Tayland, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dünyanın en dikkat çekici turistik destinasyonlarından biridir. Ülke, muazzam tapınaklar, saraylar ve doğal harikalarla doludur. Tayland’daki yapılar, sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda dini ve kültürel anlamlarıyla da büyük bir öneme sahiptir. Tayland’da gezilecek yerler genellikle Budist inançlarıyla bağlantılı olup, mimarileri, Tayland halkının derin dini inançlarını ve kültürel geçmişini yansıtır. Ülke, tarihi tapınakları, kraliyet sarayları, modern yapıları ve etkileyici doğa manzaralarıyla ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunar.
Tayland’ın ikonik yapıları, sadece görsel güzellikleriyle değil, aynı zamanda Tayland halkının geleneksel yaşam tarzını, inançlarını ve kültürel değerlerini de sergileyen önemli simgelerdir. Bangkok’tan Chiang Mai’ye, Phuket’ten Ayutthaya’ya kadar farklı bölgelerde yer alan bu yapılar, Tayland’ın tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen gezginler için birer pencere işlevi görür. Tapınaklar, saraylar, heykeller ve tarihi parklar, Tayland’ın uzun geçmişi ve zengin kültürel mirası hakkında derinlemesine bilgi edinmek için mükemmel fırsatlar sunar.
1. Wat Arun (Şafak Tapınağı)
Wat Arun, Bangkok’un en ünlü ve en ikonik tapınaklarından biridir. Şafak Tapınağı olarak bilinen bu yapı, Chao Phraya Nehri’nin batı kıyısında yer alır ve özellikle gün doğumu ve gün batımında oluşturduğu muazzam manzaralarla dikkat çeker. Tapınağın en belirgin özelliği, 70 metreyi aşan yüksekliğiyle gökyüzüne doğru yükselen piramidal kuleleridir. Bu kuleler, Tayland’da sıkça görülen Budist tapınaklarının simgesel yapısını yansıtarak, dini bir anlam taşır. Tapınak, adını “şafak” anlamına gelen Arunanet, Hindistan’dan gelen Tanrı Aruna’nın her sabah gökyüzüne doğru ışığını yansıtan aracına dayandırır.
Wat Arun, mimarisiyle de büyük bir övgü alır. Tapınak, Khmer ve Tayland geleneksel mimarisinin birleşimi olan benzersiz bir tasarıma sahiptir. Tapınağın merkezi kulesi (prang), Çin porseleniyle süslenmiş olup, halk arasında “Kristal Kule” olarak da bilinir. Tapınakta yer alan heykeller, kabartmalar ve detaylı işçilik, Tayland’ın tarihi ve kültürüne dair derin izler taşır. Ziyaretçiler, Wat Arun’a çıkabilmek için dar merdivenlerden tırmanarak, Bangkok’un muazzam manzarasını tepeden izleme şansına sahip olurlar. Hem dini bir merkez hem de görsel bir şaheser olarak Wat Arun, Tayland’ın kültürel mirasında önemli bir yere sahiptir.
2. Wat Phra Kaew (Zümrüt Buda Tapınağı)
Wat Phra Kaew, Tayland’ın en kutsal tapınaklarından biridir ve Bangkok’ta, Büyük Saray (Grand Palace) kompleksinin içinde yer alır. Tapınak, Zümrüt Buda heykelinin barındığı yer olarak bilinir. Bu heykel, Tayland’ın en değerli dini sembollerinden biridir ve Tayland’ın ruhani kimliğini temsil eder. Zümrüt Buda, aslında jade (yeşil taş) değil, jasperden yapılmış olsa da, halk arasında Zümrüt Buda olarak anılmaktadır. Bu heykel, Tayland’daki hükümdarın sağlık, güvenlik ve refahı için özel olarak korunur ve her yıl üç kez, mevsime göre giydirilir. Zümrüt Buda’nın bulunduğu tapınak, Tayland’da hem dini hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Wat Phra Kaew’in mimarisi de son derece etkileyicidir. Tapınak, Tayland’ın geleneksel mimari stilinin en güzel örneklerinden birini sunar. İnce işçilikle süslenmiş altın, mavi ve yeşil renklerin hakim olduğu seramikler ve mozaikler, tapınağın içinde ve dışında göz alıcı bir güzellik oluşturur. Tapınağın çevresinde birçok heykel ve yapısal detay, Tayland’ın dinî inançlarını ve kültürel mirasını yansıtır. Büyük Saray kompleksinin bir parçası olan Wat Phra Kaew, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda Tayland kraliyetinin gücünü ve ihtişamını simgeleyen bir yapıdır. Bu tapınak, Tayland’ı ziyaret eden her turistin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında gelir.
3. Grand Palace (Büyük Saray)
Grand Palace (Büyük Saray), Tayland’ın Bangkok şehrinde bulunan en ünlü ve en önemli tarihi yapılarından biridir. 1782 yılında inşa edilmeye başlanmış ve Tayland kraliyet ailesinin evi olarak uzun yıllar kullanılmıştır. Saray, muazzam büyüklüğü ve ihtişamlı mimarisiyle dikkat çeker. Tayland’ın geleneksel ve Batılı mimari stillerinin birleşimi olan saray, altın kaplamalar, ince işçilikle süslenmiş duvarlar ve etkileyici heykellerle donatılmıştır. Büyük Saray, sadece bir saray değil, aynı zamanda Tayland’ın kraliyet tarihini ve kültürünü simgeleyen önemli bir yapıdır. Bugün hala kraliyet törenleri için kullanılan saray, aynı zamanda Tayland’ın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biridir.
Grand Palace, içerisinde birkaç önemli yapıyı barındırır, bunlardan en dikkat çekeni Wat Phra Kaew (Zümrüt Buda Tapınağı)dır. Sarayın zengin süslemeleri ve altın işlemeleri, kraliyet ailesinin gücünü yansıtan detaylarla doludur. Sarayın en büyük ve en etkileyici yapısı, Tayland’ın tarihini anlatan duvar resimleriyle bezenmiş olan Phra Maha Montien Hall’dır. Sarayın dışındaki duvarlar ve bahçeler de etkileyici olup, ziyaretçilere Tayland’ın kraliyet geçmişini keşfetme fırsatı sunar. Grand Palace, Tayland’ın tarihine, kültürüne ve sanata olan saygısını en iyi şekilde yansıtan bir yapıdır ve hem tarih meraklıları hem de sanatseverler için önemli bir cazibe merkezidir.
4. Wat Pho (Yatan Buda Tapınağı)
Wat Pho, Bangkok’ta bulunan ve Tayland’ın en eski ve en büyük tapınaklarından biri olan önemli bir dini yapıdır. Tapınak, aynı zamanda Yatan Buda Tapınağı olarak da bilinir çünkü burada, 46 metre uzunluğunda ve 15 metre yüksekliğinde dev bir yatan Buda heykeli bulunmaktadır. Bu heykel, Tayland’ın en büyük yatan Buda heykeli olup, altın kaplama ve ince işçilikle detaylandırılmıştır. Wat Pho, aynı zamanda Tayland’da geleneksel Thai masajının doğduğu yer olarak da ünlüdür. Burada, Tayland’ın geleneksel masaj teknikleri öğretilir ve tapınak, bu kültürel mirası yaşatmak için bir eğitim merkezi olarak da önemli bir rol oynar.
Wat Pho’nun mimarisi, Tayland’ın geleneksel tapınak yapısının en güzel örneklerinden biridir. Tapınak, zengin altın kaplamalar, seramikler ve renkli mozaikler ile süslenmiştir. Tapınak avlusunda yer alan diğer heykeller, Budist inançlarını simgeleyen detaylarla bezeli olup, ziyaretçilere Tayland’ın derin dini ve kültürel geçmişini keşfetme imkanı sunar. Wat Pho’nun içerisindeki dev yatan Buda heykeli, Budizm’in öğretisini ve Buda’nın nirvana’ya ulaşmasını simgeler. Bu tapınak, hem dini bir ibadet yeri hem de Tayland kültürünün en önemli merkezlerinden biridir.
5. Wat Phra That Doi Suthep
Wat Phra That Doi Suthep, Tayland’ın Chiang Mai şehrinin yakınlarında, Doi Suthep Dağı’nın zirvesinde bulunan kutsal bir Budist tapınağıdır. Tapınak, Tayland’daki en önemli dini yapılar arasında yer alır ve ülkenin güneydeki bölgesindeki Budist inançlarının güçlü bir sembolüdür. 14. yüzyılda inşa edilen bu tapınak, özellikle Zümrüt Buda’nın bir parçası olduğu kabul edilen kutsal bir şehrin parçasıdır. Tapınağın altın kaplama stüpası, geleneksel Tayland yapılarının en güzel örneklerinden biridir ve uzaklardan bile dikkat çekici bir şekilde parlayan altın rengiyle dağdan görülebilir.
Wat Phra That Doi Suthep, sadece dini bir tapınak değil, aynı zamanda büyüleyici bir manzaraya sahip bir gözlem noktasıdır. Dağın zirvesinde yer alan tapınak, Chiang Mai şehrinin ve çevresindeki vadinin muazzam bir panoramik manzarasını sunar. Tapınağa ulaşmak için, ziyaretçilerin 306 basamaktan oluşan bir merdivenle tırmanması gerekir, ancak zirveye ulaştığınızda manzara ve atmosferin huzur verici etkisi, her türlü zorluğu unutturur. Tapınak, yerel halk ve ziyaretçiler için bir ibadet yeri olmanın ötesinde, Tayland’ın kültürel mirasını ve ruhani derinliğini keşfetmek için eşsiz bir yerdir.
6. Ayutthaya Tapınakları
Ayutthaya Tapınakları, Tayland’ın tarihi başkenti olan Ayutthaya’da yer alan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan etkileyici bir tapınak kompleksidir. 14. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Tayland Krallığı’na başkentlik yapmış olan Ayutthaya, dönemin en büyük ve en güçlü şehirlerinden biri olarak bilinmektedir. Bugün, şehirdeki tapınak kalıntıları, geçmişin ihtişamını yansıtan zarif yapılar, devasa heykeller ve etkileyici stüplarla doludur. Ayutthaya, Tayland’ın dini ve kültürel tarihinin önemli bir parçası olup, tapınaklar, o dönemin mimari güzelliklerini, Budist inançlarını ve kraliyet saraylarının ihtişamını simgeler.
Ayutthaya Tapınakları, farklı yapılar ve stillerin birleşimiyle Tayland’daki en güzel tapınak kalıntılarını oluşturur. Wat Mahathat, en ünlü tapınaklardan biridir ve burada bulunan, bir zamanlar Buda heykellerini koruyan taş yapılar ve kökleri arasına gömülmüş kafatası, Ayutthaya’nın dini tarihini simgeler. Wat Phra Si Sanphet, Tayland’daki en büyük ve en önemli tapınaklardan biridir ve kraliyet ailesi tarafından ibadet için kullanılmıştır. Tapınakların içinde ve çevresinde bulunan büyük Buda heykelleri, zengin tarihsel anlatılar ve dini figürlerle Ayutthaya’nın zengin kültürel geçmişini gözler önüne serer. Bu tapınaklar, Tayland’ın dini ve kültürel mirasının korunmuş harika örnekleridir.
7. Sukhothai Tarihi Parkı
Sukhothai Tarihi Parkı, Tayland’ın ilk başkenti olan Sukhothai’nin kalıntılarını barındıran önemli bir tarihi alandır ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. 13. yüzyılda kurulan Sukhothai Krallığı, Tayland’ın kültürel ve dini temellerinin atıldığı bir dönemi simgeler. Tarihi park, eski tapınaklar, kraliyet sarayları, heykeller ve diğer mimari yapılarla doludur ve bu yapılar, dönemin sanatsal ve mimari gelişimini yansıtır. Sukhothai’nin en önemli özelliği, Tayland’ın ilk altın çağının izlerini taşıyan yapıları ve Budist inançlarını temsil eden mimarisiyle dikkat çekmesidir.
Sukhothai Tarihi Parkı’nda bulunan tapınaklar ve kalıntılar, Tayland’ın erken dönem mimarisinin ve sanatsal anlayışının en güzel örneklerindendir. Wat Mahathat, parkın en bilinen ve en büyük tapınağıdır; burada yer alan Buda heykelleri ve tapınak kalıntıları, şehrin dini ve kültürel önemini simgeler. Ayrıca, parkta yer alan diğer yapılar arasında Wat Si Chum, devasa Buda heykeliyle ünlüdür ve ziyaretçilere hem tarihi hem de görsel bir zenginlik sunar. Bu park, Tayland’ın kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için benzersiz bir yerdir ve Tayland’ın tarihini daha iyi anlamak için önemli bir destinasyondur.
8. Jim Thompson House
Jim Thompson House, Bangkok’ta yer alan ve Tayland’ın ipek endüstrisinin modern tarihindeki en önemli figürlerinden biri olan Jim Thompson’un eski evi olarak bilinir. Amerikalı bir işadamı olan Jim Thompson, Tayland’a 1940’larda gelmiş ve buradaki geleneksel ipekçilik endüstrisini canlandırarak dünya çapında ün kazanmıştır. Thompson, Tayland’ın geleneksel mimarisiyle inşa ettiği evinde, Tayland’ın kültürel mirasını yansıtan bir koleksiyon toplamıştır. Evinin içinde bulunan eserler, Tayland’ın geleneksel sanatlarını, ahşap işçiliğini ve zengin ipek kültürünü gözler önüne serer. Jim Thompson’un kaybolmasından sonra, evi bir müze olarak halkın ziyaretine açılmıştır.
Jim Thompson House, Tayland geleneksel mimarisinin harika bir örneğidir ve evi çevreleyen tropikal bahçeler, ziyaretçilere huzur dolu bir ortam sunar. Ev, altı geleneksel Tayland eviyle birleştirilmiş ve her biri özenle restore edilmiştir. Bu yapılar, geleneksel Tayland mimarisinin zarif hatlarını ve detaylarını yansıtırken, aynı zamanda Thompson’ın kişisel zevklerini de sergileyen Batılı öğeleri de içerir. Müze, Tayland’ın ipek üretiminin nasıl bir devrim geçirdiğini ve Jim Thompson’un bu alandaki katkılarını anlatan sergilere sahiptir. Bu ev, Tayland’ın hem geleneksel kültürünü hem de modern tarihini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir yerdir.
9. Erawan Tapınağı
Erawan Tapınağı, Bangkok’un merkezine yakın bir konumda yer alan ve Tayland’ın en bilinen dini yapılarından biridir. Tapınak, Hindistan mitolojisinde yer alan Erawan adlı üç başlı filin heykelini barındıran yapısıyla ünlüdür. Fil, Tayland’da şans ve bolluk sembolü olarak kabul edilir ve tapınağın ziyaretçileri, burada dua ederken fil heykelinin önünde saygı gösterir. Erawan Tapınağı, hem Tayland halkı hem de turistler için bir ibadet yeri olmanın ötesinde, büyük bir kültürel öneme sahiptir. Ziyaretçilerin tapınakta, bolluk ve başarı dileklerinde bulunmaları yaygın bir gelenektir.
Tapınak, sadece dini açıdan önemli olmakla kalmaz, aynı zamanda etkileyici bir mimariye de sahiptir. Renkli heykeller, altın kaplamalar ve ince işçilikle süslenmiş yapılar, ziyaretçilere görsel bir şölen sunar. Erawan Tapınağı, Tayland’daki en kutsal alanlardan biri olarak kabul edilir ve Bangkok’un en yoğun caddelerinden biri olan Ratchaprasong kavşağında yer alır. Ziyaretçilerin tapınağa gelirken aldıkları tütsü ve çiçeklerle tapınağın atmosferine saygı gösterdiği bilinir. Hem dini hem de kültürel olarak derin bir anlam taşıyan bu tapınak, Tayland’daki mistik ve ruhani deneyimleri keşfetmek isteyenler için ideal bir mekandır.
10. Big Buddha (Phuket)
Phuket Büyük Buda Heykeli (Phra Phutta Ming Mongkol Akenakiri), Tayland’ın güneyinde, Phuket adasında bulunan ve ülkenin en yüksek üçüncü Buda heykeli olarak bilinen etkileyici bir yapıdır. 45 metre yüksekliği ve 25,45 metre genişliğiyle dikkat çeker. Yapımına 2004 yılında başlanmış ve 2014 yılında tamamlanmıştır. Burmese beyaz mermeriyle kaplanmış olan bu heykel, Nakkerd Dağı’nın zirvesinde yer alır ve Ao Chalong Körfezi’ne bakar. Heykel, Tayland’da “Buddha’nın Mara’yı Yeneceği” pozisyonunda (Maravijaya Mudra) oturan Gautama Buda’yı tasvir eder.
Phuket Büyük Buda Heykeli, sadece boyutlarıyla değil, aynı zamanda bulunduğu konum ve çevresiyle de etkileyicidir. 400 metre yükseklikteki bu nokta, Phuket Adası’nın panoramik manzaralarını sunar; Chalong Kasabası, Karon Plajı ve Andaman Denizi’nin muazzam görüntülerini izleme imkanı sağlar. Ziyaretçiler, heykelin etrafında dolaşabilir, dua edebilir ve meditasyon yapabilirler. Tapınak, aynı zamanda Tayland’ın dini ve kültürel mirasını yansıtan önemli bir sembol olarak kabul edilir.
11. Phang Nga Bay National Park
Phang Nga Körfezi Milli Parkı (Ao Phang Nga National Park), Tayland’ın güneyinde, Phang Nga ilinde yer alan ve 1981 yılında kurulan bir deniz milli parkıdır. Yaklaşık 400 km²’lik bir alanı kapsayan park, Andaman Denizi’nde yer alır ve 42’den fazla adadan oluşur. Bölge, dik kalker kayalıkları, mağaralar, lagünler ve mangrov ormanlarıyla ünlüdür. Parkın en bilinen özelliği, 1974 yapımı James Bond filmi The Man with the Golden Gun‘da yer alan ve “James Bond Adası” olarak bilinen Khao Phing Kan ve Ko Ta Pu adalarıdır.
Phang Nga Körfezi, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda zengin biyolojik çeşitliliğiyle de dikkat çeker. Bölge, Tayland’ın en büyük ve en iyi korunmuş mangrov ormanlarına ev sahipliği yapmaktadır ve bu ekosistem, fırtınalara karşı doğal bir bariyer işlevi görürken, birçok deniz canlısı için üreme alanı sağlar. Parkta 88 kuş türü, 82 balık türü, 18 sürüngen, 3 amfibi ve 17 memeli türü yaşamaktadır; bunlar arasında dugong, beyaz elli gibon ve kara yüzsüz yunus gibi nesli tehlikede olan türler de bulunmaktadır.
Phang Nga Körfezi, doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği ve kültürel zenginlikleriyle Tayland’ın en önemli doğal alanlarından biridir. Ziyaretçiler, kano turlarıyla deniz mağaralarını keşfedebilir, gizli lagünlerde yüzebilir ve geleneksel balıkçı köylerini ziyaret edebilirler. Bölge, doğa severler ve macera arayanlar için eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
12. Tiger Cave Temple (Wat Tham Sua)
Tiger Cave Temple (Wat Tham Suea), Tayland’ın Krabi bölgesinde yer alan, hem dini hem de doğal güzellikleriyle ünlü bir Budist tapınağıdır. 1975 yılında, Vipassana meditasyonu yapan bir rahip olan Ajahn Jamnian Seelasettho tarafından keşfedilen bu alan, ismini, rahibin meditasyon sırasında mağarada dolaşan kaplanları görmesinden alır. Tapınak, “Tham Sua” adıyla da bilinir; “Tham” mağara, “Sua” ise kaplan anlamına gelir. Bölge, zengin tropikal ormanları, mağaraları ve dağlarıyla dikkat çeker. Ayrıca, taş aletler, seramik parçaları ve Buda ayak izi kalıpları gibi arkeolojik buluntularla da tarihi bir öneme sahiptir.
Tapınak kompleksinin en dikkat çekici özelliği, 1.260 basamaktan oluşan zorlu merdivenidir. Bu merdiven, ziyaretçileri 309 metre yüksekliğindeki tepeye taşır ve zirvede dev bir altın Buda heykeli ile muazzam bir manzara sunar. Tırmanış, sıcak hava ve nem nedeniyle zorlu olsa da, zirvedeki ödül, çabayı fazlasıyla hak eder. Tapınak, meditasyon yapan rahiplerin yaşadığı mağaralarla çevrilidir ve bölge, Vipassana meditasyonu uygulamalarının yapıldığı bir merkez olarak da işlev görür. Ziyaretçilere, tapınak alanına giriş ücretsizdir, ancak bakım ve destek için gönüllü bağışlar kabul edilir. Ziyaret sırasında, uygun giyim kurallarına (omuzların ve dizlerin kapalı olması) ve tapınak adabına saygı göstermek önemlidir.
13. The Golden Mount (Wat Saket)
Wat Saket (Golden Mount), Bangkok’un Pom Prap Sattru Phai bölgesinde yer alan ve şehri panoramik olarak görebileceğiniz etkileyici bir Budist tapınağıdır. Tayland’ın en eski tapınaklarından biri olan Wat Saket, Ayutthaya Krallığı dönemine kadar uzanır. Kral I. Rama döneminde restore edilerek bugünkü adını almıştır. Tapınağın en dikkat çekici özelliği, 318 basamaktan oluşan ve altın kaplama bir chedi (stupa) ile taçlandırılmış olan Phu Khao Thong adlı yapay tepedir. Bu tepe, Bangkok’un eski şehir surlarının dışında kalan bir alanda yer alır ve şehre hakim bir konumda bulunur.
Phu Khao Thong’un inşasına Kral III. Rama döneminde başlanmış, ancak yapının temeli yumuşak toprak nedeniyle çökmüştür. Daha sonra Kral IV. Rama döneminde, 1.000 teak ağacından desteklenen yeni bir yapı inşa edilmiştir. Bugün görülen yapının tamamlanması ise Kral V. Rama dönemine dayanır. Chedi’nin içinde, Hindistan’dan getirilen Buda’ya ait bir dişin saklandığına inanılır. Tapınak, her yıl Kasım ayında düzenlenen ve “Hae Pha Khuen That” adı verilen bir festivalle ünlüdür; bu etkinlikte, kırmızı bir örtüyle chedi sarılır ve ziyaretçiler dua ederek örtüye isimlerini yazarlar.
Ziyaretçiler, tapınağa ulaşmak için 318 basamaktan oluşan merdiveni tırmanarak tepeye çıkabilirler. Yol boyunca, Budizm’in farklı yönlerini ve tapınağın tarihini anlatan heykeller ve figürler yer alır. Zirveye ulaştığınızda, Bangkok’un muazzam manzarasına hakim bir konumda olursunuz. Tapınak, hem dini bir merkez hem de şehri yüksekten görmek isteyenler için ideal bir noktadır.
14. Sanctuary of Truth
Sanctuary of Truth, Pattaya’nın en dikkat çekici yapılarından biri olup, Tayland’ın kültürel ve dini mirasını yansıtan etkileyici bir yapıdır. 1981 yılında inşasına başlanan bu devasa ahşap yapı, Taylandlı işadamı Lek Viriyaphan tarafından tasarlanmış ve inşa edilmektedir. Tamamen tik ağacından inşa edilen tapınak, hiçbir metal çivi kullanılmadan geleneksel ahşap işçiliğiyle şekillendirilmiştir. Yapının tamamlanması 2025 yılına kadar beklenmektedir.
Sanctuary of Truth, Hinduizm, Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsçülük gibi Doğu dinlerinin öğretilerini ve felsefelerini temsil eden dört ana salona sahiptir. Her bir salon, ilgili dinin sembollerini ve figürlerini içeren detaylı ahşap oymalarla süslenmiştir. Örneğin, kuzey salonunda Brahma’nın dört başlı heykeli, batı salonunda Hindu Tanrıları Brahma, Vishnu ve Shiva’nın figürleri yer alırken; doğu salonunda aile değerleri ve ahlaki sorumluluklar işlenmiştir . Ziyaretçiler, tapınakta rehberli turlar aracılığıyla bu derin anlamları keşfedebilirler.
15. Bang Pa-In Royal Palace
Bang Pa-In Kraliyet Sarayı, Tayland’ın Ayutthaya il sınırlarında, Chao Phraya Nehri kıyısında yer alan tarihi bir yaz sarayıdır. İlk olarak 17. yüzyılda Kral Prasat Thong tarafından inşa edilmiştir. Ancak, Ayutthaya Krallığı’nın 1767’deki düşüşüyle terk edilen saray, 19. yüzyılda Kral IV. Rama (Mongkut) tarafından yeniden keşfedilmiş ve Kral V. Rama (Chulalongkorn) döneminde kapsamlı bir restorasyona tabi tutulmuştur. Bugün, saray, Tayland’ın kraliyet geçmişini ve mimari çeşitliliğini yansıtan önemli bir kültürel miras olarak kabul edilmektedir.
Saray, Thai, Çin ve Avrupa mimarisinin harmanlandığı çeşitli yapılarla dikkat çeker. Öne çıkan yapılar arasında, Thai tarzında inşa edilmiş ve “Kişisel Özgürlüğün İlahi Yeri” olarak bilinen Aisawan Thiphya-Art Pavilyonu, 1889 yılında Çinli tüccarlar tarafından hediye edilen ve Çin tarzında inşa edilmiş Phra Thinang Wehart Chamrun, ve neo-klasik tarzda inşa edilmiş Phra Thinang Warophat Phiman yer alır. Ayrıca, sarayın karşı kıyısında, Gotik Revival tarzında inşa edilmiş ve Avrupa kilisesini andıran Wat Niwet Thammaprawat tapınağı da ziyaretçilerin ilgisini çeker.
Bang Pa-In Kraliyet Sarayı, Bangkok’tan yaklaşık 60 km uzaklıkta olup, Ayutthaya’ya 20 km mesafededir. Ziyaretçiler, saraya demir yolu, otobüs veya tekne ile ulaşabilirler. Sarayın giriş ücreti 100 Tayland Bahtı olup, golf arabası kiralama seçeneği de mevcuttur. Ziyaret saatleri her gün 08:30 – 16:00 arasındadır.
Bang Pa-In Kraliyet Sarayı, Tayland’ın zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için eşsiz bir destinasyondur. Farklı mimari stillerin bir araya geldiği bu saray, hem tarih hem de estetik açıdan büyük bir öneme sahiptir.
16. Vimanmek Mansion
Vimanmek Sarayı, Tayland’ın başkenti Bangkok’ta, Dusit Sarayı kompleksinde yer alan ve dünyanın tamamen tik ağacından yapılmış en büyük yapısı olarak bilinen tarihi bir saraydır. 1900 yılında Kral V. Chulalongkorn (Rama V) tarafından inşa ettirilmiştir. Aslında, Koh Si Chang Adası’ndaki Munthatu Rattanaroj Sarayı’nın taşınarak yeniden inşa edilmesiyle oluşturulmuştur. Saray, L şeklinde olup, 60 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğindedir. İç mekanları, Batı ve Çin dekorasyonunun zarif bir karışımını yansıtarak, dönemin modern Thai mimarisini sergiler.
Saray, 1982 yılında Kraliçe Sirikit’in öncülüğünde restore edilerek, Kral V. Chulalongkorn’un dönemini anmak ve Tayland’ın ulusal mirasını sergilemek amacıyla bir müzeye dönüştürülmüştür. Ancak, 2016 yılından itibaren saray ziyarete kapatılmıştır. 2019 yılında yapılan açıklamalara göre, sarayın temeli güçlendirilmek üzere sökülmüş ve yeniden inşa edilmesi planlanmıştır. Ancak, bu çalışmaların tamamlanmasının ardından sarayın halkın ziyaretine tekrar açılmayacağı belirtilmiştir.
17. Wat Traimit (Altın Buda Tapınağı)
Wat Traimit, Bangkok’un Chinatown bölgesinde yer alan ve “Altın Buda Tapınağı” olarak bilinen önemli bir Budist tapınağıdır. Resmî adıyla Wat Traimit Withayaram Worawihan, 19. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir ve Tayland’ın en büyük katı altın Buda heykeline ev sahipliği yapmaktadır. Tapınak, 1935 yılında Wat Phraya Krai’den taşınan ve 1955’te tesadüfen altın olduğu keşfedilen heykeliyle ünlüdür. Bugün, tapınak kompleksi, Buda heykelinin yanı sıra Yaowarat Çin Miras Merkezi ve Altın Buda sergisi gibi kültürel alanları da içermektedir.
Altın Buda heykeli, yaklaşık 3 metre yüksekliğinde ve 5.5 ton ağırlığındadır. Sukhothai dönemine ait olduğu düşünülen bu heykel, 18. yüzyılda Ayutthaya Krallığı’nın düşüşü sırasında, düşmanlardan korunmak amacıyla sıva ve camla kaplanmıştır. 1955’te tapınak taşınırken sıva kırılmış ve altın yüzey ortaya çıkmıştır. Bugün, tapınağın üst katında yer alan heykel, Tayland’ın dini ve kültürel mirasının önemli bir simgesidir.
18. Phuket Old Town
Phuket Eski Şehir, Tayland’ın güneyinde, Phuket Adası’nın başkenti Phuket Town’da yer alan tarihi bir bölgedir. 19. üzyılda kalay madenciliğiyle zenginleşen adaya gelen Çinli, Portekizli ve Malay tüccarlarının etkisiyle şekillenen bu bölge, zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
Bölgenin en belirgin özelliği, renkli fasadları ve detaylı işçilikleriyle dikkat çeken Sino-Portekiz mimarisidir. Bu mimari tarz, Çin ve Portekiz etkilerinin birleşimiyle ortaya çıkmıştır ve Phuket Eski Şehir’i, bu benzersiz yapılarıyla tanınır.
Phuket Eski Şehir, dar sokakları, renkli binaları, tarihi tapınakları ve lezzetli sokak yemekleriyle bilinir. Thalang Road, bölgenin kalbi olarak kabul edilir ve burada her Pazar günü düzenlenen Lard Yai Pazarı’nda yerel el sanatları, sokak yemekleri ve canlı performanslar sergilenir. Soi Romanee, geçmişteki kırmızı ışık bölgesinin izlerini taşıyan, ancak şimdi renkli binaları ve canlı atmosferiyle dikkat çeken bir sokaktır. Phuket Thai Hua Müzesi, Çinli göçmenlerin Phuket’e gelişini ve adanın tarihini anlatan önemli bir müzedir. One Chun Cafe & Restaurant, 19. yüzyıldan kalma bir Sino-Portekiz binasında hizmet veren, Phuket mutfağını deneyimleyebileceğiniz bir mekandır.
Phuket Eski Şehir, tarih, kültür ve mutfağın harmanlandığı, keşfedilmeye değer bir bölgedir. Ziyaretçilere, Phuket’in geçmişine dair derinlemesine bir bakış sunar ve adanın farklı yüzünü keşfetmek isteyenler için ideal bir destinasyondur.
19. Chatuchak Market
Chatuchak Pazarı, Bangkok’un Chatuchak bölgesinde yer alan ve Tayland’ın en büyük açık hava pazarıdır. Hafta sonları yaklaşık 200.000 ziyaretçiyi ağırlayan bu pazar, 35 dönümlük bir alana yayılmış 15.000’den fazla tezgâhıyla dünyanın en büyük hafta sonu pazarı olarak kabul edilir.
Pazar, 1942 yılında Bangkok’un ilk pazarının kurulmasıyla başlamış ve 1982 yılında Chatuchak bölgesine taşınarak bugünkü adını almıştır . 27 farklı bölümde giyim, antikalar, ev eşyaları, yiyecek, bitkiler, sanat eserleri ve evcil hayvanlar gibi geniş bir ürün yelpazesi sunar . Ziyaretçilere, pazarda kaybolmamak için harita kullanmaları ve sabah erken saatlerde gelmeleri tavsiye edilir.
20. Wat Benchamabophit (Mermer Tapınak)
Wat Benchamabophit, Bangkok’un Dusit bölgesinde yer alan ve “Mermer Tapınak” olarak bilinen önemli bir Budist tapınağıdır. 1899 yılında, Kral V. Chulalongkorn (Rama V) tarafından inşa edilmesi talimatı verilmiş ve tasarımı, onun üvey kardeşi Prens Narisara Nuwattiwong tarafından gerçekleştirilmiştir. Tapınak, İtalya’nın Carrara bölgesinden ithal edilen beyaz mermerle inşa edilmiştir; bu nedenle “Mermer Tapınak” adıyla anılmaktadır. İnşaatı 1911 yılında tamamlanmıştır.
Tapınak, Tayland’ın geleneksel mimarisi ile Avrupa etkilerini harmanlayan bir tasarıma sahiptir. Ana ibadet salonu (ubosot), üç katmanlı çatısı, altın kaplamalı süslemeleri ve Gotik tarzda vitray pencereleriyle dikkat çeker. İç mekânda, Phra Buddha Chinnarat adlı altın Buda heykeli yer alır; bu heykel, Phitsanulok’taki orijinalinin bir kopyasıdır ve Kral V. Chulalongkorn’un külleri bu heykelin altına gömülmüştür. Tapınağın çevresinde, farklı mudraları temsil eden 52 Buda heykelinin sergilendiği bir galeri bulunmaktadır. Ayrıca, Bodhgaya, Hindistan’dan getirilen bir Bodhi ağacı da tapınakta yer almaktadır.