1. Büyük Saray (The Grand Palace)
Büyük Saray (The Grand Palace), Bangkok’un kalbinde yer alan ve Tayland’ın en önemli tarihî yapılarından biri olan görkemli bir saray kompleksidir. 1782 yılında Kral Rama I tarafından inşa edilen bu saray, 150 yılı aşkın bir süre boyunca Tayland krallarının resmi ikametgâhı ve hükümet merkezi olarak hizmet vermiştir. İçerisinde çeşitli salonlar, avlular, tapınaklar ve müzeler barındıran kompleks, hem mimari hem de sanatsal açıdan son derece etkileyicidir. Tayland’ın geleneksel süslemeleri, altın varak detayları ve zarif çatılarıyla süslenen yapılar, ziyaretçilere adeta bir masal dünyasına adım atmış hissi verir.
Büyük Saray’ın en kutsal bölümü ise Wat Phra Kaew, yani Zümrüt Buda Tapınağı’dır. Bu tapınak, Tayland’ın en kutsal Buda heykeline ev sahipliği yapar ve dini açıdan büyük bir öneme sahiptir. Saraya girerken sıkı kıyafet kuralları uygulanır; bu nedenle ziyaretçilerin diz ve omuzlarını örten kıyafetler giymesi gerekir. Büyük Saray, Bangkok’un kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir duraktır. Hem mimari zenginliği hem de tarihi derinliğiyle, Tayland’ın kraliyet geçmişine ışık tutar.
2. Wat Phra Kaew (Zümrüt Buda Tapınağı)
Wat Phra Kaew, yani Zümrüt Buda Tapınağı, Bangkok’taki Büyük Saray kompleksinin içinde yer alan ve Tayland’ın en kutsal Budist tapınağı olarak kabul edilen yapıdır. Tapınağın merkezinde bulunan Zümrüt Buda heykeli, tek bir yeşim taşı blokundan oyulmuş olup, manevi değeri oldukça büyüktür. Bu küçük ama etkileyici heykel, Tayland kralları tarafından büyük bir saygıyla korunur ve yılda üç kez, mevsimlere göre farklı giysilerle giydirilir. Bu kutsal ritüel, yalnızca kral tarafından gerçekleştirilir ve Tay halkı için büyük önem taşır.
Wat Phra Kaew, yalnızca dini değil, aynı zamanda sanatsal açıdan da hayranlık uyandırıcıdır. Tapınak kompleksi, altın kaplamalar, mozaik süslemeler, ayrıntılı duvar resimleri ve mitolojik figürlerle bezeli yapılarıyla dikkat çeker. Burada ziyaretçiler, Ramayana destanından sahneleri betimleyen uzun duvar resimlerini görebilir ve Tayland’ın dini mimarisinin en görkemli örneklerini yakından inceleyebilir. Zümrüt Buda Tapınağı, hem ruhani hem de estetik anlamda Bangkok’un en etkileyici duraklarından biridir.
3. Wat Pho (Yatan Buda Tapınağı)
Wat Pho, yani Yatan Buda Tapınağı, Bangkok’un en eski ve en büyük tapınaklarından biridir. Tapınak, özellikle 46 metre uzunluğundaki devasa Yatan Buda heykeliyle ünlüdür. Altın kaplama bu heykel, Buda’nın nirvanaya geçişini simgeler ve hem boyutuyla hem de huzur veren ifadesiyle ziyaretçileri etkiler. Buda’nın ayak tabanlarında yer alan 108 kutsal sembol, detaylı sedef kakma işlemeleriyle süslenmiştir ve Budizm’in kozmolojisine dair derin anlamlar taşır.
Wat Pho, sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, Tayland’ın geleneksel tıp ve masaj eğitiminin de merkezi konumundadır. Tay masajının doğduğu yer olarak bilinen bu tapınakta, hem yerli halk hem de turistler eğitim alabilir veya geleneksel Tay masajı deneyimi yaşayabilir. Tapınak kompleksi ayrıca çok sayıda çatı süslemeli şapel, stupalar ve heykellerle doludur. Geniş avlularında huzurla dolaşılabilecek Wat Pho, hem ruhani hem de kültürel açıdan Bangkok’un en değerli duraklarından biridir.
4. Wat Arun (Şafak Tapınağı)
Wat Arun, yani Şafak Tapınağı, Bangkok’un simge yapılarından biri olup Chao Phraya Nehri’nin batı kıyısında yer alır. Adını Hindu tanrısı Aruna’dan alan bu tapınak, özellikle gün doğumu ve gün batımında güneş ışığının seramiğe işlenmiş yüzeylerinde yansımasıyla büyüleyici bir görüntü sunar. Merkezinde yer alan 70 metre yüksekliğindeki prang (kule), Tay mimarisinin en çarpıcı örneklerinden biridir ve rengârenk porselen ve cam mozaiklerle kaplıdır. Bu kuleye çıkan ziyaretçiler, nehir manzarasının ve karşı kıyıdaki Büyük Saray’ın etkileyici görüntüsünü izleyebilir.
Wat Arun, Tayland’ın Ayutthaya döneminden kalma köklü bir geçmişe sahip olup, Kral Rama II döneminde bugünkü ihtişamlı görünümüne kavuşmuştur. Tapınak, yalnızca mimari güzelliğiyle değil, aynı zamanda Budist sembollerle bezeli detaylarıyla da dikkat çeker. Merdivenleri oldukça dik olsa da zirveye çıkanlar için Bangkok’un panoramik manzarası eşsiz bir ödül olur. Wat Arun, fotoğraf meraklıları, tarih severler ve spiritüel atmosfer arayanlar için Bangkok’un mutlaka görülmesi gereken duraklarından biridir.
5. Chao Phraya Nehri
Chao Phraya Nehri, Bangkok’un yaşam damarlarından biri olarak şehrin tarihi, kültürel ve günlük hayatında merkezi bir rol oynar. “Krallar Nehri” olarak da bilinen bu su yolu, Tayland’ın iç kesimlerinden başlayarak Bangkok üzerinden güneydeki Tayland Körfezi’ne dökülür. Nehir boyunca kurulu tapınaklar, saraylar ve geleneksel evler, geçmişten günümüze uzanan bir kültürel yolculuk sunar. Özellikle Wat Arun, Wat Pho ve Büyük Saray gibi önemli yapılar, nehir kıyısında yer alarak ziyaretçilere eşsiz manzaralar sunar.
Chao Phraya Nehri, aynı zamanda Bangkok’ta ulaşım açısından da büyük önem taşır. Şehrin kalabalık trafiğinden kaçmak isteyen yerli halk ve turistler, uzun kuyruklu tekneler ve su taksileriyle nehri kullanarak kolaylıkla birçok noktaya ulaşabilir. Akşam saatlerinde düzenlenen nehir turları ise romantik atmosferi, ışıklandırılmış tapınak manzaraları ve Tay mutfağından lezzetlerle unutulmaz bir deneyim sunar. Chao Phraya, hem huzurlu bir manzara hem de dinamik bir şehir hayatı deneyimi yaşamak isteyenler için Bangkok’un vazgeçilmezlerinden biridir.
6. Chatuchak Hafta Sonu Pazarı
Chatuchak Hafta Sonu Pazarı, Bangkok’un en büyük ve en ünlü açık hava pazarlarından biri olup, hem yerli halk hem de turistler için adeta bir alışveriş cennetidir. Yaklaşık 15.000’den fazla tezgâhın yer aldığı bu devasa pazarda kıyafetlerden antikalara, ev dekorasyon ürünlerinden bitkilere, el yapımı takılardan ikinci el eşyalara kadar akla gelebilecek her ürün bulunabilir. Pazarın sokaklarında kaybolmak adeta bir ritüeldir ve keşfettikçe daha fazlasını sunan yapısıyla ziyaretçilerine sürprizlerle dolu bir deneyim yaşatır.
Chatuchak sadece alışverişle sınırlı kalmaz; aynı zamanda Bangkok sokak lezzetlerini tatmak için de mükemmel bir fırsat sunar. Tay usulü ızgara etler, taze meyve suları, tropikal meyveler, hindistancevizi dondurması ve baharatlı atıştırmalıklar gibi pek çok lezzet burada denenebilir. Genellikle cumartesi ve pazar günleri açık olan pazar, sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun ilgi görür. Chatuchak Hafta Sonu Pazarı, Bangkok’un renkli ve enerjik ruhunu birebir yaşamak isteyenler için mutlaka uğranması gereken bir duraktır.
7. Chinatown (Yaowarat)
Chinatown, ya da yerel adıyla Yaowarat, Bangkok’un en hareketli ve tarihi bölgelerinden biridir. 18. yüzyıldan bu yana Çinli toplulukların yerleşim yeri olan bu semt, dar sokakları, renkli tabelaları ve geleneksel Çin mimarisiyle adeta minik bir Çin dünyası sunar. Gündüzleri altın dükkânları, Çin tapınakları ve geleneksel bitki dükkanlarıyla canlı olan Yaowarat, gece olunca sokak yemeği tezgâhlarıyla adeta başka bir boyuta geçer. Ziyaretçiler burada tütsü kokuları eşliğinde dolaşırken hem kültürel hem de gastronomik bir keşfe çıkmış olurlar.
Yaowarat, özellikle Tayland’daki Çin mutfağının kalbi olarak bilinir. Sokak lezzetleri arasında kızarmış yengeç, wontonlu noodle çorbası, karidesli dim sum, mangolu tatlılar ve ünlü kuyruk oluşturan karabiberli yengeç gibi eşsiz tatlar öne çıkar. Bölgede yer alan Wat Traimit Tapınağı, 5.5 tonluk saf altından yapılmış Altın Buda heykeli ile ayrıca dikkat çeker. Geleneksel Çin festivalleri sırasında rengârenk geçit törenlerine ve ejderha danslarına da ev sahipliği yapan Chinatown, Bangkok’un hem kültürel çeşitliliğini hem de canlı sokak hayatını en iyi yansıtan bölgelerinden biridir.
8. Khaosan Road
Khaosan Road, Bangkok’un en ikonik ve uluslararası üne sahip caddelerinden biridir. Özellikle sırt çantalı gezginlerin buluşma noktası olarak bilinen bu kısa ama yoğun cadde, gece gündüz bitmeyen enerjisiyle dikkat çeker. Gündüz saatlerinde sokak satıcıları, ikinci el kitapçılar, dövme stüdyoları ve ucuz konaklama yerleriyle dolup taşan Khaosan, gece olunca barlar, canlı müzik mekanları ve sokak partileriyle adeta bir eğlence merkezine dönüşür. Renkli tabelalar, neon ışıklar ve kalabalık atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir şehir deneyimi sunar.
Khaosan Road sadece eğlenceyle sınırlı değildir; aynı zamanda kültürel çeşitliliği de içinde barındırır. Tay masajı salonları, seyahat acenteleri, vegan restoranlar ve dünya mutfağından örnekler sunan kafeler bu bölgede kolayca bulunabilir. Uygun fiyatlı yemekler ve sokak lezzetleriyle bütçe dostu bir deneyim arayan gezginler için idealdir. Ayrıca burası Tayland’a ilk kez gelen turistlerin sıklıkla başlangıç noktası olarak tercih ettiği bir yerdir. Khaosan Road, Bangkok’un modern kaosu ile özgür ruhunu bir araya getiren, her ziyaretçinin en az bir kez deneyimlemesi gereken yerlerden biridir.
9. Damnoen Saduak Yüzen Pazarı
Damnoen Saduak Yüzen Pazarı, Bangkok’un yaklaşık 100 kilometre batısında yer alan ve Tayland’ın en ünlü yüzen pazarlarından biridir. Geleneksel Tay yaşam tarzını ve su üzerinde ticareti deneyimlemek isteyen ziyaretçiler için popüler bir destinasyondur. Renkli teknelerle dolup taşan bu pazar, sabahın erken saatlerinde canlanır. Satıcılar teknelerinden taze tropikal meyveler, sebzeler, hindistancevizi şekerleri, el yapımı ürünler ve sıcak Tay yemekleri satar. Dar kanallar arasında dolaşan ahşap teknelerle yapılan gezintiler, ziyaretçilere hem alışveriş hem de yerel kültürü gözlemleme fırsatı sunar.
Damnoen Saduak, sadece bir alışveriş noktası değil, aynı zamanda fotoğrafçılar ve kültür meraklıları için de görsel bir şölen sunar. Rengârenk şemsiyeler, geleneksel kıyafetli satıcılar ve egzotik ürünlerle dolu tekneler, bu pazarı oldukça fotogenik kılar. Bölgeye sabah erken saatlerde gitmek, kalabalıktan kaçınmak ve en otantik deneyimi yaşamak açısından önerilir. Tayland’ın geçmişteki su kültürünü yaşatan Damnoen Saduak Yüzen Pazarı, Bangkok seyahati sırasında geleneksel hayatla tanışmak isteyenler için eşsiz bir duraktır.
10. Jim Thompson House
Jim Thompson House, Bangkok, geleneksel Tay tezgâh evlerinin ustaca birleştirilmesiyle oluşturulan etkileyici bir müze kompleksidir. American iş insanı ve mimar Jim Thompson, 1959 yılında Thai Silk Company’i kurduktan sonra, Burma, Laos, Kamboçya ve Tayland’ın farklı bölgelerinden topladığı altı eski teak ahşap evi su kenarına taşıyarak bir araya getirmiştir. Bu yapıların çoğu Ayutthaya’dan gelirken en büyük salon görevi gören ev Ban Khrua’dan getirilmiştir. Klong Saen Saep kanalı kenarında yer alan bu kompleks; su havuzları, yemyeşil bahçeler ve geleneksel mimarisiyle şehrin betondan çağlayanına karşı dingin ve estetik bir kontrast sunar .
Müze, sadece mekan olarak değil; Thompson’ın zengin Güneydoğu Asya sanat koleksiyonunu da içinde barındırır. Budist heykeller, duvar resimleri, porselen ve antikalar gibi eserlerle donatılmış evlerde rehberli turlar düzenlenmektedir . Türkiye’den gelen ziyaretçiler, ustalıklı ahşap işçiliği, yükseğe konumlandırılmış odalar ve Thompson’ın kendine has tasarım dokunuşlarıyla dönemin Tay kent yaşamını birebir gözlemleyebilirler . Ayrıca müze binası içinde yer alan kafe ve hediyelik eşya dükkanı, ziyaretçilere güzel bir mola ve Tay ipeği ürünlerinden satın alma fırsatı sağlar .
Jim Thompson’ın hayat hikâyesi ise en az evi kadar ilgi çekicidir. Mimarlıktan ayrıldıktan sonra II. Dünya Savaşı’nda OSS ajanı olarak Tayland’a gelen Thompson, savaş sonrası bu ülkede kalmaya karar verip 1948’de Thai Silk Company’yi kurarak Tay ipeği endüstrisini yeniden canlandırmıştır. “İpek Kralı” lakabıyla anılan Thompson, 1967’de Malezya’nın Cameron Highlands bölgesinde iz bırakmadan kaybolmuş, sonrası hâlâ büyük bir gizem olarak kalmıştır. Ölümünden sonra evi ve koleksiyonu vakıf yönetimine devredilerek müzeye dönüştürülmüş ve günümüzde Bangkok’un en popüler kültürel duraklarından biri haline gelmiştir .
11. MBK Center / Siam Paragon / CentralWorld
MBK Center, Siam Paragon ve CentralWorld, Bangkok’un en popüler ve büyük alışveriş merkezleri arasında yer alır ve şehirde alışveriş yapmak isteyenler için üç farklı deneyim sunar. MBK Center, uygun fiyatlı ürünleri ve pazarlık yapma imkânıyla özellikle turistler ve gençler tarafından tercih edilir. Elektronik eşyalardan kıyafetlere, hediyelik eşyalardan cep telefonlarına kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan bu merkez, Bangkok’un en eski alışveriş komplekslerinden biridir ve daha çok “yerel pazar + AVM” karışımı havasıyla dikkat çeker.
Siam Paragon ve CentralWorld ise daha modern ve lüks alışveriş anlayışını yansıtır. Siam Paragon, dünya markalarını barındıran mağazaları, akvaryumu (SEA LIFE Bangkok), lüks otomobil galerisi ve sinema kompleksiyle dikkat çekerken; CentralWorld, Güneydoğu Asya’nın en büyük alışveriş merkezlerinden biri olup moda, teknoloji, yemek ve etkinlik alanlarıyla oldukça kapsamlıdır. Her iki merkez de şehir merkezindeki Siam bölgesinde yer aldığı için ulaşımı kolaydır ve alışverişin yanı sıra sosyal ve kültürel aktiviteler için de ideal noktalardır. Bangkok’u ziyaret eden alışveriş meraklıları için bu üç merkez, şehrin modern yüzünü deneyimleme fırsatı sunar.
12. Lumphini Park
Lumphini Park, Bangkok’un merkezinde yer alan ve şehrin en büyük yeşil alanlarından biri olan huzurlu bir kaçış noktasıdır. 1920’lerde Kral Rama VI tarafından kurulan park, adını Buda’nın doğum yeri olan Lumbini’den alır. 57 hektarlık geniş bir alana yayılan park, göletler, yürüyüş yolları ve gölgeli dinlenme alanları ile hem doğa hem de huzur arayanların favori rotalarından biridir. Tayland’ın beton ormanına dönüşen metropol yapısı içinde sakin bir soluklanma fırsatı sunan Lumphini, şehir sakinleri için sabah egzersizlerinin ve yoga seanslarının vazgeçilmez adresidir.
Parkta bisiklet yolları, açık hava spor aletleri, kürek çekilebilen gölet ve çocuk oyun alanları gibi çeşitli aktiviteler bulunur. Özellikle sabahın erken saatlerinde tai chi yapan yaşlılar, spor yapan gençler ve piknik yapan aileler görülür. Park ayrıca, devasa monitör kertenkeleleriyle de tanınır; bu hayvanlar park sakinleriyle barış içinde yaşar ve doğayla iç içe bir atmosfer oluşturur. Şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğaya yakınlaşmak isteyenler için Lumphini Park, Bangkok seyahatinde dinlendirici bir mola noktasıdır.
13. Mahanakhon Skywalk
Mahanakhon Skywalk, Bangkok’un en göze çarpıcı modern simgelerinden biri olan King Power Mahanakhon kulesinin en üst gözlem terasıdır. Akıcı bir piksel görünümüyle dış cepheye sahip bu yapı, 2016 yılında tamamlandığında Tayland’ın en yüksek binası unvanını kazanmış ve 314 metre yükseklikte 78 katı ile dikkat çekmiştir. 74. katta yer alan kapalı gözlem alanı, 78. katta ise açık hava terası ve cam zeminli “Glass Tray” deneyimiyle sunulur. Bu cam platform, yaklaşık 310 metre yükseklikte olup, ziyaretçilerine baş aşağı bakıyormuş hissiyle Bangkok silüetine farklı bir açıdan bakma olanağı sağlar.
Mahanakhon Skywalk, sadece manzaralarla değil, aynı zamanda modern bir deneyim kompleksi olarak da öne çıkar. Hızlı cam asansörlerle ulaşım, artırılmış gerçeklik (AR) destekli interaktif sergiler, adrenalin dolu Paradrop VR SkyRide gibi aktiviteler ziyaretçilere keyifli ve eğlenceli anlar yaşatır. 78. kattaki Sky Beach adlı çatı bar, hem gündüz hem de gün batımında kokteyl eşliğinde şehrin ışıklarını izlemek isteyenler için ideal bir mekandır . Ayrıca sabah veya hafta içi erken saatlerde ziyaret ederseniz kalabalıktan uzak, huzurlu bir atmosferde panoramik manzaranın tadını çıkarabilirsiniz .
Gökyüzünde yürümek, Bangkok’un gün doğumu ya da şehir ışıklarıyla dolu gecesini izlemek isteyen herkes için Mahanakhon Skywalk, şehrin modern yüzünü ruhunda hissettiren eşsiz bir deneyim noktasıdır.
14. Asiatique The Riverfront
Asiatique The Riverfront, Bangkok’un Chao Phraya Nehri kıyısında yer alan açık hava gece pazarı ve yaşam merkezidir. 2012’de eski Doğu Asyatik Şirketinin (East Asiatic Company) tarihi liman sahasının restore edilmesiyle hizmete girmiş, 1.500’den fazla dükkân, 40 restoran ve nehir manzaralı açık alanlar sunan tarihi bir alan haline gelmiştir. Pazarı gezdiğinizde dört farklı bölgeye ayrıldığını görebilirsiniz: Charoenkrung (el işi hediyelik eşya ve canlı performans), Town Square (restoranlar ve etkinlik alanları), Factory (moda ve trend mağazaları) ve Waterfront (riverside restoranlar ve 300 m’lik nehir kenarı yürüyüş alanı).
Gece çöktüğünde Asiatique adeta yerel halk ve turistler için büyülü bir destinasyona dönüşür. “Asiatique Sky” adlı 60 metrelik büyük dönme dolap sayesinde hem gün batımı hem de şehrin ışıklarıyla süslü manzarayı izleyebilirsiniz. Alanda sazlı canlı performanslar, Calypso Cabaret gibi ladyboy gösterileri, geleneksel Tay muay thai sahneleri ve Mystery House gibi eğlenceli aktiviteler de bulunur. Ayrıca nehir kenarındaki Sirimahannop gemisinde akşam yemeği keyfi yapabilir, sokak lezzetleri ve dünya mutfaklarından örneklerle sofra hazırlayabilirsiniz.
Asiatique The Riverfront, hem alışveriş hem de eğlence açısından zengin bir seçenek olarak öne çıkar; nehir kıyısında romantik yürüyüşler, aktivite dolu akşamlar ve yerel kültürü bir arada yaşamak isteyenler için Bangkok’un olmazsa olmaz duraklarından biridir.
15. Sky Bar (Vertigo, Octave vb.)
16. Erawan Müzesi
Erawan Müzesi, Bangkok’un yaklaşık 25 kilometre güneydoğusunda, Samut Prakan il sınırlarında yer alan etkileyici bir kültürel yapıdır. 2003 yılında açılan bu özel müze, Tayland’ın geleneksel kozmolojisini yansıtan mimarisi ve zengin koleksiyonlarıyla dikkat çeker. Müzenin en dikkat çekici özelliği, 43.6 metre yüksekliğinde ve 250 ton ağırlığında olan üç başlı bronz Erawan (Airavata) fil heykelidir. Bu devasa heykel, Hindu mitolojisinde Tanrı Indra’nın bineği olarak kabul edilen Erawan’ı simgeler ve Tayland’da kutsal kabul edilen bir figürdür.
Müze, üç ana katmanla tasarlanmıştır:
-
Suvarnabhumi Krallığı (Alt Katman): Müzenin zemin katında, Tay kültürüne ait porselenler ve antikalar sergilenir.
-
İnsan Dünyası (Orta Katman): İkinci kat, Avrupa porselenleri ve Çin Ming ve Qing dönemi vazoları gibi değerli antikaların sergilendiği alandır.
-
Cennet (Üst Katman): Son kat, Budist kozmolojisinde yer alan Tavatimsa Cenneti’ni temsil eder. Burada, farklı dönemlere ait Buda heykelleri ve kozmik temalı duvar resimleri bulunur.
Müze, Tay halkı için dini bir öneme sahip olmasının yanı sıra, ziyaretçilere Tayland’ın zengin kültürel mirasını keşfetme fırsatı sunar. Ziyaretçiler, müze çevresindeki bahçelerdeki mitolojik heykelleri ve doğal güzellikleri de gezebilirler. Müze, Tayland’ın tarihini ve inanç sistemini derinlemesine anlamak isteyenler için eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
17. Benjakitti Park
Benjakitti Park, Bangkok’un Khlong Toei bölgesinde, Sukhumvit Caddesi yakınlarında yer alan büyük bir şehir parkıdır. 2004 yılında Kraliçe Sirikit’in 72. doğum günü şerefine açılan bu park, eski Tayland Tütün Tekeli’nin arazisi üzerine kurulmuştur. Park, 2022 yılında tamamlanan genişleme projesiyle Benjakitti Orman Parkı olarak bilinen ek bir alanla birleşerek toplamda 102 hektarlık bir yeşil alan sunmaktadır.
Benjakitti Park, doğa ile iç içe bir atmosfer sunan yürüyüş yolları, bisiklet parkurları, çocuk oyun alanları ve spor alanları gibi çeşitli olanaklara sahiptir. Ayrıca, parkın içinde yer alan Benjakitti Orman Parkı, sürdürülebilir su yönetimi ve ekolojik çeşitliliği destekleyen tasarımıyla dikkat çeker. Bu alan, Tayland’ın “sünger şehir” konseptini benimseyerek, yağmur suyu yönetimi ve doğal su arıtımı gibi çevresel çözümleri entegre etmektedir . Park, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak ve doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir mekandır.
18. Rod Fai Market
Rod Fai Night Market, Bangkok’un en renkli ve nostaljik gece pazarlarından biridir. İlk olarak 2010 yılında kurulan bu pazar, zamanla şehrin en popüler alışveriş ve eğlence noktalarından biri haline gelmiştir. Pazarın adı, Tayca’da “tren pazarı” anlamına gelir ve bu ismi, başlangıçta tren raylarının yakınında kurulu olmasından alır. Bugün, Bangkok’ta üç farklı şubesi bulunmaktadır: Srinakarin, Ratchada ve Prasoet Manukit.
Srinakarin şubesi, Seacon Square alışveriş merkezinin arkasında, Srinakarin Soi 51’de yer alır ve Perşembe’den Pazar’a kadar saat 17:00 ile 01:00 arasında açıktır. Bu pazar, vintage eşyalar, antikalar, nostaljik arabalar ve sokak yemekleriyle ünlüdür. Ziyaretçiler, eski plaklardan retro mobilyalara kadar geniş bir yelpazede alışveriş yapabilirler. Ayrıca, pazarın çeşitli bölümlerinde barlar ve kafeler bulunur, böylece alışveriş sonrası dinlenmek mümkündür.
Ratchada şubesi ise Esplanade alışveriş merkezinin arkasında, Ratchadaphisek Caddesi üzerinde yer alır. Bu şube, MRT Thailand Cultural Centre istasyonuna oldukça yakındır, bu da ulaşımı oldukça kolaylaştırır. Ratchada pazarı, daha kompakt bir alanda yoğunlaşmış olup, vintage eşyalar, sokak yemekleri ve barlar gibi çeşitli bölümleriyle dikkat çeker. Ancak, bu şube 2022 yılında “The One Ratchada” adıyla yeniden düzenlenmiştir ve bazı eski atmosferini kaybetmiş olabilir.
Prasoet Manukit şubesi ise daha yeni bir eklemeyle, Bangkok’un kuzeydoğusunda yer alır ve daha sakin bir atmosfer sunar. Bu şube, vintage eşyalar ve nostaljik ürünler arayanlar için ideal bir yerdir.
Rod Fai Night Market, Bangkok’un gece hayatını keşfetmek isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekandır. Her şubesi, kendine özgü atmosferi ve sunduğu deneyimlerle ziyaretçilerine farklı bir dünya sunar. Srinakarin şubesi, nostaljik bir yolculuk yapmak isteyenler için idealken, Ratchada şubesi daha modern bir deneyim arayanlar için uygundur. Prasoet Manukit şubesi ise sakin bir akşam geçirmek isteyenler için tercih edilebilir.
Rod Fai Night Market, Bangkok’un en renkli ve nostaljik gece pazarlarından biri olarak, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
19. Pak Khlong Talat (Çiçek Pazarı)
Pak Khlong Talat, Bangkok’un en büyük ve en eski çiçek pazarı olup, şehrin Phra Nakhon bölgesinde, Chao Phraya Nehri kıyısında yer alır. Tayca adı, “kanal ağzındaki pazar” anlamına gelir ve bu isim, pazarın tarihsel olarak bir yüzen pazar olarak başlamasına atıfta bulunur. Rama I döneminde (1782–1809) kurulan pazar, zamanla balık pazarına dönüşmüş ve 1950’lerde çiçek ve tarım ürünleri pazarına evrilmiştir. Bugün, Tayland’ın en büyük toptan çiçek pazarı olarak kabul edilir ve 24 saat açık olup, en yoğun saatleri sabahın erken saatleridir.
Pazar, taze çiçeklerin yanı sıra, çiçek aranjmanları, çelenkler, meyve, sebze ve baharatlar gibi çeşitli ürünler sunar. Özellikle yasemin, lotus, orkide ve gül gibi çiçekler öne çıkar. Ziyaretçiler, geleneksel Tay çelenkleri olan “phuang malai” yapımını izleyebilir ve bu çiçeklerin Tay kültüründeki yerini daha yakından anlayabilirler. Pazar, hem yerel halkın günlük ihtiyaçlarını karşıladığı hem de turistlerin Tay kültürünü deneyimleyebileceği benzersiz bir mekandır.
20. Thai Masaj Deneyimi (ör. Wat Pho’daki geleneksel eğitim merkezi)
Thai masajı, hem rahatlama hem de şifa amacıyla yüzyıllardır uygulanan geleneksel bir iyileştirme sanatıdır. Wat Pho’daki geleneksel eğitim merkezi, bu kadim masaj tekniğinin en köklü ve saygın merkezlerinden biridir. Tayland’ın en eski tapınağı olan Wat Pho, sadece dini bir merkez olmanın ötesinde, aynı zamanda Tay masajının doğduğu yer olarak kabul edilir. Burada verilen eğitimler, hem yerel hem de uluslararası öğrenciler tarafından takip edilir ve masajın doğru tekniklerle, geleneksel prensiplere sadık kalarak uygulanması sağlanır. Wat Pho’nun masaj okulu, vücuttaki enerji hatlarını uyarmaya ve kasları gevşetmeye odaklanan bu benzersiz terapinin bilimsel ve spiritüel yönlerini öğretir.
Ziyaretçiler, Wat Pho’da hem eğitim gören öğrenciler tarafından sunulan uygun fiyatlı masaj hizmetlerinden faydalanabilir hem de diğer birçok spa ve wellness merkezinde deneyimleyebilecekleri geleneksel Thai masajını deneyimleyebilirler. Bu masaj türü, esneme hareketleri, basınç uygulamaları ve yoga benzeri pozlarla vücudu canlandırır, stresi azaltır ve kan dolaşımını iyileştirir. Bangkok’ta geçirilen yoğun bir günün ardından Wat Pho’daki Thai masajı deneyimi, ruhu ve bedeni yenileyen, kültürel bir ritüel olarak görülür ve mutlaka denenmesi tavsiye edilen eşsiz bir deneyimdir.