Rusya’nın doğu ile batıyı buluşturan şehri Yekaterinburg, tarihi zenginlikleri, büyüleyici mimarisi ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Ural Dağları’nın eteklerinde yer alan bu şehir, Çarlık Rusya’sının izlerini taşırken modern sanat ve kültürle de iç içe. Eğer Sovyet tarihine ilgi duyuyorsanız, Romanov Hanedanı’nın son günlerini keşfetmek ya da etkileyici müzeleri gezmek için burası tam size göre! Peki, Yekaterinburg’da mutlaka görülmesi gereken yerler nereler? Gelin, bu büyülü şehri birlikte keşfedelim!
1. Kurtarıcı Kutsal Kan Kilisesi (Church on the Blood)
Kurtarıcı Kutsal Kan Kilisesi (Church on the Blood), Rusya’nın Yekaterinburg şehrinde, son Rus Çarı II. Nikolay ve ailesinin 1918’de Bolşevikler tarafından infaz edildiği yerde inşa edilmiş tarihi ve dini bir yapıdır. 2003 yılında tamamlanan bu görkemli kilise, beş altın kubbesi ve zarif mimarisiyle dikkat çeker. Hem Rus Ortodoks Kilisesi hem de tarih meraklıları için önemli bir ziyaret noktasıdır.
Kilisenin alt katında, Romanov Hanedanı’na adanmış bir müze bulunurken, üst katı aktif bir ibadet alanıdır. Her yıl binlerce hacı ve turist, burada düzenlenen anma törenlerine katılmaktadır. Yakınında yer alan Ganina Yama Manastırı, Romanovlar’ın anısını yaşatmak amacıyla yapılmış bir başka kutsal mekandır. Kurtarıcı Kutsal Kan Kilisesi, hem trajik bir tarihin hem de Rusya’nın dini mirasının önemli bir simgesidir.
2. Vysotsky Gökdeleni Gözlem Noktası
Vysotsky Gökdeleni Gözlem Noktası, Yekaterinburg’un en yüksek yapılarından biri olup, 186 metre yüksekliğiyle şehrin panoramik manzarasını sunan etkileyici bir noktadır. Bu gökdelen, ünlü Sovyet şarkıcısı ve aktörü Vladimir Vysotsky’nin adını taşımaktadır. 52 katlı binanın en üst katında yer alan gözlem güvertesi, Ural Dağları’nın etkileyici siluetini ve Yekaterinburg’un modern yapılarıyla harmanlanan şehir dokusunu gözler önüne serer.
Gözlem noktası, özellikle gün batımında büyüleyici bir atmosfer sunarken, şehrin tarihi ve çağdaş mimarisini bir arada görmek isteyen ziyaretçiler için benzersiz bir deneyim sağlar. Ayrıca, binada yer alan Vysotsky Müzesi, sanatçının hayatına dair özel eşyalar ve belgeler içermektedir. Buradan şehri kuşbakışı izlemek, Yekaterinburg’un dinamizmini ve doğal güzelliklerini keşfetmenin en iyi yollarından biridir.
3. Ganina Yama Manastırı
Ganina Yama Manastırı, Yekaterinburg’un yaklaşık 15 kilometre kuzeyinde, yoğun çam ormanlarıyla çevrili kutsal bir alanda yer almaktadır. Burası, 1918’de Bolşevikler tarafından infaz edilen son Rus Çarı II. Nikolay ve Romanov ailesinin bedenlerinin ilk olarak gizlice gömüldüğü yer olarak bilinmektedir. Günümüzde ise yedi ahşap kiliseden oluşan bu manastır kompleksi, Rus Ortodoks Kilisesi tarafından Romanovlar anısına kutsal bir hac merkezi haline getirilmiştir.
Ziyaretçiler burada Romanovlar’a adanmış mütevazı ancak etkileyici yapıları, eski Rus mimarisinin estetik detaylarını ve huzurlu doğal çevreyi keşfedebilirler. Manastır kompleksi, tarih ve inançla yoğrulmuş bir atmosfer sunarken, özellikle her yıl düzenlenen anma törenlerinde büyük ilgi görmektedir. Sessizliği, mistik havası ve manevi önemiyle Ganina Yama, Yekaterinburg’un en özel ve anlamlı ziyaret noktalarından biridir.
4. Sevastyanov Evi
Sevastyanov Evi, Yekaterinburg’un en göz alıcı tarihi yapılarından biri olup, 19. yüzyıldan kalma neo-gotik ve Rus barok mimarisinin etkileyici bir birleşimini sunar. Iset Nehri kıyısında yer alan bu zarif konak, 1860’larda zengin tüccar Nikolay Sevastyanov tarafından inşa ettirilmiştir. Renkli cephesi, süslü kemerleri ve detaylı işlemeleriyle dikkat çeken yapı, şehrin simge yapılarından biri olarak kabul edilir. Sovyet döneminde devlet dairesi olarak kullanılan bina, günümüzde resmi devlet konuk evi olarak kullanılmaktadır.
Yekaterinburg’un en çok fotoğraflanan yapılarından biri olan Sevastyanov Evi, özellikle akşam saatlerinde aydınlatıldığında masalsı bir görünüme bürünür. Turistik ziyaretlere kapalı olmasına rağmen, dış cephesinin estetik güzelliği nedeniyle şehrin mimari harikalarından biri olarak görülmektedir. Tarihi dokusu ve çarpıcı tasarımıyla bu bina, Yekaterinburg’un kültürel mirasının en değerli örneklerinden biridir.
5. 1905 Meydanı
1905 Meydanı, Yekaterinburg’un tarihi ve kültürel merkezlerinden biri olup, şehrin en önemli toplumsal olaylarına tanıklık etmiştir. Adını, Rusya’daki 1905 Devrimi sırasında gerçekleşen işçi ayaklanmalarından alan bu meydan, Sovyet döneminde büyük mitingler, askeri geçit törenleri ve kutlamalar için kullanılmıştır. Meydanın ortasında, 1957 yılında dikilen Lenin Heykeli bulunmaktadır ve bu, bölgedeki Sovyet mirasının en belirgin sembollerinden biridir.
Bugün 1905 Meydanı, hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktalarından biri olmaya devam etmektedir. Çevresinde tarihi yönetim binaları, restoranlar ve alışveriş merkezleri yer alırken, yıl boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Yeni Yıl döneminde devasa bir buz şehri inşa edilerek meydan, büyüleyici bir kış atmosferine bürünür. Şehrin geçmişi ve günümüz yaşantısını bir araya getiren bu meydan, Yekaterinburg’un ruhunu hissetmek için ideal bir noktadır.
6. Yekaterinburg Sanat Müzesi
Yekaterinburg Sanat Müzesi, Ural bölgesinin en önemli kültürel kurumlarından biri olup, geniş ve çeşitli koleksiyonlarıyla dikkat çeker. 1936 yılında kurulan bu müze, Rus ve Avrupa sanatının seçkin eserlerini barındırmasının yanı sıra, bölgenin kendine özgü sanat geleneklerine de ışık tutar. En ünlü eserlerinden biri, dünyada benzeri az bulunan Kazak Dökme Döküm Koleksiyonudur. Bu koleksiyon, 18. ve 19. yüzyıllarda Ural fabrikalarında üretilen dökme demir sanat eserlerini içermekte olup, müzeye özgün bir karakter kazandırmaktadır.
Müzenin koleksiyonunda Rus ikonaları, 18. ve 20. yüzyıl arası Avrupa tabloları, Sovyet dönemi sanat eserleri ve modern sanat çalışmaları da yer almaktadır. Ayrıca, Ural bölgesinin ünlü taş oymacılığı sanatına ait nadide parçalar sergilenmektedir. Ziyaretçiler, müzenin farklı bölümlerini gezerek Yekaterinburg’un sanatsal mirasını keşfedebilir ve Rus sanat tarihine dair derin bir perspektif kazanabilirler. Sanatseverler için kaçırılmaması gereken bu müze, şehrin kültürel kimliğini anlamak isteyenler için ideal bir noktadır.
7. Ural Federal Üniversitesi
Ural Federal Üniversitesi (UrFU), Yekaterinburg’un en prestijli eğitim kurumlarından biri olup, 1920 yılında kurulmuştur. Rusya’nın en büyük ve en köklü üniversitelerinden biri olarak, mühendislik, doğa bilimleri, sosyal bilimler ve ekonomi gibi birçok alanda eğitim vermektedir. Eski Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in mezun olduğu bu üniversite, onun anısına resmî olarak Boris Yeltsin Ural Federal Üniversitesi adını taşımaktadır. Dünya çapında tanınan araştırma projeleri ve güçlü akademik kadrosuyla, UrFU hem yerel hem de uluslararası öğrenciler için önemli bir eğitim merkezidir.
UrFU, 17 fakültesi ve 35.000’den fazla öğrencisiyle geniş bir akademik yelpaze sunmaktadır. Üniversite, QS Dünya Üniversite Sıralamaları’nda ilk 400’de yer almakta ve özellikle mühendislik, yapay zeka ve nanoteknoloji alanlarında öne çıkmaktadır. Yekaterinburg’un bilim ve teknoloji merkezi olarak kabul edilen UrFU, uluslararası iş birlikleri ve inovatif projeleriyle Rusya’nın en ileri araştırma üniversitelerinden biri konumundadır.
8. QWERTY Anıtı
QWERTY Anıtı, Yekaterinburg’da yer alan ve dünyanın en ilginç modern sanat eserlerinden biri olarak kabul edilen sıra dışı bir açık hava heykelidir. 2005 yılında sanatçı Anatoly Vyatkin tarafından tasarlanan bu anıt, gerçek bir klavyenin devasa bir versiyonunu temsil etmektedir. Yaklaşık 30 metre uzunluğundaki bu enstalasyon, her biri beyaz granitten yapılmış 104 devasa tuştan oluşur ve klasik QWERTY klavye düzenine sahiptir. Şehir merkezine yakın bir parkta bulunan bu anıt, ziyaretçiler tarafından sıkça fotoğraflanan ve üzerine basılarak etkileşimde bulunulan popüler bir turistik noktadır.
Sanatseverler ve teknoloji meraklıları için dikkat çekici bir eser olan QWERTY Anıtı, dijital çağın ve yazılı iletişimin önemine sembolik bir gönderme yapmaktadır. Şehirde modern sanatın en bilinen örneklerinden biri olarak kabul edilen bu heykel, Yekaterinburg’un yenilikçi ruhunu ve çağdaş sanat anlayışını yansıtır. Ziyaretçiler, dev tuşlar üzerinde yürüyerek etkileşimde bulunabilir ve bu benzersiz anıtın sunduğu eğlenceli atmosferin tadını çıkarabilirler.
9. Yekaterinburg Hayvanat Bahçesi
Yekaterinburg Hayvanat Bahçesi, 1930 yılında kurulan ve Rusya’nın en eski hayvanat bahçelerinden biri olan popüler bir turistik merkezdir. 120’den fazla türden 1.000’den fazla hayvana ev sahipliği yapan bu hayvanat bahçesi, özellikle nadir ve egzotik türleriyle dikkat çeker. Burada Amur kaplanı, kutup ayısı, Afrika aslanı ve Kızıl Panda gibi dünyaca ünlü hayvanları görmek mümkündür. Şehir merkezine yakın konumu sayesinde hem yerel halkın hem de turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği bir cazibe noktasıdır.
Ziyaretçiler için eğitici ve eğlenceli etkinlikler sunan hayvanat bahçesi, çocuklar için özel programlar, besleme saatleri ve interaktif gösteriler düzenlemektedir. Doğa koruma projelerine katkıda bulunan bu merkez, nesli tükenmekte olan hayvanların korunmasına yönelik çalışmalar da yürütmektedir. Yekaterinburg’un doğal yaşamı keşfetmek isteyenler için sunduğu en keyifli mekanlardan biri olan hayvanat bahçesi, her yaştan ziyaretçiye hitap eden zengin bir deneyim sunar.
10. Vayner Caddesi
Vayner Caddesi, Yekaterinburg’un en ünlü ve hareketli yaya caddelerinden biri olup, şehrin tarihi ve modern dokusunu bir araya getiren önemli bir noktadır. Genellikle “Ural Arbatı” olarak anılan bu cadde, Moskova’daki ünlü Arbat Caddesi’ne benzer bir atmosfere sahiptir. Cadde boyunca tarihi binalar, mağazalar, kafeler, restoranlar ve sokak sanatçıları bulunur. Ayrıca, ilginç bronz heykelleriyle ünlüdür; bunlar arasında bankta oturan tüccar, fotoğrafçı ve bisikletçi gibi figürler yer alır.
Hem yerel halk hem de turistler için alışveriş, dinlenme ve şehir kültürünü deneyimleme açısından ideal bir bölge olan Vayner Caddesi, gündüzleri canlı bir alışveriş merkezi, akşamları ise keyifli yürüyüşler için popüler bir destinasyondur. Burada Yekaterinburg’un sanat, tarih ve modern yaşamının birleşimini keşfetmek mümkündür. Sokak müzisyenleri, hediyelik eşya dükkanları ve geleneksel Rus mutfağını sunan restoranlarıyla, şehirde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
11. Sınır Anıtı (Europe-Asia Border Monument)
Avrupa-Asya Sınır Anıtı, Yekaterinburg’un en ünlü simgelerinden biri olup, Avrupa ve Asya kıtalarını ayıran resmi sınır noktalarından birini işaretler. Şehir merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan bu anıt, çok sayıda turistin iki kıta arasında sembolik olarak adım atmasına olanak tanıyan popüler bir noktadır. Granitten yapılmış ve üzerinde “Avrupa” ve “Asya” yazıları bulunan bu anıt, kıtalar arası geçişi deneyimlemek isteyen ziyaretçiler için etkileyici bir duraktır.
Burası, fotoğraf çekmek ve hatıralar biriktirmek için ideal bir yer olmasının yanı sıra, düğün fotoğrafları için de sıkça tercih edilir. Bazı geleneklere göre, yeni evli çiftlerin sınır çizgisinde birlikte şampanya içmesi evliliklerine şans getirdiğine inanılır. Doğayla iç içe olan bu bölge, kıtalar arası konumuyla Yekaterinburg’un kültürel ve coğrafi önemini simgeleyen özel bir ziyaret noktasıdır.
12. Mavi Taş (Sin-Kamen)
Mavi Taş (Sin-Kamen), Yekaterinburg yakınlarında bulunan ve yerel halk arasında mistik güçlere sahip olduğuna inanılan eski bir kutsal taştır. Ural Dağları’ndaki Şartış Dağı’nın eteklerinde yer alan bu taş, tarih boyunca farklı kültürler tarafından doğaüstü özelliklere sahip olduğu düşünülerek tapınma nesnesi olarak görülmüştür. Özellikle Pagan Slav toplulukları, Mavi Taş’ın dilekleri gerçekleştirdiğine ve iyileştirici enerjiler yaydığına inanmıştır.
Günümüzde turistlerin ve spiritüel arayış içinde olanların ziyaret ettiği popüler bir doğa noktası haline gelen Mavi Taş, çeşitli efsanelere ve halk hikayelerine konu olmuştur. Yılın farklı zamanlarında kar ve toprak altında kaybolduğu, sonra tekrar yüzeye çıktığı söylenen bu taş, bilim insanları için de ilginç bir doğal fenomen olarak kabul edilmektedir. Doğal güzellikleri ve mistik atmosferiyle, Yekaterinburg ve çevresinde keşfedilmesi gereken benzersiz yerlerden biridir.
13. Kharitonov-Rastorguyev Malikanesi
Kharitonov-Rastorguyev Malikanesi, Yekaterinburg’un en etkileyici tarihi yapılarından biri olup, 18. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş neoklasik bir konaktır. Ural bölgesinin zengin tüccar ailelerinden Rastorguyevler ve Kharitonovlar’a ait olan bu yapı, muhteşem bahçeleri, sütunlu cepheleri ve zarif mimarisiyle dikkat çeker. Malikane, zamanla birçok efsane ve gizemli hikayeye konu olmuş, hatta yeraltı tünelleri ve hayalet söylentileriyle halk arasında ilgi uyandırmıştır.
Bugün tarihî ve mimari bir anıt olarak korunan bu yapı, Yekaterinburg’un en önemli kültürel miraslarından biri sayılmaktadır. Şehrin merkezinde yer alan malikane, hem mimari estetiği hem de geçmişiyle ziyaretçilerin ilgisini çeker. Özellikle bahçeleri ve göletiyle romantik bir atmosfer sunan bu yer, hem tarih severler hem de doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir destinasyondur.
14. Ural Askeri Tarih Müzesi
Ural Askeri Tarih Müzesi, Yekaterinburg’daki en önemli tarihî müzelerden biri olup, Rusya’nın askeri geçmişini ve Ural bölgesinin savunma sanayisindeki rolünü gözler önüne seren bir koleksiyona sahiptir. Müzede, İkinci Dünya Savaşı’ndan Soğuk Savaş dönemine kadar uzanan geniş bir silah, askeri teçhizat ve üniforma koleksiyonu sergilenmektedir. Ayrıca, Sovyetler Birliği döneminde üretilen tanklar, uçaklar ve zırhlı araçlar müzenin açık hava bölümünde görülebilir.
Ziyaretçiler, savaş tarihine dair belgeler, gazilerin hatıraları ve interaktif sergiler aracılığıyla Rus ordusunun gelişimini keşfedebilirler. Müze, özellikle tarih meraklıları, askeri teknolojiye ilgi duyanlar ve çocuklar için eğitici bir deneyim sunmaktadır. Yekaterinburg’un tarihî kimliğini yansıtan bu müze, bölgenin askeri mirasını anlamak isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
15. Metenkov Fotoğraf Müzesi
Metenkov Fotoğraf Müzesi, Yekaterinburg’un en önemli kültürel merkezlerinden biri olup, Rusya’daki ilk fotoğrafçılık müzelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Müze, 19. yüzyılın ünlü fotoğrafçısı Benjamin Metenkov’un eski evi ve stüdyosunda yer almakta ve Ural bölgesinin tarihini fotoğraflarla anlatan geniş bir arşive ev sahipliği yapmaktadır. Metenkov’un çektiği nadir fotoğrafların yanı sıra, farklı dönemlere ait kameralar, karanlık oda ekipmanları ve fotoğrafçılık tekniklerine dair belgeler de sergilenmektedir.
Günümüzde müze, modern fotoğraf sergileri, atölyeler ve eğitim programlarıyla sanatseverlerin ilgisini çeken dinamik bir kültürel alan olarak faaliyet göstermektedir. Ziyaretçiler, Yekaterinburg ve Ural bölgesinin geçmişine dair eşsiz görselleri inceleyebilir ve fotoğraf sanatının gelişimine tanıklık edebilirler. Hem tarih hem de sanat meraklıları için kaçırılmaması gereken bu müze, Rusya’daki fotoğrafçılık mirasının en önemli merkezlerinden biri olarak öne çıkmaktadır.
16. Ural Jeoloji Müzesi
Ural Jeoloji Müzesi, Yekaterinburg’un en önemli bilimsel merkezlerinden biri olup, Ural Dağları’nın zengin mineral ve taş çeşitliliğini gözler önüne seren geniş bir koleksiyona sahiptir. Müze, 2000’den fazla mineral, fosil ve kaya örneğiyle bölgenin jeolojik mirasını keşfetmek isteyenler için benzersiz bir deneyim sunar. Özellikle Ural’ın ünlü değerli ve yarı değerli taşları, örneğin malakit, jade ve kuvars kristalleri, müzenin en dikkat çeken sergileri arasındadır.
Ziyaretçiler burada, yer altı kaynaklarının keşfi, madencilik tarihi ve taş işçiliği sanatı hakkında detaylı bilgiler edinebilirler. Müze, öğrencilere ve bilim meraklılarına yönelik interaktif sergiler sunarak, jeolojiyi daha anlaşılır ve ilgi çekici hale getirmektedir. Doğal taşlara ve madencilik tarihine ilgi duyan herkes için Ural Jeoloji Müzesi, Yekaterinburg’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
17. Ural Filarmoni Orkestrası
Ural Filarmoni Orkestrası, Yekaterinburg’un en prestijli kültürel kurumlarından biri olup, Rusya’nın en iyi senfoni orkestralarından biri olarak kabul edilmektedir. 1936 yılında kurulan bu köklü orkestra, klasik müzikten çağdaş eserlere kadar geniş bir repertuvara sahip olup, hem Rusya’da hem de uluslararası sahnede sayısız konser vermiştir. Özellikle Çaykovski, Rachmaninov ve Prokofyev gibi ünlü Rus bestecilerin eserlerine getirdiği yorumlarla tanınmaktadır.
Orkestra, Yekaterinburg Filarmoni Salonu’nda düzenli konserler vermekte ve dünyaca ünlü şefler ve solistlerle iş birliği yapmaktadır. Ayrıca, Uluslararası Ural Filarmoni Festivali gibi önemli müzik etkinliklerine ev sahipliği yaparak şehrin sanatsal yaşamına büyük katkı sağlamaktadır. Klasik müzik tutkunları için Ural Filarmoni Orkestrası’nın konserleri, Yekaterinburg’daki en özel kültürel deneyimlerden biri olarak öne çıkmaktadır.
18. Majakovski Parkı (Mayakovsky Central Park)
Majakovski Parkı, Yekaterinburg’un en büyük ve en popüler yeşil alanlarından biri olup, doğayla iç içe keyifli vakit geçirmek isteyenler için ideal bir mekandır. 100 hektardan fazla bir alanı kaplayan bu park, adını ünlü Sovyet şairi Vladimir Mayakovski’den almıştır. İçinde yürüyüş yolları, bisiklet parkurları, göletler ve geniş piknik alanları bulunan park, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir kaçış noktası sunar.
Park, çocuklar ve aileler için de çeşitli eğlence imkanlarıyla öne çıkmaktadır. Lunapark, spor alanları ve yıl boyunca düzenlenen açık hava etkinlikleri burayı her yaştan ziyaretçi için cazip hale getirmektedir. Özellikle yaz aylarında konserler ve festivaller düzenlenirken, kışın park alanı buz pateni pisti ve kış sporları aktiviteleriyle canlanır. Majakovski Parkı, Yekaterinburg’un en sevilen rekreasyon alanlarından biri olup, doğa ve eğlenceyi bir arada sunan önemli bir merkezdir.
19. Ural Doğa Müzesi
Ural Doğa Müzesi, Yekaterinburg’da bulunan ve Ural bölgesinin zengin doğal çeşitliliğini keşfetmek isteyenler için benzersiz bir merkez olarak öne çıkan önemli bir bilim müzesidir. Müze, yerel flora ve fauna, jeoloji, ekosistemler ve paleontoloji üzerine geniş bir koleksiyona sahiptir. Özellikle Ural Dağları’na özgü hayvan türleri, bitki örtüsü ve fosil örnekleri ziyaretçilere bölgenin doğal mirasını daha yakından tanıma fırsatı sunar.
Müze, interaktif sergileri ve eğitici atölye çalışmaları ile çocuklar ve doğa meraklıları için ilgi çekici bir deneyim sağlar. Ziyaretçiler, nesli tükenmiş hayvanların kalıntılarından değerli taş ve mineral koleksiyonlarına kadar birçok ilginç eseri yakından inceleyebilir. Bilim ve doğaya ilgi duyan herkes için Ural Doğa Müzesi, Yekaterinburg’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak kabul edilmektedir.
20. Boris Yeltsin Başkanlık Merkezi
Boris Yeltsin Başkanlık Merkezi, Yekaterinburg’da yer alan ve Rusya’nın ilk devlet başkanı Boris Yeltsin’in yaşamını, siyasi kariyerini ve ülkenin modernleşme sürecini anlatan bir kültürel ve eğitim merkezidir. 2015 yılında açılan bu merkez, müze, kütüphane, sergi salonları ve konferans alanlarını içeren modern bir yapıdır. Müzenin en dikkat çekici bölümü, Yeltsin’in liderlik dönemi, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Rusya’nın demokratikleşme sürecini interaktif sergilerle anlatan kapsamlı tarihî koleksiyonudur.
Merkez, yalnızca tarih meraklılarına değil, modern Rusya’nın siyasi ve toplumsal dönüşümünü anlamak isteyen herkes için önemli bir durak niteliğindedir. Ziyaretçiler, multimedya sunumları, nadir belgeler ve kişisel eşyalar aracılığıyla Yeltsin’in mirasını daha yakından tanıma fırsatı bulabilirler. Ayrıca, sanat sergileri, akademik konferanslar ve kültürel etkinlikler düzenlenen bu merkez, Yekaterinburg’un en etkileyici modern yapılarından biri olarak öne çıkmaktadır.
21. Kızıl Hat (Red Line Walking Route)
Kızıl Hat (Red Line Walking Route), Yekaterinburg’un en önemli turistik güzergâhlarından biri olup, şehrin tarihî ve kültürel simgelerini keşfetmek için özel olarak tasarlanmış bir yürüyüş rotasıdır. Şehir merkezindeki kaldırımlara boyanmış kırmızı bir çizgi boyunca ilerleyen bu rota, yaklaşık 6,5 kilometre uzunluğunda olup, 35’ten fazla önemli noktayı kapsar. Romanov ailesinin son günlerini geçirdiği Kan Kilisesi, Sevastyanov Evi, 1905 Meydanı ve QWERTY Anıtı gibi Yekaterinburg’un en ikonik yapıları bu güzergâh üzerinde yer almaktadır.
Turistler için kolay takip edilebilir ve ücretsiz bir keşif yolu sunan Kızıl Hat, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için şehrin tarihini ve mimarisini yakından tanıma fırsatı sunar. Yürüyüş sırasında, açık hava heykelleri, müzeler ve anıtlarla karşılaşmak mümkündür. Kültürel ve tarihi zenginlikleri bir arada sunan bu benzersiz rota, Yekaterinburg’u keşfetmenin en keyifli yollarından biri olarak öne çıkmaktadır.
22. Dinamo Stadyumu
Dinamo Stadyumu, Yekaterinburg’un en eski ve en tarihi spor tesislerinden biri olup, 1936 yılında inşa edilmiştir. Sovyet döneminden günümüze kadar çeşitli futbol ve atletizm etkinliklerine ev sahipliği yapan bu stadyum, Dinamo Yekaterinburg kulübünün ana sahası olarak kullanılmaktadır. Klasik Sovyet mimarisine sahip olan yapı, zamanla yenilenerek modern spor etkinliklerine uygun hale getirilmiştir.
Stadyum, yalnızca futbol maçlarıyla değil, konserler, kutlamalar ve toplu etkinliklerle de şehrin sosyal yaşamında önemli bir rol oynamaktadır. Yekaterinburg’daki spor kültürünün bir simgesi olan Dinamo Stadyumu, hem tarihi atmosferi hem de modern spor olanaklarıyla ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli mekânlardan biridir.
23. Mavi Göl (Shartash Gölü)
Mavi Göl (Shartash Gölü), Yekaterinburg’un doğusunda yer alan ve şehrin en popüler doğa kaçamak noktalarından biri olan bir tatlı su gölüdür. Yaklaşık 12 kilometrekarelik bir alanı kaplayan bu göl, 3000 yıldan daha eskiye dayanan tarihî kayalık oluşumları ve çevresindeki doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Özellikle yaz aylarında yüzme, kano ve piknik yapmak isteyenler için ideal bir destinasyondur.
Doğa yürüyüşü ve bisiklet parkurlarına sahip olan göl çevresi, şehirden uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir atmosfer sunar. Kış aylarında ise gölün yüzeyi donar ve buz pateni yapmak için uygun hale gelir. Tarihî Shartash Taş Halkaları ve eski kaya oluşumları, burayı sadece doğa severler için değil, tarih ve jeoloji meraklıları için de ilgi çekici kılmaktadır.
24. Köle Çiftliği Anıtı (Memorial to the Victims of Political Repressions)
Köle Çiftliği Anıtı (Memorial to the Victims of Political Repressions), Yekaterinburg’un en önemli tarihî ve anıtsal mekânlarından biri olup, Sovyet dönemi siyasi baskılarında hayatını kaybeden kurbanları anmak için inşa edilmiştir. Anıt, özellikle Stalin dönemindeki baskılar sırasında Gulag kamplarında çalıştırılan ve burada infaz edilen binlerce insanın anısını yaşatmaktadır. Adını, geçmişte bu bölgede zorla çalıştırılan mahkûmlardan almıştır ve Sovyet tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutan önemli bir anıt olarak kabul edilmektedir.
Ziyaretçiler burada, kurbanların isimlerinin yazılı olduğu taşlar ve anıt mezarlarla karşılaşır. Sessiz ve etkileyici atmosferiyle, tarih meraklıları ve insan hakları savunucuları için anlamlı bir durak olan bu anıt, geçmişte yaşanan trajedileri unutturmamak adına önemli bir hatırlatma görevi görmektedir. Yekaterinburg’daki en önemli anma alanlarından biri olarak, şehrin tarihî hafızasının ayrılmaz bir parçasıdır.
25. Meteor Taşı Parkı (Chelyabinsk Meteorite Monument)
Meteor Taşı Parkı (Chelyabinsk Meteorite Monument), Yekaterinburg’da bulunan ve 2013 yılında Çelyabinsk bölgesine düşen ünlü meteor olayını anmak için inşa edilmiş bir anıttır. 15 Şubat 2013’te atmosfere girerek büyük bir patlamaya neden olan Çelyabinsk meteor taşı, modern zamanlarda kaydedilen en büyük meteor olaylarından biri olarak tarihe geçmiştir. Anıt, bu göktaşının bilimsel ve tarihi önemini vurgulamak amacıyla yapılmış olup, ziyaretçilere meteorun etkileri ve uzaydan gelen bu cisimlerin Dünya üzerindeki rolü hakkında bilgi sunar.
Park içinde, meteor olayına dair bilgilendirici tabelalar, sanat enstalasyonları ve göktaşı parçalarının sergilendiği alanlar bulunmaktadır. Ayrıca, astronomi ve uzay bilimlerine ilgi duyanlar için etkileşimli eğitim etkinlikleri düzenlenmektedir. Meteor Taşı Parkı, hem bilim meraklıları hem de uzay olaylarına ilgi duyan ziyaretçiler için Yekaterinburg’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
26. Kirovka Caddesi (Kirov Street)
Kirovka Caddesi, Yekaterinburg’un en canlı ve popüler yaya bölgelerinden biri olup, tarihi dokusu ve modern şehir hayatını bir araya getiren önemli bir destinasyondur. Moskova’daki Arbat Caddesi’ne benzer şekilde, bu cadde boyunca tarihi binalar, sokak sanatçıları, kafeler, restoranlar ve butik mağazalar bulunur. Ayrıca, caddeyi süsleyen bronz heykeller bölgenin kültürel kimliğini yansıtan önemli detaylar arasındadır.
Gündüzleri alışveriş ve gezinti için ideal olan Kirovka Caddesi, akşamları da canlı müzik performansları ve sokak gösterileriyle hareketli bir atmosfere sahiptir. Hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak noktalarından biri olan bu cadde, Yekaterinburg’un sosyal yaşamını deneyimlemek ve şehrin enerjisini hissetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir duraktır.
27. Sverdlovsk Film Stüdyosu
Sverdlovsk Film Stüdyosu, Yekaterinburg’un en önemli sinema merkezlerinden biri olup, Rusya’nın en köklü film stüdyolarından biri olarak 1943 yılında kurulmuştur. Sovyet döneminde propaganda filmlerinden belgesellere kadar birçok yapımın üretildiği bu stüdyo, özellikle tarihi ve kültürel temalı filmleriyle tanınmıştır. Günümüzde ise hem klasik Sovyet sinemasına dair bir miras merkezi hem de modern film ve televizyon yapımlarına ev sahipliği yapan aktif bir stüdyodur.
Ziyaretçiler için stüdyoda film prodüksiyon sürecine dair interaktif turlar, sergiler ve sinema tarihine yönelik etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca, burada çekilmiş ünlü filmlerin sahne arkası görüntüleri ve eski ekipmanlar sergilenerek Sovyet ve Rus sinemasının gelişimini gözler önüne seren bir deneyim sunulmaktadır. Sinema tutkunları için Sverdlovsk Film Stüdyosu, Yekaterinburg’un en ilgi çekici kültürel duraklarından biridir.
28. Kolyada Tiyatrosu
Kolyada Tiyatrosu, Yekaterinburg’un en özgün ve dinamik tiyatro topluluklarından biri olup, modern Rus tiyatrosunun en önemli yönetmenlerinden Nikolay Kolyada tarafından 2001 yılında kurulmuştur. Yenilikçi sahnelemeleri ve çağdaş Rus edebiyatına dayalı oyunlarıyla tanınan bu tiyatro, özellikle Kolyada’nın yazdığı ve yönettiği eserlerle büyük ilgi görmektedir. Küçük ama samimi bir sahneye sahip olan tiyatro, hem klasik hem de deneysel tiyatro yapımlarıyla seyircilere farklı bir sanat deneyimi sunar.
Yerel ve uluslararası festivallerde de sahne alan Kolyada Tiyatrosu, yaratıcı kadrosu ve cesur oyun seçimleriyle Rusya’daki en etkileyici bağımsız tiyatrolardan biri olarak kabul edilir. Küçük ölçekli ancak büyük etkili performansları, enerjik oyuncu kadrosu ve sıra dışı sahne tasarımlarıyla, Yekaterinburg’da sanatseverlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken kültürel merkezlerden biridir.
29. Grinvich Alışveriş Merkezi
Grinvich Alışveriş Merkezi, Yekaterinburg’un en büyük ve en popüler alışveriş merkezlerinden biri olup, geniş mağaza yelpazesi, eğlence alanları ve restoran seçenekleriyle ziyaretçilerine kapsamlı bir alışveriş deneyimi sunar. Şehir merkezinde yer alan bu modern kompleks, yerel ve uluslararası markaların mağazalarını barındırarak moda, elektronik, kozmetik ve ev dekorasyonu gibi birçok alanda alışveriş imkânı sağlar.
Alışverişin yanı sıra, sinema salonları, çocuk oyun alanları ve yemek katında farklı mutfaklardan lezzetler sunan restoranlarıyla her yaştan ziyaretçiye hitap eder. Modern tasarımı ve merkezi konumuyla Grinvich Alışveriş Merkezi, Yekaterinburg’da hem yerel halk hem de turistler için vazgeçilmez bir alışveriş ve eğlence noktasıdır.
30. Ural Opera ve Bale Tiyatrosu
Ural Opera ve Bale Tiyatrosu, Yekaterinburg’un en prestijli sanat kurumlarından biri olup, 1912 yılında kurulmuş köklü bir opera ve bale sahnesidir. Rusya’nın en iyi tiyatrolarından biri olarak kabul edilen bu mekân, klasik operalardan modern bale gösterilerine kadar geniş bir repertuvara sahiptir. Çaykovski, Verdi ve Puccini gibi ünlü bestecilerin eserlerinin sahnelendiği tiyatro, muhteşem akustiği ve görkemli iç tasarımıyla izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunar.
Tiyatro, yerel sanatçılarının yanı sıra uluslararası üne sahip şefler, dansçılar ve opera sanatçılarını ağırlayan önemli bir kültürel merkezdir. Düzenlediği Uluslararası Bale Festivali ve Opera Galaları ile Yekaterinburg’un sanat dünyasındaki yerini güçlendiren bu sahne, hem klasik sanat tutkunları hem de yeni izleyiciler için kaçırılmaması gereken bir destinasyondur.
31. Eski Tren İstasyonu Müzesi
Eski Tren İstasyonu Müzesi, Yekaterinburg’un en önemli tarihî noktalarından biri olup, Rusya’nın demiryolu geçmişini ve Trans-Sibirya Demiryolu’nun gelişimini anlatan özel bir müzedir. 19. yüzyıldan kalma bu istasyon binası, çarpıcı mimarisi ve korunmuş tarihi detaylarıyla ziyaretçilere nostaljik bir atmosfer sunar. Müze koleksiyonunda eski tren bileti makineleri, telgraflar, demiryolu ekipmanları ve döneme ait belgeler sergilenmektedir.
Ziyaretçiler burada, çarlık döneminden Sovyetler Birliği’ne uzanan demiryolu tarihini keşfedebilir ve eski lokomotifler ile vagonları yakından inceleme fırsatı bulabilirler. Özellikle Trans-Sibirya Demiryolu’nun bölgedeki etkisini anlamak isteyenler için bu müze, Yekaterinburg’un en ilgi çekici tarihî duraklarından biridir.
32. Ural Havacılık Müzesi
Ural Havacılık Müzesi, Yekaterinburg’un en ilgi çekici teknik müzelerinden biri olup, Sovyet ve Rus havacılık tarihine dair geniş bir koleksiyon sunmaktadır. Açık hava sergi alanına sahip olan bu müzede, eski savaş uçakları, helikopterler, sivil havacılık araçları ve uçak motorları sergilenmektedir. Özellikle Sovyet dönemine ait MiG savaş jetleri ve Antonov nakliye uçakları, ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği eserler arasındadır.
Havacılığa merakı olanlar için interaktif sergiler ve uçak kokpitlerine girerek deneyim kazanma fırsatları sunan müze, teknik detaylarla ilgilenenler ve tarih meraklıları için benzersiz bir keşif alanıdır. Yekaterinburg’un sanayi ve mühendislik geçmişini de yansıtan Ural Havacılık Müzesi, havacılık tutkunlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken önemli bir merkezdir.
33. Pavlik Morozov Parkı
Pavlik Morozov Parkı, Yekaterinburg’un merkezinde yer alan huzurlu ve tarihi bir yeşil alan olup, hem dinlenmek hem de doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için popüler bir noktadır. Park, adını Sovyet döneminde propaganda figürü haline gelen Pavlik Morozov’dan almıştır ve Sovyet mirasının bir parçası olarak kabul edilir. Yüzyıllık ağaçları, yürüyüş yolları ve göletleriyle şehir hayatından kaçış için ideal bir yerdir.
Parkta oyun alanları, açık hava etkinlik alanları ve anıtlar bulunurken, özellikle çocuklu aileler ve spor yapmak isteyenler tarafından sıkça ziyaret edilir. Mevsime bağlı olarak çeşitli etkinlikler ve festivaller düzenlenen bu park, Yekaterinburg’un sosyal yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. Hem yerel halk hem de turistler için sessiz, huzurlu ve tarihî dokusuyla dikkat çeken bir dinlenme alanıdır.
Yekaterinburg’u Keşfetmeye Hazır mısınız?
Yekaterinburg, tarihi dokusu, sanat sahnesi ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeye değer eşsiz bir şehir. Yekaterinburg’da görülmesi gereken 33 yer listesindeki durakları gezerek, şehrin hem geçmişine hem de modern yüzüne tanıklık edebilirsiniz. İster Romanovların izini sürün, ister etkileyici müzelerde vakit geçirin ya da doğanın tadını çıkarın—bu şehirde herkese hitap eden bir keşif noktası var. Yekaterinburg maceranızdan unutulmaz anılarla dönmeniz dileğiyle! 🚀