bahçesi olmanın ötesine geçerek kapsamlı bir ziyaret deneyimi sunar. Mini bir çay fabrikası, seyir terası ve çocuk parkı ile donatılmış olan alanda “Çayla” restoran ve ÇAYKUR çay satış mağazası gibi sosyal mekanlar da bulunmaktadır. 2022 yılında kapsamlı bir yenileme geçiren bahçede, Rize’ye özgü kara taşlarla yapılan mimari ögeler, yenilenen çay servisi alanları ve artırılmış botanik çeşitleri büyük ilgi toplamıştır. Ayrıca, ziyaretçiler çay yapım sürecini mini fabrika alanında gözlemleme şansına da sahiptir.

Rize’de kısa bir doğa molası vermek, çay kültürünü yakından tanımak veya güzel bir şehir manzarası eşliğinde dinlenmek isteyen herkes için bu botanik çay bahçesi harika bir durak.

11. Çamlıhemşin – Doğal yapısı, taş kemer köprüleri ve konaklarıyla ünlü ilçe.

Çamlıhemşin

Çamlıhemşin, Rize’nin Karadeniz’e nazır yemyeşil vadiler arasında yer alan sakin bir ilçe ve hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken bir doğa cennetidir. Dört mevsim yeşil kalan ormanları, yüksek dağlarla çevrili vadi ve sıklıkla üzeri bulutlarla kaplı yaylalarıyla dikkat çeker. Hemşin ve Laz kültürlerinin harmanlandığı bu bölge, yöresel mimari, el sanatları ve yerel tatlarla kültürel bir zenginliğe de sahiptir.

İlçenin en çarpıcı özelliklerinden biri, Fırtına Vadisi boyunca serpiştirilmiş 20’den fazla Osmanlı dönemine ait taş kemer köprüdür. Bu köprüler, dere üzerindeki dar vadileri birbirine bağlayarak bölgenin tarihi taşıma yollarını günümüze taşımaktadır. Özellikle Mikron Köprüsü gibi 19. yüzyıla tarihlenen yapılar, özgün taş işçiliği ve doğayla iç içe konumlarıyla dikkat çeker. Ayrıca, Çamlıhemşin’deki kesme taş konaklar, 18. ve 19. yüzyıllarda zengin aileler tarafından inşa edilmiş olup, Fırtına Vadisi’nin mimari dokusuna estetik bir derinlik katar.

12. Şenyuva Köprüsü (Çinçiva) – Tarihi taş köprü, fotoğraf tutkunları için vazgeçilmez.

Şenyuva Köprüsü (Çinçiva)

Şenyuva Köprüsü (Çinçiva), Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde Fırtına Deresi üzerine kurulu, tek kemerli ve zarif Osmanlı dönemi taş köprüsüdür. Yaklaşık 40 m uzunluğunda ve 20 m yüksekliğinde olan yapıya tabelaya göre 1696 yılında inşa edilmiştir. Kemer kısmı düzgün kesme taş kullanılarak yapılmış, ayakları ise moloz taştandır. Çamlıhemşin’e yaklaşık 7 km uzaklıkta yer alan bu köprü, “Çinçiva” adıyla da bilinir.

Bu tarihi köprü, mimarisi kadar çevresinin doğa ile iç içe güzelliğiyle de dikkat çeker. Yeşil vadiler ve akan dereler manzarasıyla fotoğraf tutkunları için adeta vazgeçilmez bir kare yaratır. Ziyaretçiler köprünün hemen yanı başında yer alan küçük bir çay bahçesinde oturup geleneksel Karadeniz doğasını izleyebilir. Ayrıca Şenyuva gibi bölgede yürüyüş yapılabilecek patikalar da bulunmakta; bu sayede ziyaretçiler hem tarihle hem doğayla iç içe bir deneyim yaşayabilmektedir.

Kısacası, Şenyuva Köprüsü hem tarihi mimari değeri hem de doğayla bütünleşen konumuyla, fotoğraf ve doğa meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bir duraktır.

13. Kaçkar Dağları Milli Parkı – Yürüyüş, kamp ve dağcılık için önemli bir doğa alanı.

Kaçkar Dağları Milli Parkı

Kaçkar Dağları Milli Parkı, Türkiye’nin doğu Karadeniz bölgesinde, büyük ölçüde Rize sınırları içinde yer alan ve 1994 yılında milli park statüsü kazanmış devasa bir koruma alanıdır (yaklaşık 52.970 ha) . Bölge, yaklaşık 3.937 m yüksekliğindeki Kaçkar Dağı ile birlikte, buzul vadileri, moren set gölleri, sirkler ve alpin çayırlarla dolu benzersiz bir coğrafyaya sahiptir. Söz konusu zengin fiziki yapısı, bitki örtüsü ve endemik türleri sayesinde UNESCO tarafından da korunması gereken sıcak ekolojik bölgeler arasında yer alır.

Kampçılık, yürüyüş, dağcılık gibi doğa aktiviteleri için ideal olan parkta, Haziran–Eylül ayları en uygun dönemdir; bu dönemde hava daha stabil ve yollar uygun hâle gelir. Özellikle Yukarı Kavrun–Büyük Deniz Gölü rotası sık tercih edilirken, 2.200 m’de yer alan Yukarı Kavrun kamp alanında temel tesislere (tuvalet, lavabo) erişim mümkündür; buradan 2.900 m’deki Boğaçayırı gibi daha yüksek kamplara geçiş yapılabilir. Ayrıca parkta 8 farklı yürüyüş parkuru, yaylalar, buzullu göller, vadiler, yaşam alanları ve zengin fauna (ayı, kurt, çakal, yaban domuzu vb.) bulunur; bu da biyolojik çeşitlilik ve macera tutkunları açısından cazibe yaratır.

14. Anzer Yaylası – Anzer balı ile meşhur, doğal güzellikleriyle öne çıkar.

Anzer Yaylası

Anzer Yaylası, Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı, deniz seviyesinden ortalama 2.000 metrenin üzerinde yer alan bir yayla olup, Aşağı Anzer (Çiçekliköy) ve Yukarı Anzer (Ballıköy) olmak üzere iki ana bölgeye ayrılır. Rize şehir merkezine olan mesafesi kaynaklara göre yaklaşık 54–88 km arasında değişmekte olup, konum itibarıyla hem doğa hem kültür turizmi açısından önem taşır. Bölge, endemik bitkiler bakımından oldukça zengindir ve bu özellik sayesinde trekking, yamaç paraşütü, jeep safari gibi aktiviteler için de uygun bir ortam sunar.

Anzer Yaylası’nı dünya çapında meşhur kılan ise Anzer Balıdır. Bu bal, bölgede yetişen 4.500–5.000 çiçek çeşidinden, bunların içindeki 80–90 endemik türden elde edilen polenlerle üretilir. Bu eşsiz floristik çeşitlilik ve yüksek rakım sayesinde Anzer Balı, polen zenginliği açısından dünyanın en değerli ballarından biridir. Ayrıca yayla, her yıl Ağustos ayının ilk haftasında düzenlenen “Anzer Balı ve Yayla Şenlikleri” ile hem yerel kültüre hem de coğrafi işaretli ürün statüsüne sahip balın tanıtımına ev sahipliği yapar.

15. Ayder Kaplıcaları – Şifalı sularıyla ziyaretçilerin ilgisini çeker.

Ayder Kaplıcaları

Ayder Kaplıcaları, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde, Ayder Yaylası’nın doğa içinde konumlanmış önemli bir sağlık turizmi merkezidir. Yer altından yaklaşık 55 °C sıcaklıkta çıkan mineralli termal sular, Sağlık Bakanlığı’nca kaplıca statüsüne sahiptir (2005 itibarıyla) ve oligometalik sınıfta değerlendirilmektedir. Bu termal kaynaklar; sodyum, kalsiyum, magnezyum, demir, sülfat, klorür gibi zengin mineral içeriği sayesinde romatizmal rahatsızlıklar, eklem ve kas ağrıları, cilt hastalıkları, sindirim sistemi sorunları, sinirsel bozukluklar ve stresle ilişkili rahatsızlıklara destekleyici tedavi olarak katkı sağlamaktadır.

Tesisler modern ve kapsamlıdır: kadın‑erkek özel bölümler, aile kabinleri, geniş havuzlar ve spa imkânlarıyla donatılmıştır. Günlük yaklaşık 300 kişi kapasiteye sahiptir; havuz suyu 37–40 °C civarındadır ve aile kabinleri, özel kabinler de mevcuttur. Ziyaretçiler, kaplıca deneyimini Karadeniz’in tertemiz havası ve dağ manzaraları eşliğinde yaşarken, gerek fiziksel gerekse zihinsel olarak yenilenme fırsatı bulur. Ayrıca kaplıcalardaki doktor kontrolü ile yapılan uygulamalar, bu deneyimi sağlık açısından daha da değerli hale getiriyor.

16. Zilkale Tabiat Yolu – Doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için muhteşem bir rota.

Zilkale Tabiat Yolu

Zilkale Tabiat Yolu, Fırtına Vadisi boyunca uzanan ve Zilkale’ye çıkan doğal rotalardan oluşan oldukça etkileyici bir yürüyüş güzergâhıdır. Bu tabiat yolu, Zilkale Köyü’nden başlayarak Gito Yaylası’na kadar uzanan; Gito, Ambarlı, Tahpur, Verçenik ve Çiçekli yaylaları da kapsayan bir parkuru içerir ve dağ yürüyüşü, kamp, fotoğrafçılık gibi aktivitiler için idealdir. Rize’nin ormanlarla çevrili vadilerinde, oksijen dolu havada yürüyüş yapmak isteyenler için muhteşem bir seçenek sunar.

Yol, birçok farklı seviyede doğa sever için uygundur; bazı bölümler belirgin patikalar üzerinden ilerlerken, diğer kesimler daha bakir ve doğa içinde kamp yapılabilir alanlar sunar. Bu yol boyunca Zilkale gibi tarihi bir yapıya ulaşma deneyimi de eklenir, ziyaretçiler hem tarihle iç içe hem de doğada eşsiz manzaralar eşliğinde vakit geçirebilir. Bu rotalar, Wikiloc gibi platformlarda topluluk tarafından paylaşılmış, popüler yürüyüş parkurlarıdır.

Bu güzergâh, Çamlıhemşin’den başlayıp Zilkale, Gito Yaylası, Palovit Şelalesi ve Badara Yaylası gibi pek çok doğal güzelliği kapsayan bir gezi planı içinde kolaylıkla eklenebilir; yani bir gün içinde birden fazla lokasyon keşfetme fırsatı. Böylece hem macera dolu bir yürüyüş deneyimi yaşayabilir hem de Rize’nin doğa harikalarını keşfetme şansı bulabilirsiniz.

17. Salarha Yaylası – Rize’ye en yakın yaylalardan biri, ulaşımı kolay.

Salarha Yaylası

Salarha Yaylası olarak bahsedilen yer aslında Rize il merkezine bağlı bir belde olan Salarhadır (eski adıyla Çaykent). Yaklaşık 252 m rakımda konumlanan bu düz arazi yapısıyla, dağlık yaylalardan farklı bir yerleşim biçimine sahiptir. Rize şehir merkezine yaklaşık 15 km uzaklıkta yer alır.

Ancak bazı gezginler Salarha’yı, Salarha Vadisi içerisindeki doğal güzelliklerle birlikte küçük bir yayla ya da yayla benzeri alan olarak tanımlayabiliyor. Örneğin, Alişor Vadisi boyunca yapılan doğa yürüyüşleri ve küçük şelaleler, Salarha çevresini doğa severler için cazip kılıyor. Bu nedenle Salarha, ulaşımı kolay olmasıyla birlikte doğa yürüyüşleri ve vadide kısa geziler için uygun bir başlangıç noktası sunuyor.

Yani: Eğer beklentiniz yüksek rakımlı, sisli yayla manzaralarıysa, Salarha bu tanıma tam oturmuyor. Fakat ulaşımı kolay ve Rize merkezine yakın bir konumda doğa keşiflerine başlamak için ideal bir rota başlangıç noktası olabilir.

18. Tarihi Rize Evleri – Şehirdeki eski konaklar, mimari meraklıları için ilgi çekici.

Tarihi Rize Evleri

Şehirdeki tarihi evler ve konaklar, Rize’nin kendine has kültürünü ve coğrafi şartlarına göre şekillenen mimarisini gözler önüne seriyor. Bu yapılar genellikle yamaca uygun şekilde inşa edilmiş, bodrum kat üstünde iki katlı olarak yükseliyor; bodrum katlar genellikle ahır ya da depo olarak kullanılmıştır. Üst katlar ise yaşam alanı olarak, manzaraya bakan salon (hayat), etrafı çevreleyen odalar ve merkezi konumda mutfak ile çevrelenmiş bir planla düzenlenmiştir.

Rize mimarisi, hem taş hem ahşabın ustalıkla bir araya getirildiği özgün örneklerle doludur. Özellikle Çamlıhemşin ve Fındıklı gibi bölgelerde, kesme taş ile ahşap işçiliğinin birleştiği konaklar dikkat çeker. Bu evlerde iç mekan düzeni kadar dış cephelerin estetik görünümü, sıra pencereler, sedirler ve geniş çatılarla tamamlanır. Örneğin Piriçebi Mahallesi’ndeki Tuzcuoğulları Konağı, üç katlı yapısıyla bu geleneğin güzel bir örneğidir; Çamlıhemşin’deki Reyhanlılar Konağı da girişindeki etkileyici kesme taş detaylarla öne çıkar.

Bölgedeki Rize ve çevresindeki konutlar, dağınık yerleşim dokusuyla dikkat çeker; şehir içinde evler, dar sokaklara açılan patikalarla birbirine bağlanır. Bu evlerde kullanılan “iç sofalı plan” ve “kalkan duvar” gibi özellikler, yapıları hem iklime uygun hem estetik kılar. Ayrıca Atatürk’ün Rize ziyaretinde kaldığı ve günümüzde müze olarak hizmet veren Rize Atatürk Müzesi (Mehmet Mataracı Konağı) gibi yapılar da hem tarih hem mimari meraklıları için özel duraklardır.

19. Tunca Vadisi – Doğal güzellikler ve geleneksel yayla yaşamını barındırır.

Tunca Vadisi

Tunca Vadisi Tabiat Parkı, Rize’nin Ardeşen ilçesi sınırlarında yer alan ve 11 Temmuz 2013’te tabiat parkı statüsüne kavuşmuş yaklaşık 4.082 hektarlık bir doğa alanıdır. Bu vadi, Kaçkar Dağları’nın eteklerine kadar uzanır ve üst kısımları milli parkla birleşir. Bölge, bol su kaynakları, ziyaretçi için çadır-kamp alanları, bungalov evler, ahşap köprüler, piknik alanları ve mescit gibi temel tesislerle donatılmıştır.

Tunca Vadisi, zengin bitki örtüsü (örneğin kızılçam, kestane, çam ve endemik çiçekler) ile örtülü olup, çeşitli yaban hayatı ve doğal su yolları ile benzersiz bir görsellik sunar. Orman içi patikalar ve doğal yürüyüş rotaları; doğa yürüyüşü, kamp, fotoğraf ve kuş-gözlem gibi aktivitelere uygundur. Ayrıca Abja Piji adıyla bilinen ve vadinin içindeki doğal güzellikler de doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler için özel fırsatlar yaratır.

20. Çağrankaya Yaylası – Karadeniz’in eşsiz doğası ve yayla kültürünü deneyimlemek için ideal.

Çağrankaya Yaylası

Çağrankaya Yaylası, Rize’nin İkizdere ilçesinde bulunan ve yaklaşık 2.300–3.200 m rakımlara sahip büyük bir yayla grubudur (Aşağı Yayla, Kurtlar Yaylası, Büyük Yayla gibi). Adını çevresindeki dik yamaçlardan yankılanan seslere göre aldığına inanılır. Elektrik ve telefon altyapısına sahip olan yaylada ayrıca bakkal, kasap ve kır kahvesi gibi temel hizmetler de mevcuttur; kamp yapmak isteyenler için ideal bir alternatiftir. Ulaşım, İkizdere, Çayeli, Güneysu ve Çamlıhemşin gibi merkezlerden birleşen yollarla sağlanabilmektedir.

Doğa sporlarına uygun coğrafyası nedeniyle trekking, off‑road, kış turizmi ve kampçılık gibi aktiviteler için sıkça tercih edilir. Ayrıca bölge, endemik bitki türleriyle zengin bir flora sunar ve arıcılık faaliyetleri yoğun şekilde yapılmaktadır. Örneğin Aşağı Çağrankaya’da üretilen “Koçatip Balı” gibi yerel bal çeşitleri dikkat çeker. Her yıl düzenlenen Çağrankaya Kar Yürüyüşü etkinliği (Şubat) da yaylanın popülerliğini artıran bir kış turizmi aktivitesidir.

Benzer İçerikler

POPÜLER İÇERİKLER

1,027BeğenenlerBeğen
2,221TakipçilerTakip Et
174TakipçilerTakip Et
5AboneAbone Ol