Perge Antik Kenti, Türkiye’nin Antalya ilinde, Aksu ilçesi sınırları içerisinde yer alan, antik Pamphylia bölgesinin en önemli ve en görkemli şehirlerinden biridir. MÖ 2. binyılda kurulduğu tahmin edilen Perge, özellikle Roma İmparatorluğu döneminde büyük bir gelişim göstermiştir. Şehir, geniş sütunlu caddeleri, anıtsal çeşmeleri, tiyatrosu, stadyumu ve agora gibi yapılarıyla dikkat çeker. Antik kaynaklara göre, Perge matematikçi Apollonius gibi önemli bilim insanlarına da ev sahipliği yapmıştır.
Bugün Perge’yi ziyaret edenler, iyi korunmuş antik tiyatroyu, Helenistik kuleleri, büyüleyici hamam yapıları ve etkileyici anıtsal kapıları keşfedebilir. Kentin ortasından geçen ana cadde üzerinde yer alan su kanalı ve çevresindeki sütunlar, Roma döneminin şehir planlama anlayışını gözler önüne serer. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Perge, tarihi atmosferi ve etkileyici kalıntılarıyla geçmişe bir yolculuk yapmak isteyen ziyaretçiler için büyüleyici bir duraktır.
Perge Antik Kenti nerede bulunuyor?
Perge Antik Kenti, Türkiye’nin güney sahilinde, Antalya ilinin Aksu ilçesi sınırları içinde yer almaktadır. Antalya şehir merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan antik kent, ulaşım açısından oldukça kolay bir konuma sahiptir. Hem Antalya Havalimanı’na hem de şehir merkezine yakın olması sayesinde, yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Antik kent, Aksu Çayı (antik adıyla Kestros Nehri) yakınlarında kurulmuş olup, tarımsal açıdan verimli bir ovanın ortasında stratejik bir noktada yükselmektedir.
Tarihi Pamphylia bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan Perge, bulunduğu konum sayesinde antik dönemde ticaret yollarının kesişiminde yer almış ve büyük bir refah kazanmıştır. Bugün Perge’ye ulaşmak isteyen ziyaretçiler, Antalya merkezinden kalkan toplu taşıma araçları, özel araçlar veya turlar aracılığıyla rahatlıkla bölgeye ulaşabilirler. Antik kent girişinde geniş bir otopark alanı da bulunmaktadır, bu da bireysel ziyaretleri oldukça pratik hale getirmektedir.
Perge Antik Kenti’ne nasıl gidilir?
Perge Antik Kenti’ne ulaşım, Antalya şehir merkezinden oldukça kolaydır. Antalya’nın Aksu ilçesinde bulunan bu antik kent, şehir merkezine yaklaşık 17 kilometre mesafededir. Toplu taşıma ile gitmek isteyenler için en uygun seçeneklerden biri, T1B numaralı tramvay hattını kullanmaktır. Bu hat, şehir merkezinden Aksu yönüne doğru ilerler ve Aksu2 durağında inildiğinde, antik kente yaklaşık 20-25 dakikalık bir yürüyüş mesafesi kalır.
Alternatif olarak, AC03, AF04, MAN47, SA19 ve 528 numaralı otobüs hatları da Aksu ilçesine ulaşım sağlar. Bu otobüslerle Aksu’ya geldikten sonra, Perge Antik Kenti’ne ulaşmak için yaklaşık 2 kilometrelik bir mesafe yürünebilir veya kısa bir taksi yolculuğu tercih edilebilir . Özel araçla gitmeyi planlayanlar için ise Antalya şehir merkezinden D400 karayolu üzerinden Aksu yönüne ilerleyerek, Perge tabelalarını takip etmeleri yeterlidir. Antik kent girişinde otopark imkanı da bulunmaktadır.
Perge Antik Kenti’nin giriş ücreti ne kadar?
Perge Antik Kenti’ni ziyaret etmek isteyenler için 2025 yılı itibarıyla giriş ücretleri şu şekildedir: Yerli ziyaretçiler için giriş ücreti 400 TL olup, MüzeKart sahipleri için giriş ücretsizdir. Yabancı ziyaretçiler için giriş ücreti 11 Euro’dur.
MüzeKart, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 300’den fazla müze ve ören yerini bir yıl boyunca sınırsız ziyaret etme imkanı sunar. 18 yaş altı ve 65 yaş üstü Türk vatandaşları, kimlik kartlarını ibraz ederek Perge Antik Kenti’ne ücretsiz giriş yapabilirler.
Perge Antik Kenti ziyaret saatleri nedir?
Perge Antik Kenti, 2025 yılı itibarıyla ziyaretçilere yıl boyunca açıktır ve yaz ile kış sezonlarında farklı ziyaret saatleri uygulanmaktadır.
Yaz Dönemi (1 Nisan – 31 Ekim):
Perge Antik Kenti, sabah 08:30’dan akşam 19:00’a kadar ziyarete açıktır. Ancak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 yılı düzenlemesine göre, turizm sezonunda bazı ören yerlerinin ziyaret saatleri uzatılmıştır. Bu kapsamda, Perge Ören Yeri’nin ziyaret saatleri 08:00 – 21:00 olarak belirlenmiştir.
Kış Dönemi (1 Kasım – 31 Mart):
Kış sezonunda ise antik kent, sabah 08:30’dan akşam 17:30’a kadar ziyaret edilebilir.
Perge Antik Kenti, haftanın her günü ziyarete açıktır. Ancak, antik tiyatro bölümü restorasyon çalışmaları nedeniyle geçici olarak ziyarete kapatılmıştır.
Ziyaretinizi planlarken, bilet gişesinin kapanış saatinin, ziyaret kapanış saatinden yarım saat önce olduğunu göz önünde bulundurmanız önemlidir.
Perge Antik Kenti’nin tarihi nedir?
Perge Antik Kenti’nin tarihi, MÖ 2. binyıla kadar uzanmaktadır. Antik Pamphylia bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan Perge, özellikle Hititler döneminde önemli bir yerleşim merkeziydi. Şehir, zamanla Yunan kolonizasyonu etkisiyle gelişmiş ve Helenistik dönemde büyüleyici bir şehir planına kavuşmuştur. MÖ 334 yılında Büyük İskender’in Anadolu seferi sırasında, Perge gönüllü olarak teslim olmuş ve böylece savaşın yıkımından korunmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde ise Perge altın çağını yaşamış, anıtsal yapılarla donatılmıştır.
Roma hâkimiyeti sırasında Perge, zengin su kaynakları sayesinde büyük bir refah yaşamış ve geniş sütunlu caddeleri, agora, tiyatro, stadyum, hamam kompleksleri gibi etkileyici yapılar inşa edilmiştir. Kent, ayrıca erken Hristiyanlık döneminde önemli bir merkez olmuş; Aziz Pavlus’un buraya uğradığı İncil’de belirtilmiştir. Bugün Perge’yi ziyaret edenler, antik dünyanın bu etkileyici tarihsel katmanlarını keşfetme şansı bulurlar.
Perge Antik Kenti’nde hangi yapılar görülebilir?
Perge Antik Kenti, etkileyici ve iyi korunmuş birçok antik yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin en dikkat çekici bölümlerinden biri, büyük Roma Tiyatrosu’dur. Yaklaşık 15.000 seyirci kapasitesine sahip bu tiyatro, detaylı sahne süslemeleriyle ünlüdür. Tiyatroya yakın konumlanan büyük stadyum ise 12.000 kişilik kapasitesiyle Roma döneminin en büyüklerinden biridir. Antik kentin girişinde, etkileyici Helenistik kuleler ve surlar ziyaretçileri karşılar. Şehrin ana caddesi olan sütunlu cadde boyunca bir su kanalı uzanır ve bu cadde, Perge’nin mimari düzenini gözler önüne serer.
Bunun yanı sıra, anıtsal çeşmeler (Nymphaeum), agoralar (pazar yerleri), hamam kompleksleri ve Roma kapıları gibi birçok önemli yapı da Perge’de görülebilir. Ayrıca, kent içinde erken Hristiyanlık dönemine ait bazilikalar ve anıtsal mezarlar da bulunmaktadır. Tüm bu yapılar, Perge’nin antik çağlarda ne kadar gelişmiş ve zengin bir şehir olduğunu gösteren önemli izler taşımaktadır.
Perge Antik Kenti UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde mi?
Hayır, Perge Antik Kenti henüz UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almamaktadır. Ancak, 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi‘ne dahil edilmiştir . Bu liste, gelecekte Dünya Mirası statüsü kazanabilecek kültürel ve doğal varlıkların ön değerlendirme sürecini temsil eder.
Perge’nin bu listeye alınmasında, antik kentin Geç Klasik, Helenistik ve Roma İmparatorluk dönemlerine ait özgün şehir planlaması, anıtsal yapıları ve su mühendisliği sistemleri etkili olmuştur. Özellikle kuzey-güney doğrultusunda uzanan sütunlu caddesi ve ortasından geçen su kanalı, kente “su kenti” kimliği kazandırmıştır . Ayrıca, Helenistik dönemde inşa edilen ve Roma döneminde onarılan savunma sistemleri, Perge’yi antik askeri mimarinin önemli örneklerinden biri haline getirmiştir.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne tam üyelik için gerekli başvuru ve değerlendirme süreçleri devam etmektedir. Bu süreç tamamlandığında, Perge Antik Kenti’nin dünya çapında daha fazla tanınması ve korunması sağlanacaktır.
Perge Antik Kenti kaç yılında kuruldu?
Perge Antik Kenti’nin kuruluşu MÖ 2. binyıla, yani yaklaşık 4.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Şehrin tam olarak hangi tarihte kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, Hitit belgelerinde adı geçen Parha kentinin Perge olduğu düşünülmektedir. Bu da, Perge’nin en az MÖ 1500’lü yıllarda var olduğunu göstermektedir. Şehir, coğrafi konumu ve su kaynaklarına yakınlığı sayesinde antik çağlarda önemli bir yerleşim merkezi haline gelmiştir.
Helenistik ve özellikle Roma dönemlerinde büyük bir gelişim gösteren Perge, zamanla zenginleşmiş, anıtsal yapılarla donatılmış ve bir kültür, ticaret ve din merkezi haline gelmiştir. Büyük İskender’in MÖ 334 yılında Anadolu seferi sırasında Perge’ye zarar vermeden şehre girdiği kaydedilmektedir. Bu tarihi derinlik, Perge’yi Anadolu’nun en eski ve en önemli antik kentlerinden biri yapmaktadır.
Perge Antik Kenti’nde hangi uygarlıklar yaşamıştır?
Perge Antik Kenti, tarih boyunca birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. İlk yerleşim izleri MÖ 2. binyıla, yani Hititler dönemine kadar uzanır. Hititler’den sonra bölge, antik Pamphylia uygarlığının önemli bir şehri olmuştur. MÖ 7. ve 6. yüzyıllarda Lidyalıların etkisi altına giren Perge, daha sonra Pers İmparatorluğu egemenliğine geçmiştir. MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender’in Anadolu seferiyle birlikte şehir Yunan kültürünün etkisine girmiştir.
Helenistik dönem sonrası, Perge Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altına girmiş ve altın çağını yaşamıştır. Roma döneminde inşa edilen tiyatro, stadyum, hamamlar ve sütunlu caddeler bu dönemin izlerini taşır. Roma İmparatorluğu’nun ardından Bizans döneminde de önemli bir yerleşim olarak varlığını sürdüren Perge, erken Hristiyanlık döneminde dini bir merkez haline gelmiştir. Zamanla önemini yitiren şehir, Orta Çağ’dan itibaren terk edilmeye başlanmıştır.
Perge Antik Kenti’ni ziyaret etmek için en uygun zaman nedir?
Perge Antik Kenti’ni ziyaret etmek için en uygun zaman, ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Özellikle Nisan, Mayıs, Eylül ve Ekim aylarında hava sıcaklıkları ılımandır, güneşli ama bunaltıcı derecede sıcak değildir. Bu dönemlerde açık havada uzun yürüyüşler yaparak antik kenti rahatça gezmek mümkündür. Ayrıca bahar aylarında çevredeki doğa canlandığı için Perge’nin tarihi atmosferi daha etkileyici bir hal alır.
Yaz aylarında (Haziran–Ağustos) Antalya bölgesi oldukça sıcak ve nemli olur, bu da açık alanlarda uzun süre vakit geçirmeyi zorlaştırabilir. Kış aylarında ise yağışlar ve serin hava ziyaret konforunu azaltabilir. Eğer yaz döneminde ziyaret planlanıyorsa, sabah erken saatlerde veya akşamüstü saatlerinde gitmek, güneşin etkisinden korunmak açısından daha uygundur.