Ohio’da Gezilebilecek Popüler 20 Yer

İçindekiler Gizle

Ohio, Amerika Birleşik Devletleri’nin Ortabatı bölgesinde yer alan ve kültürel çeşitliliği, doğal güzellikleri, tarihi mirasıyla öne çıkan bir eyalettir. Büyük şehirlerinin dinamizmini, küçük kasabalarının huzurunu ve doğa parklarının büyüleyici atmosferini bir arada sunar. Cleveland, Columbus ve Cincinnati gibi şehirleriyle hem sanat, müzik ve gastronomi alanında zengin deneyimler sunar hem de müzeleri, parkları ve mimarisiyle ziyaretçilere çok yönlü bir keşif imkânı verir. Gölleri, nehirleri ve ormanlık alanlarıyla doğaseverler için de adeta bir cennettir.

Eyalet, aynı zamanda Amerika’nın kültürel tarihine yön veren birçok önemli yapıya ev sahipliği yapar. Rock and Roll Hall of Fame, Pro Football Hall of Fame gibi simgesel müzeler, Ohio’nun hem spor hem de müzik tarihindeki yerini yansıtır. Cuyahoga Valley National Park ve Hocking Hills gibi doğal alanlar ise, şelaleleri ve yürüyüş parkurlarıyla doğanın büyüsünü hissettirir. İster şehir merkezinde sanatı ve mimariyi keşfetmek isteyin, ister kırsal bölgelerde huzurlu bir gün geçirmek; Ohio, her ziyaretçiye kendine özgü bir deneyim sunar.

1. Rock and Roll Hall of Fame (Cleveland) – Rock müziğin tarihini anlatan ikonik müze.

Rock and Roll Hall of Fame (Cleveland)

Rock and Roll Hall of Fame (Cleveland), dünyanın en ünlü müzik müzelerinden biri olarak rock müziğin geçmişini, gelişimini ve kültürel etkisini kapsamlı biçimde sergiler. 1995 yılında açılan bu müze, Lake Erie kıyısında, ünlü mimar I. M. Pei tarafından tasarlanmış modern cam piramit yapısıyla dikkat çeker. Müze, Elvis Presley, The Beatles, The Rolling Stones, Jimi Hendrix, David Bowie ve daha birçok efsane sanatçının hikâyelerini, sahne kostümlerini, enstrümanlarını ve kayıtlarını ziyaretçilere sunar. Ayrıca etkileşimli sergiler ve müzik dinleme alanları sayesinde ziyaretçiler, rock tarihini yalnızca görsel olarak değil, işitsel olarak da deneyimleme fırsatı bulur.

Müze sadece geçmişin anılarını yaşatmakla kalmaz, aynı zamanda her yıl düzenlenen “Hall of Fame Induction Ceremony” ile yeni sanatçıları onurlandırarak müzik tarihine tanıklık etmeyi sürdürür. Bu etkinlikler, müziğin evrensel gücünü kutlayan büyük törenlere dönüşür. Cleveland’ın bu müzeyle özdeşleşmesi, kenti “Rock’ın evi” haline getirmiştir. Şehre gelen müzikseverler, burada sadece bir müze gezmez; rock müziğin ruhunu, enerjisini ve kültürel devrimini derinden hisseder.

2. Cedar Point Amusement Park (Sandusky) – Dünyaca ünlü hız trenleriyle “Roller Coaster Capital of the World.”

Cedar Point Amusement Park (Sandusky)

Cedar Point Amusement Park (Sandusky), “Dünyanın Roller Coaster Başkenti” olarak anılan, Ohio’nun en ünlü eğlence parkıdır. 1870 yılında kurulan bu park, Amerika’nın en eski ve en çok ziyaret edilen lunaparklarından biridir. Lake Erie kıyısında yer alan Cedar Point, 70’ten fazla eğlence aracına, onlarca hız trenine ve aile dostu aktiviteye ev sahipliği yapar. Özellikle “Millennium Force”, “Steel Vengeance” ve “Top Thrill 2” gibi rekor kıran roller coaster’ları, adrenalin tutkunlarının favorisi haline gelmiştir. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi çeken park, heyecan, nostalji ve eğlenceyi bir araya getirir.

Cedar Point sadece hız trenleriyle değil, aynı zamanda su parkı, sahil alanları ve resort otelleriyle tam bir tatil destinasyonudur. Göl manzarası eşliğinde plajda vakit geçirebilir, çocuklar için özel alanlarda ailece eğlenebilir veya gün batımında parkın ışıkları altında nostaljik bir akşam yürüyüşü yapabilirsiniz. Mevsimsel etkinlikler arasında yer alan HalloWeekends (Cadılar Bayramı temalı etkinlik) ve Summer Celebration, parkı yıl boyunca canlı tutar. Cedar Point, hem adrenalin meraklıları hem de klasik eğlence parkı atmosferini sevenler için unutulmaz bir Ohio deneyimi sunar.

3. Hocking Hills State Park (Logan) – Şelaleleri, mağaraları ve yürüyüş parkurlarıyla ünlü doğal park.

Hocking Hills State Park (Logan)

Hocking Hills State Park (Logan), Ohio’nun güneydoğusunda yer alan ve eyaletin en büyüleyici doğal alanlarından biri olarak kabul edilen bir doğa cennetidir. Park, devasa kaya oluşumları, gizli mağaralar, derin vadiler ve göz alıcı şelaleleriyle doğaseverlerin uğrak noktasıdır. Özellikle Old Man’s Cave, Ash Cave ve Cedar Falls gibi bölgeler, ziyaretçilerin doğayla baş başa kalabileceği en etkileyici yürüyüş rotalarını sunar. Her mevsimde farklı bir güzelliğe bürünen park, ilkbaharda canlı yeşillikleriyle, sonbaharda ise kızıl ve altın tonlarındaki yaprak örtüsüyle büyüleyici manzaralar yaratır.

Hocking Hills sadece doğal güzellikleriyle değil, sunduğu aktivitelerle de öne çıkar. Ziyaretçiler burada doğa yürüyüşü, kamp, zipline, kano ve fotoğrafçılık gibi birçok etkinliğe katılabilir. Ayrıca yıldız gözlemi için neredeyse hiç ışık kirliliği olmayan bir ortam sunarak astronomi meraklıları için de eşsiz bir deneyim sağlar. Parkın çevresindeki konaklama seçenekleri arasında rustik kabinler, ahşap bungalovlar ve doğayla uyumlu butik oteller bulunur. Hocking Hills State Park, Ohio’nun vahşi doğasını keşfetmek isteyen herkes için huzur, macera ve görsel bir şölen sunan vazgeçilmez bir destinasyondur.

4. Cincinnati Zoo & Botanical Garden (Cincinnati) – ABD’nin en eski hayvanat bahçelerinden biri.

Cincinnati Zoo & Botanical Garden (Cincinnati)

Cincinnati Zoo & Botanical Garden (Cincinnati), 1875 yılında açılmış olup Amerika Birleşik Devletleri’nin en eski ikinci hayvanat bahçesidir. Yaklaşık 500 hayvan türü ve 3.000’den fazla bitki çeşidine ev sahipliği yapan bu alan, hem doğal yaşamın korunmasına hem de eğitime büyük katkı sağlar. Dünyaca ünlü goril “Harambe”, parkın tarihinde özel bir yer tutarken, Fiona adlı su aygırı da son yıllarda hayvanat bahçesinin sembolü haline gelmiştir. Alan, doğal yaşam alanlarını birebir yansıtan kafes ve habitat tasarımlarıyla hayvanlara konforlu bir ortam sunarken, ziyaretçilere de doğayı daha yakından tanıma fırsatı verir.

Botanik bahçesi kısmı ise hayvanat bahçesini tamamlayan bir renk cümbüşü sunar. Yıl boyunca açan mevsimsel çiçekler, tropikal bitkiler ve tematik bahçeler, doğa severler için huzurlu bir yürüyüş ortamı yaratır. Çocuklar için düzenlenen etkileşimli etkinlikler, besleme seansları ve doğa eğitim programları, burayı aileler için de ideal bir durak haline getirir. Cincinnati Zoo & Botanical Garden, sadece bir hayvanat bahçesi değil; koruma, eğitim ve eğlenceyi birleştiren yaşayan bir doğa müzesidir.

5. Cuyahoga Valley National Park (Akron–Cleveland arası) – Doğa yürüyüşleri ve manzaralı demiryolu gezileriyle popüler milli park.

Cuyahoga Valley National Park

Cuyahoga Valley National Park (Akron–Cleveland arası), Ohio’nun tek ulusal parkı olma özelliğini taşıyan ve doğayla tarihin kusursuz bir şekilde buluştuğu büyüleyici bir alandır. Cuyahoga Nehri boyunca uzanan bu park, yemyeşil ormanları, vadileri, şelaleleri ve yürüyüş parkurlarıyla doğa severler için bir cennet gibidir. Özellikle Brandywine Falls şelalesi, parkın en çok ziyaret edilen noktalarından biridir. Bunun yanı sıra bisiklet, yürüyüş, kayak gibi aktiviteler için uygun alanlar sunarak dört mevsim boyunca ziyaretçilerine farklı deneyimler yaşatır. Doğanın içinde sessizlik arayanlar için huzurlu bir kaçış noktasıdır.

Parkın en dikkat çekici özelliklerinden biri de Cuyahoga Valley Scenic Railroad adlı manzaralı tren yolculuğudur. Bu nostaljik tren, ziyaretçilere vadi boyunca muhteşem manzaralar eşliğinde keyifli bir gezi sunar. Ayrıca park içinde tarihi çiftlikler, eski köprüler ve sanat galerileri de yer alır, bu da doğal güzelliği kültürel mirasla harmanlar. Fotoğrafçılar, doğa yürüyüşçüleri ve sakin bir hafta sonu kaçamağı arayanlar için Cuyahoga Valley National Park, Ohio’nun en huzurlu ve etkileyici duraklarından biridir.

6. Cincinnati Museum Center at Union Terminal (Cincinnati) – Tarih, doğa ve bilim temalı müzeler kompleksi.

Cincinnati Museum Center at Union Terminal (Cincinnati)

Cincinnati Museum Center at Union Terminal (Cincinnati), 1933 yılında inşa edilen etkileyici Art Deco tarzındaki tarihi tren istasyonunda yer alan çok yönlü bir müze kompleksidir. Bu görkemli yapı, hem mimari güzelliğiyle hem de barındırdığı kültürel zenginlikle dikkat çeker. Müze merkezi; Cincinnati History Museum, Museum of Natural History & Science ve Children’s Museum gibi farklı bölümleriyle her yaş grubuna hitap eden kapsamlı bir keşif alanı sunar. Ziyaretçiler burada tarih öncesi fosillerden Amerikan tarihine, uzay sergilerinden şehir kültürüne kadar geniş bir yelpazede bilgi edinebilirler.

Union Terminal binası sadece bir müze değil, aynı zamanda bir mimarlık harikasıdır. Geniş kubbeli ana salonu ve mozaik duvar süslemeleri, ziyaretçilere nostaljik bir yolculuk hissi verir. Müze içinde düzenlenen özel sergiler, etkileşimli deneyimler ve IMAX tiyatrosu, ziyaretçilere hem eğlenceli hem de eğitici bir deneyim sunar. Tarih, bilim ve sanatın aynı çatı altında buluştuğu Cincinnati Museum Center, Ohio’nun kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir duraktır.

7. Pro Football Hall of Fame (Canton) – Amerikan futbolunun efsanelerine adanmış müze.

Pro Football Hall of Fame (Canton)

Pro Football Hall of Fame (Canton), Amerikan futbolunun tarihini, başarılarını ve efsanelerini onurlandıran dünyanın en önemli spor müzelerinden biridir. 1963 yılında açılan müze, Amerikan futbolunun doğduğu şehir olarak kabul edilen Canton’da yer alır. Burada NFL tarihinin en büyük oyuncuları, koçları ve takımları sergiler, videolar, interaktif ekranlar ve orijinal eşyalarla ziyaretçilere tanıtılır. Kupalar, formalar, kasklar ve önemli maçlardan hatıralar, sporseverlere adeta futbol tarihinin canlı bir belgeselini sunar. Müzenin en ikonik bölümü olan “Hall of Fame Gallery”de, bronz büstlerle onurlandırılmış yüzlerce efsane futbolcunun portreleri yer alır.

Her yıl düzenlenen Hall of Fame Enshrinement Festival, Canton kentini büyük bir spor şölenine dönüştürür. Bu etkinlikte yeni üyeler resmen “Hall of Famer” unvanını alır ve kutlamalar boyunca şehirde geçit törenleri, konserler ve özel etkinlikler düzenlenir. Müze sadece bir spor koleksiyonu değil, aynı zamanda Amerikan kültürünün ve azminin bir yansımasıdır. Pro Football Hall of Fame, hem spor tutkunları hem de Amerikan futbolunun ruhunu hissetmek isteyen herkes için unutulmaz bir ziyaret deneyimi sunar.

8. Columbus Zoo and Aquarium (Powell) – Çocuklu aileler için eğlenceli hayvanat bahçesi.

Columbus Zoo and Aquarium (Powell)

Columbus Zoo and Aquarium (Powell), Ohio’nun başkenti Columbus yakınlarında bulunan ve dünyanın en çok ziyaret edilen hayvanat bahçelerinden biridir. 1927 yılında kurulan bu geniş kompleks, 10.000’den fazla hayvanı ve 600’den fazla türü barındırır. Alan; Africa, Asia Quest, North America, Polar Frontier ve Australia and the Islands gibi tematik bölgelere ayrılmıştır. Bu düzenleme sayesinde ziyaretçiler, dünyanın farklı bölgelerindeki canlıları doğal yaşam alanlarına benzer ortamlarda gözlemleyebilir. Akvaryum kısmında ise deniz kaplumbağaları, köpekbalıkları ve renkli mercan resifleri özellikle çocukların ilgisini çeker.

Hayvanat bahçesi, sadece eğlence değil, aynı zamanda doğa koruma ve eğitim misyonu taşır. Ziyaretçiler, soyu tükenmekte olan hayvan türlerinin korunmasıyla ilgili projeler hakkında bilgi alabilir ve doğa bilinci kazanabilirler. Ayrıca yaz aylarında açık hava konserleri, özel etkinlikler ve çocuklara yönelik doğa kampları düzenlenir. Yakınında yer alan Zoombezi Bay Water Park ise sıcak yaz günlerinde ailelere serin ve eğlenceli bir mola imkânı sunar. Columbus Zoo and Aquarium, hem eğlendirici hem öğretici yapısıyla Ohio’nun en sevilen aile destinasyonlarından biridir.

9. Ohio Statehouse (Columbus) – Ohio’nun tarihi hükümet binası ve müzesi.

Ohio Statehouse (Columbus)

Ohio Statehouse (Columbus), eyaletin başkenti Columbus’un merkezinde yer alan, Ohio’nun politik ve tarihi kalbini temsil eden etkileyici bir yapıdır. 19. yüzyıl ortalarında, 1839–1861 yılları arasında inşa edilen bu neoklasik tarzda bina, Amerikan demokrasisinin mimari sembollerinden biri olarak kabul edilir. Beyaz kireçtaşından yapılmış görkemli sütunları ve geniş kubbesiyle dikkat çeken yapı, Ohio Senatosu ve Temsilciler Meclisi’ne ev sahipliği yapar. Ziyaretçiler, binanın tarihini, mimarisini ve Ohio’nun politik geçmişini anlatan rehberli turlara katılarak hem tarihi hem de sanatsal bir deneyim yaşarlar.

Statehouse Museum Education Center içinde sergilenen belgeler, fotoğraflar ve etkileşimli ekranlar, ziyaretçilere eyaletin yasama süreci ve tarihî olayları hakkında derinlemesine bilgi verir. Binanın çevresinde yer alan Capitol Square, heykeller, anıtlar ve düzenli bahçeleriyle tarihi atmosferi tamamlar. Özellikle gece ışıklandırması altında bina, Columbus’un simgesel manzaralarından birine dönüşür. Ohio Statehouse, sadece bir hükümet merkezi değil, aynı zamanda eyaletin geçmişine ve demokratik değerlerine saygı duruşunda bulunan bir kültürel miras alanıdır.

10. Lake Erie Shores & Islands – Plajlar, tekneler ve ada gezileriyle tatil bölgesi.

Lake Erie Shores & Islands

Lake Erie Shores & Islands, Ohio’nun kuzey kıyısında, Amerika’nın beş büyük gölünden biri olan Erie Gölü boyunca uzanan popüler bir tatil bölgesidir. Burası, yaz aylarında hem yerli halkın hem de turistlerin favori kaçış noktalarından biridir. Uzun kumsalları, marinaları, su sporları merkezleri ve sahil kasabalarıyla bölge tam anlamıyla bir yaz cennetidir. Sandusky, Port Clinton ve Marblehead gibi kasabalar, göl manzaralı restoranları, butik otelleri ve limanlarıyla canlı bir sahil atmosferi sunar. Göl çevresinde yapılan tekne turları, gün batımı seyirleri ve balık avı gezileri ziyaretçilere huzurlu bir deneyim yaşatır.

Bölgenin en gözde yerlerinden biri, teknelerle ulaşılabilen South Bass Island üzerindeki Put-in-Bay kasabasıdır. Bu ada, bisiklet turları, şarap bağları, mağaralar ve eğlenceli yaz festivalleriyle ünlüdür. Kış aylarında ise göl kıyısındaki manzaralar, karla kaplı fenerler ve sessiz doğa yürüyüşleri farklı bir güzellik sunar. Lake Erie Shores & Islands, hem macera arayanlar hem de sakin bir tatil geçirmek isteyenler için Ohio’nun en çok tercih edilen doğa ve eğlence destinasyonlarından biridir.

11. Cleveland Museum of Art (Cleveland) – Zengin uluslararası sanat koleksiyonuna sahip müze.

Cleveland Museum of Art (Cleveland)

Cleveland Museum of Art (Cleveland), Amerika’nın en prestijli sanat kurumlarından biri olarak kabul edilir ve 1916 yılında kurulmuştur. Müze, Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika kıtalarından 60.000’den fazla eseri kapsayan zengin bir koleksiyona sahiptir. Antik Yunan heykellerinden Japon ipek resimlerine, Rönesans tablolarından çağdaş sanata kadar uzanan bu çeşitlilik, müzeyi sanat tarihinin adeta bir zaman yolculuğuna dönüştürür. Girişin ücretsiz olması, müzeyi hem yerel halk hem de turistler için erişilebilir ve ilgi çekici hale getirir.

Binanın mimarisi de en az içindeki eserler kadar etkileyicidir. Neoklasik tarzda inşa edilen yapı, cam çatılı Ames Family Atrium bölümüyle modern bir dokunuş kazanmıştır. Müzede düzenli olarak geçici sergiler, konserler, film gösterimleri ve sanat atölyeleri gerçekleştirilir. Göl manzaralı Wade Park Lagoon çevresindeki huzurlu bahçe alanı ise ziyaretçilerin sanatla doğayı bir arada deneyimleyebileceği bir ortam sunar. Cleveland Museum of Art, hem sanatseverler hem de kültür gezginleri için Ohio’nun en ilham verici duraklarından biridir.

12. Franklin Park Conservatory and Botanical Gardens (Columbus) – Cam seralar içinde egzotik bitkiler ve kelebekler.

Franklin Park Conservatory and Botanical Gardens (Columbus)

Franklin Park Conservatory and Botanical Gardens (Columbus), Ohio’nun başkenti Columbus’un merkezinde yer alan, doğa, sanat ve mimarinin zarif bir uyum içinde buluştuğu büyüleyici bir botanik merkezdir. 1895 yılında kurulan bu tarihi yapı, geniş cam seraları ve tematik bahçeleriyle yıl boyunca ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Tropikal ormanlardan çöl bitkilerine, palmiye bahçelerinden orkide koleksiyonlarına kadar uzanan çeşitlilik, dünyanın dört bir yanından bitki türlerini bir araya getirir. Ziyaretçiler, mevsime göre değişen çiçek sergilerini gezebilir ve kelebeklerin serbestçe uçtuğu Butterfly Habitat bölümünde büyüleyici bir doğa deneyimi yaşayabilir.

Konservatuvar, aynı zamanda sanatla doğayı bir araya getiren özel bir atmosfere sahiptir. Ünlü cam sanatçısı Dale Chihuly’nin renkli cam heykelleri, bitkilerin arasında sergilenerek mekâna benzersiz bir estetik katmaktadır. Dış alanlarda yer alan Franklin Park Gardens, göletleri, yürüyüş yolları ve heykelleriyle huzurlu bir mola alanı sunar. Yıl boyunca düzenlenen festivaller, atölyeler ve sergiler, burayı hem yetişkinler hem de çocuklar için eğitici ve ilham verici bir merkez haline getirir. Franklin Park Conservatory, Columbus’un doğayla iç içe sanat ruhunu en güzel şekilde yansıtan yerlerden biridir.

13. National Museum of the U.S. Air Force (Dayton) – Dünyanın en büyük askeri havacılık müzesi.

National Museum of the U.S. Air Force (Dayton)

National Museum of the U.S. Air Force (Dayton), sadece Amerika’nın değil, dünyanın en büyük askeri havacılık müzesi olarak tarihe ve teknolojiye meraklı herkesin ilgisini çeker. 1923 yılında kurulan ve Wright-Patterson Hava Üssü’nde yer alan bu devasa müze, 350’den fazla uçak ve uzay aracını kapsayan etkileyici bir koleksiyona sahiptir. Ziyaretçiler, Wright kardeşlerin ilk uçuşlarından modern savaş uçaklarına kadar uzanan havacılık tarihini adım adım keşfeder. Sergiler arasında II. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş dönemi, Vietnam Savaşı ve uzay araştırmaları gibi temalar yer alır. Gerçek boyutlu bombardıman uçakları, keşif uyduları ve başkanlık uçakları müzenin en dikkat çekici bölümlerindendir.

Müze yalnızca geçmişi anlatmakla kalmaz, aynı zamanda ziyaretçilere etkileşimli bir deneyim sunar. Uçuş simülatörleri, 3D tiyatrolar ve eğitim programları sayesinde havacılığın heyecanı doğrudan hissedilebilir. Ayrıca ziyaretçiler, ABD başkanlarının geçmişte kullandığı Air Force One uçaklarına girebilir ve bu tarihi araçları yakından inceleyebilir. Geniş sergi salonları, ücretsiz giriş imkânı ve sürekli yenilenen temalarıyla National Museum of the U.S. Air Force, Dayton’u dünyanın havacılık başkentlerinden biri haline getirmiştir. Bu müze, hem tarih tutkunları hem de teknoloji meraklıları için unutulmaz bir deneyim sunar.

14. German Village (Columbus) – Tarihi Alman evleri ve restoranlarıyla nostaljik mahalle.

German Village (Columbus)

German Village (Columbus), 19. yüzyılın ortalarında Alman göçmenler tarafından kurulan ve bugün hâlâ o dönemin ruhunu koruyan büyüleyici bir tarihi mahalledir. Dar tuğla sokakları, kırmızı tuğladan yapılmış evleri ve zarif demir balkonlarıyla bu bölge, Columbus’un en karakteristik yerlerinden biridir. Restorasyon çalışmaları sayesinde, mahallenin mimari dokusu aslına uygun biçimde korunmuş ve bölge 1974 yılında Ulusal Tarihi Yerler Kaydı’na alınmıştır. German Village’ı gezerken adeta zamanda geriye gidiyor, 19. yüzyıl Avrupa’sının atmosferini Ohio’nun kalbinde hissediyorsunuz.

Mahalle yalnızca tarihi dokusuyla değil, canlı sosyal yaşamıyla da dikkat çeker. Schiller Park yürüyüş yapmak veya açık hava tiyatrolarını izlemek için popüler bir duraktır. Katzinger’s Delicatessen gibi meşhur Alman restoranları, geleneksel tatlarıyla ziyaretçilerin favorileri arasındadır. Bölgede ayrıca bağımsız kitapçılar, sanat galerileri ve butik kafeler yer alır; bunların en ünlüsü, tarihi bir eczaneden dönüştürülen The Book Loft, 30’dan fazla odasıyla kitap severler için adeta bir labirent gibidir. German Village, tarih, kültür ve gastronomiyi harmanlayan nostaljik atmosferiyle Columbus’un en özel köşelerinden biridir.

15. Ohio Amish Country (Holmes County çevresi) – Amish yaşam tarzını gözlemleyebileceğiniz huzurlu kırsal bölge.

Ohio Amish Country (Holmes County çevresi)

Ohio Amish Country (Holmes County çevresi), modern dünyanın hızından uzak, sade ve huzurlu bir yaşamın simgesi olan Amish topluluğunun yaşadığı büyüleyici bir kırsal bölgedir. Bu bölge, at arabalarıyla dolu yolları, el yapımı ürünleri, rüzgâr değirmenleri ve yeşil tepeleriyle ziyaretçilere bambaşka bir zaman dilimine adım atma hissi verir. Amish halkı, teknolojiden uzak, tarıma ve el işçiliğine dayalı bir yaşam sürer. Bölgede üretilen doğal peynirler, reçeller, el yapımı mobilyalar ve tekstil ürünleri, onların ustalığını ve geleneksel üretim anlayışını yansıtır.

Ziyaretçiler, Berlin, Millersburg ve Walnut Creek gibi küçük kasabalarda Amish kültürünü yakından tanıyabilir, çiftlik turları yapabilir ve yöresel pazarlarda ev yapımı ürünlerin tadına bakabilir. Ayrıca at arabası gezileri, el sanatları dükkânları ve aile işletmesi restoranları, bu sade yaşam tarzının samimiyetini hissettiren unutulmaz deneyimler sunar. Bölge, sadece kültürel bir keşif değil, aynı zamanda doğanın huzurunu yaşamak için de ideal bir yerdir. Ohio Amish Country, geleneksel değerlerin hâlâ yaşadığı, sakinliğiyle ruhu dinlendiren bir kaçış noktasıdır.

16. Toledo Museum of Art (Toledo) – Cam sanatıyla ünlü müze.

Toledo Museum of Art (Toledo)

Toledo Museum of Art (Toledo), 1901 yılında kurulmuş olup Amerika’nın en saygın sanat müzelerinden biri olarak tanınır. Müze, 30.000’den fazla eseri içeren geniş koleksiyonuyla resim, heykel, dekoratif sanatlar ve özellikle cam sanatı alanında dünya çapında bir üne sahiptir. Rönesans döneminden çağdaş sanata kadar uzanan eserler, Rembrandt, Monet, Van Gogh, Picasso gibi ustaların yapıtlarını da kapsar. Ancak müzenin en dikkat çekici bölümü, Toledo’nun “Cam Şehri” olarak bilinen tarihine adanmış Glass Pavilion adlı modern binadır. Bu bölümde hem tarihi hem çağdaş cam eserleri sergilenir, aynı zamanda canlı cam üfleme gösterileri yapılır.

Toledo Museum of Art, ziyaretçilere yalnızca sanat eserlerini izleme fırsatı değil, aynı zamanda sanatı deneyimleme olanağı da sunar. Etkileşimli sergiler, eğitim atölyeleri, film gösterimleri ve müzik etkinlikleri yıl boyunca düzenlenir. Müze binasının mimarisi ve doğal ışık kullanımı, sergilenen eserleri daha etkileyici hale getirir. Geniş bahçeleri ve heykel alanları, ziyaretçilerin sanatla doğa arasında keyifli bir yürüyüş yapmasına olanak tanır. Toledo Museum of Art, hem estetik bir yolculuk hem de yaratıcılığın ilham verici bir kutlamasıdır.

17. West Side Market (Cleveland) – Yerel ürünler, et, peynir ve tatlılarla tarihi kapalı pazar.

West Side Market (Cleveland)

West Side Market (Cleveland), 1912 yılında açılmış olup Ohio’nun en eski ve en ünlü kapalı pazarlarından biridir. Cleveland’ın Ohio City semtinde yer alan bu tarihi yapı, sarı tuğlaları, büyük kemerli pencereleri ve 137 metrelik etkileyici kulesiyle şehrin simgelerinden biri haline gelmiştir. İçeride 100’den fazla satıcı, taze etlerden deniz ürünlerine, peynirlerden unlu mamullere, baharatlardan çiçeklere kadar geniş bir ürün yelpazesi sunar. Avrupa pazarlarını andıran atmosferi, hem yerel halk hem de turistler için canlı ve otantik bir alışveriş deneyimi yaratır.

Pazar, sadece alışveriş yapılan bir yer değil, aynı zamanda Cleveland’ın kültürel mozaiğini yansıtan sosyal bir buluşma noktasıdır. Her tezgâh, farklı bir kökene ait lezzetleri temsil eder — Polonya pierogileri, İtalyan pastaları, Orta Doğu baharatları ve Amerikan tatlıları bir arada bulunur. Geniş tavanlı ana salon, gün boyu süren hareketiyle kentin ruhunu yansıtır. West Side Market, hem lezzet keşfi yapmak isteyen gastronomi tutkunları hem de tarihi dokuyu hissetmek isteyen gezginler için Cleveland’da mutlaka görülmesi gereken bir duraktır.

18. Cincinnati Art Museum (Cincinnati) – 6.000 yıllık sanat tarihini kapsayan koleksiyon.

Cincinnati Art Museum (Cincinnati)

Cincinnati Art Museum (Cincinnati), 1881 yılında kurulmuş olup Amerika’nın en eski sanat müzelerinden biridir. Müze, 6.000 yılı aşan sanat tarihini kapsayan, 67.000’den fazla eserden oluşan etkileyici bir koleksiyona sahiptir. Antik Mısır ve Yunan eserlerinden Avrupa Rönesans tablolarına, Asya sanatından çağdaş Amerikan sanatına kadar geniş bir yelpazede eserler sergilenir. Rembrandt, Monet, Picasso, Van Gogh ve Degas gibi ünlü sanatçıların eserlerinin yanı sıra, yerel sanatçıların çalışmaları da koleksiyona önemli bir derinlik kazandırır. Üstelik müze ücretsiz giriş imkânı sunarak sanatın herkes tarafından erişilebilir olmasını sağlar.

Binanın kendisi de sanatsal bir başyapıttır; klasik mimarisi ve modern ek binalarıyla hem tarihî hem çağdaş bir estetik sunar. Müze, yıl boyunca geçici sergilere, eğitim atölyelerine, film gösterimlerine ve çocuklara yönelik sanat etkinliklerine ev sahipliği yapar. Ayrıca Art After Dark adıyla düzenlenen gece etkinlikleri, müzeyi yerel sanat ve sosyal yaşamın merkezlerinden biri haline getirmiştir. Cincinnati Art Museum, sanat tarihinin görkemini ve çeşitliliğini yaşamak isteyen herkes için Ohio’nun en etkileyici kültürel duraklarından biridir.

19. Stan Hywet Hall & Gardens (Akron) – 20. yüzyıl başlarından kalma görkemli malikâne ve bahçeler.

Stan Hywet Hall & Gardens (Akron)

Stan Hywet Hall & Gardens (Akron), 20. yüzyılın başlarında lastik endüstrisinin öncülerinden F.A. Seiberling tarafından inşa ettirilmiş, Ohio’nun en ihtişamlı tarihi konutlarından biridir. 1915 yılında tamamlanan bu 65 odalı Tudor Revival tarzındaki malikâne, İngiliz kırsal mimarisinden ilham alınarak tasarlanmıştır. İç mekânlar, dönemin zengin yaşam tarzını yansıtan antik mobilyalar, sanat eserleri ve el işçiliği detaylarıyla bezenmiştir. Ziyaretçiler, ana binayı gezerken Seiberling ailesinin yaşamına tanıklık eder ve Amerika’nın sanayi çağındaki yükselişine dair izler bulur.

Malikânenin çevresini saran 70 dönümlük bahçeler, ziyaretin en büyüleyici kısmını oluşturur. Peyzaj mimarı Warren Manning tarafından tasarlanan bahçelerde, gül bahçeleri, Japon bahçesi, muhafaza serası ve geniş yürüyüş yolları yer alır. Her mevsim farklı bir renk paleti sunan bu alan, özellikle bahar aylarında fotoğraf tutkunlarının gözdesidir. Yıl boyunca düzenlenen konserler, klasik otomobil sergileri ve Noel temalı etkinlikler, Stan Hywet’i yaşayan bir kültürel mekâna dönüştürür. Bu malikâne ve bahçeleri, hem tarih hem doğa severler için Akron’un en zarif keşif noktalarından biridir.

20. Put-in-Bay (South Bass Island) – Yaz aylarında canlı atmosferi, plajları ve tekne turlarıyla popüler ada destinasyonu.

Put-in-Bay (South Bass Island)

Put-in-Bay (South Bass Island), Erie Gölü üzerindeki en popüler yaz destinasyonlarından biridir ve canlı atmosferiyle ziyaretçilere hem dinlenme hem de eğlence dolu bir tatil sunar. Tekneyle ulaşılabilen ada, yaz aylarında müzik festivalleri, sahil partileri ve renkli sokak etkinlikleriyle canlanır. Küçük olmasına rağmen barlar, restoranlar, butik oteller ve göl kenarı yürüyüş alanlarıyla doludur. Perry’s Victory and International Peace Memorial, adanın en ünlü simgesidir ve tepesine çıkan ziyaretçiler, göl ve çevredeki adaların panoramik manzarasını izleme şansına sahip olur.

Doğal güzellikleriyle de öne çıkan Put-in-Bay, bisikletle gezilecek yolları, mağaraları ve plajlarıyla keşif dolu bir ada deneyimi sunar. Heineman’s Winery’de yerel şarapların tadına bakabilir veya Crystal Cave’in parlayan duvarlarını keşfedebilirsiniz. Göl turları ve su sporları, gününü aktif geçirmek isteyenler için idealdir. Akşam olduğunda ise adanın sahil restoranlarında gün batımına karşı yemek yemek, Put-in-Bay deneyiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu ada, hem eğlenceli bir hafta sonu kaçamağı hem de sakin bir doğa molası arayanlar için Ohio’nun en özel tatil duraklarından biridir.

Benzer İçerikler

POPÜLER İÇERİKLER

[td_block_social_counter facebook="travelertopiaa" instagram="travelertopia" twitter="travelertopia" manual_count_twitter="174" youtube="@Travelertopia" manual_count_youtube="5"]