Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri’nin en gözde şehirlerinden biri olarak hem kültürel çeşitliliği hem de eğlence dünyasındaki önemiyle dikkat çeker. “Melekler Şehri” olarak anılan Los Angeles, Hollywood’un kalbi olmasıyla sinema ve televizyon endüstrisinin merkezi kabul edilir. Şehir, yalnızca film stüdyoları ve ünlü yıldızlarıyla değil; aynı zamanda plajları, müzeleri, alışveriş caddeleri ve doğal güzellikleriyle de her yıl milyonlarca turisti kendine çeker.
Gezginler için Los Angeles, farklı zevklere hitap eden sayısız alternatifiyle unutulmaz bir deneyim sunar. Venice Beach’te renkli sahil hayatını keşfetmek, Beverly Hills’de lüks mağazaları gezmek, Griffith Observatory’den şehri panoramik olarak izlemek ya da Universal Studios’ta film dünyasının büyüsünü yaşamak bu şehirde yapılabilecek başlıca aktivitelerden yalnızca birkaçıdır. Tarihi ve modern yapıları, sanatsal etkinlikleri ve eşsiz atmosferiyle Los Angeles, hem eğlenceli hem de kültürel bir seyahat için benzersiz bir destinasyondur.
1. Hollywood Walk of Fame – Ünlülerin yıldızlarının bulunduğu meşhur cadde.
Hollywood Walk of Fame, Los Angeles’ın en ikonik turistik noktalarından biri olup, eğlence dünyasının kalbine adeta bir yolculuk sunar. Bu ünlü cadde üzerinde, sinema, televizyon, müzik, tiyatro ve radyo gibi alanlarda öne çıkan isimlerin yıldız plakaları yer alır. İlk olarak 1960 yılında oluşturulan bu yürüyüş yolu, bugün 2.700’den fazla ünlünün adını taşımaktadır. Hollywood Bulvarı boyunca uzanan bu yıldızlar, ziyaretçilerin hem eğlence sektörünün tarihini keşfetmelerine hem de favori sanatçılarının isimlerini görerek keyifli anlar yaşamalarına imkân tanır.
Cadde, yalnızca ünlülerin yıldızlarını görmek için değil, aynı zamanda çevresindeki canlı atmosferiyle de ziyaretçileri cezbeder. Tiyatro binaları, hediyelik eşya dükkânları, sokak sanatçıları ve fotoğraf çektirmek için özel noktalar, burayı hareketli ve eğlenceli kılar. Her gün binlerce turistin akınına uğrayan Hollywood Walk of Fame, Los Angeles’ın cazibesini ve eğlence endüstrisinin ihtişamını yansıtan eşsiz bir deneyim sunar.
2. Hollywood Sign – Şehrin simgesi olan devasa yazı.
Hollywood Sign, Los Angeles’ın en bilinen simgelerinden biri olup şehrin adeta görsel kimliğini temsil eder. İlk olarak 1923 yılında bir emlak projesini tanıtmak amacıyla “Hollywoodland” olarak inşa edilen bu devasa yazı, zamanla yalnızca “Hollywood” kelimesiyle kalmış ve dünya çapında sinema endüstrisinin sembolü hâline gelmiştir. Griffith Park’ın tepelerinde yer alan bu ikonik işaret, Los Angeles’ın neredeyse her bölgesinden görülebilen etkileyici bir manzara sunar.
Ziyaretçiler için Hollywood Sign yalnızca bir tabela değil, aynı zamanda unutulmaz fotoğraflar çekmek ve şehrin panoramik manzarasını izlemek için popüler bir noktadır. İşarete en yakın şekilde ulaşmak mümkün olmasa da, çevresindeki yürüyüş parkurları ve manzara noktaları, hem doğa içinde keyifli bir yürüyüş hem de Hollywood’un büyüsünü hissetme fırsatı sağlar. Hollywood Sign, Los Angeles seyahatinin olmazsa olmaz duraklarından biridir ve her turistin mutlaka görmek istediği simgesel bir yapıdır.
3. Griffith Observatory & Griffith Park – Şehir ve gökyüzü manzaralarıyla ünlü gözlemevi ve büyük park.
Griffith Observatory & Griffith Park, Los Angeles’ın hem doğal güzelliklerini hem de bilimsel yönünü bir araya getiren en özel noktalarından biridir. 1935 yılında halka açılan Griffith Gözlemevi, ziyaretçilere uzay ve astronomi hakkında kapsamlı bilgiler sunan sergileriyle ünlüdür. Buradan hem teleskoplarla gökyüzünü gözlemlemek hem de Los Angeles’ın etkileyici şehir manzarasını izlemek mümkündür. Özellikle gün batımı saatlerinde Griffith Observatory, hem romantik hem de büyüleyici bir atmosferiyle ziyaretçilerin en çok tercih ettiği yerlerden biridir.
Griffith Park ise gözlemevinin bulunduğu, Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük şehir parklarından biridir. Yürüyüş, bisiklet ve doğa sporları için sayısız parkura sahip olan park, aynı zamanda piknik alanları ve vahşi yaşamıyla doğaseverlere hitap eder. Parkın en yüksek noktalarından biri olan Mount Hollywood’a yapılan yürüyüşlerde, Hollywood Sign ve Los Angeles’ın panoramik manzarası eşsiz bir şekilde görülebilir. Doğa, bilim ve şehrin eşsiz atmosferini bir araya getiren Griffith Observatory & Griffith Park, Los Angeles gezisinin vazgeçilmez durakları arasında yer alır.
4. Santa Monica Pier – Lunapark, restoran ve okyanus manzarasıyla sahil keyfi.
Santa Monica Pier, Los Angeles’ın en sevilen sahil noktalarından biri olup hem yerel halkın hem de turistlerin uğrak yeridir. 1909 yılında açılan bu tarihi iskele, eğlence dolu atmosferiyle öne çıkar. İskele üzerinde yer alan Pacific Park isimli lunapark, devasa dönme dolabı ve roller coaster gibi eğlenceli oyuncaklarıyla ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatır. Ayrıca restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkânları ve akvaryum gibi cazibe merkezleri de burayı canlı ve keyifli bir mekân haline getirir.
Okyanus manzarasıyla birleşen bu eşsiz atmosfer, Santa Monica Pier’i hem gündüz hem de gece ziyaret etmek için ideal kılar. Gün batımında Pasifik Okyanusu’na karşı yürüyüş yapmak, sokak sanatçılarının performanslarını izlemek ve sahilde vakit geçirmek buranın sunduğu en güzel deneyimler arasındadır. Hem eğlence hem de huzuru bir arada sunan Santa Monica Pier, Los Angeles seyahatinde mutlaka görülmesi gereken ikonik duraklardan biridir.
5. Venice Beach – Renkli sokak sanatçıları, kaykay parkı ve plajıyla ünlü.
Venice Beach, Los Angeles’ın en renkli ve enerjik noktalarından biridir. Geniş kumsalı, dalgalı denizi ve güneşli havasıyla sahil keyfi sunarken; çevresindeki hareketli yürüyüş yolu, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim yaşatır. Sokak sanatçıları, müzisyenler, ressamlar ve farklı gösteriler sergileyen performansçılar sayesinde burası adeta açık hava sahnesine dönüşür. Ayrıca özgün butikler, hediyelik eşya dükkânları ve kafeler de Venice Beach’in canlı atmosferine katkı sağlar.
Sahil boyunca uzanan Venice Skate Park, kaykay kültürünün simgesi haline gelmiş alanlardan biridir ve her gün profesyonel ya da amatör kaykaycıların gösterilerine ev sahipliği yapar. Bunun yanı sıra, “Muscle Beach” adı verilen açık hava spor alanında spor yapan insanları izlemek de bölgenin ikonik deneyimlerinden biridir. Renkli duvar resimleri, bohem ruhu ve enerjik havasıyla Venice Beach, Los Angeles’ın özgür ve sanatsal tarafını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır.
6. Rodeo Drive (Beverly Hills) – Lüks alışverişin merkezi.
Rodeo Drive, Beverly Hills’in kalbinde yer alan ve lüks alışverişin merkezi olarak dünya çapında ün kazanmış bir caddedir. Burada dünyaca ünlü moda markalarının butikleri, tasarım mağazaları ve seçkin mücevher dükkânları bulunur. Özellikle vitrinlerinde sergilenen son moda ürünler, hem alışveriş yapmak isteyenleri hem de sadece göz atmak isteyen ziyaretçileri büyüler. Rodeo Drive, yalnızca alışveriş için değil; aynı zamanda Los Angeles’ın zarafetini ve lüks yaşam tarzını yansıtan simgesel bir duraktır.
Caddenin çevresinde yer alan kafeler, restoranlar ve şık oteller de burayı ayrıcalıklı bir destinasyon haline getirir. Ünlü filmlere sahne olmuş bu cadde, özellikle “Pretty Woman” filmiyle hafızalara kazınmıştır. Ziyaretçiler burada ünlü bir Hollywood yıldızıyla karşılaşma ihtimalinin heyecanını yaşarken, Beverly Hills’in görkemli atmosferini de deneyimleme fırsatı bulur. Rodeo Drive, Los Angeles seyahatinde hem prestijli bir alışveriş deneyimi hem de şehrin lüks yüzünü keşfetmek için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
7. Beverly Hills – Ünlülerin yaşadığı lüks mahalle.
Beverly Hills, Los Angeles’ın en prestijli ve göz alıcı bölgelerinden biridir. Dünyaca ünlü yıldızların ve zengin iş insanlarının yaşadığı bu lüks mahalle, geniş caddeleri, bakımlı palmiyeleri ve görkemli villalarıyla dikkat çeker. Şehrin en ünlü alışveriş noktalarından biri olan Rodeo Drive da burada yer alır ve Beverly Hills’i moda, lüks ve ihtişamın merkezi haline getirir. Ziyaretçiler, sokaklarda gezerken ihtişamlı malikâneleri görebilir ve bölgenin zarif atmosferini yakından hissedebilirler.
Beverly Hills yalnızca lüks yaşam tarzıyla değil, aynı zamanda huzurlu ve yeşil alanlarıyla da öne çıkar. Beverly Gardens Park gibi parklar, yürüyüş yapmak ve ikonik “Beverly Hills” tabelasıyla fotoğraf çektirmek için ideal alanlardır. Bölge, sinema ve televizyon dizilerinde sıkça sahne olarak seçildiği için ziyaretçilere tanıdık bir his verir. Beverly Hills, Los Angeles’ın ihtişamını, Hollywood’un büyüsünü ve Kaliforniya’nın seçkin yaşam tarzını bir arada sunan eşsiz bir destinasyondur.
8. Los Angeles County Museum of Art (LACMA) – Modern ve klasik sanat eserleriyle ünlü müze.
Los Angeles County Museum of Art (LACMA), Amerika Birleşik Devletleri’nin batı kıyısındaki en büyük sanat müzesi olarak öne çıkar. 1965 yılında kurulan müze, antik dönemlerden günümüze kadar uzanan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapar. Hem modern hem de klasik sanat eserlerini bünyesinde barındıran LACMA, farklı kültürlerden ve dönemlerden sanat eserlerini bir araya getirerek ziyaretçilere kapsamlı bir sanat deneyimi sunar. Özellikle resim, heykel, fotoğraf ve dekoratif sanat koleksiyonları, sanatseverlerin ilgisini çeker.
Müzenin en ikonik noktalarından biri olan Urban Light enstalasyonu, gece ve gündüz ziyaretçilerin fotoğraf çekmek için tercih ettiği popüler bir eserdir. Ayrıca LACMA, düzenlediği sergiler, atölyeler ve etkinliklerle sanatın farklı dallarını keşfetmek isteyenlere ilham verir. Hem yerel halk hem de turistler için kültürel bir cazibe merkezi olan LACMA, Los Angeles’ın sanatsal kimliğini en iyi yansıtan mekânlardan biridir.
9. The Getty Center – Sanat koleksiyonları ve etkileyici mimarisiyle bilinir.
The Getty Center, Los Angeles’ın en prestijli kültürel merkezlerinden biri olup hem sanat koleksiyonları hem de etkileyici mimarisiyle tanınır. 1997 yılında açılan bu merkez, Avrupa resimleri, heykeller, fotoğraflar ve dekoratif sanat eserlerinden oluşan zengin koleksiyonuyla dikkat çeker. Rembrandt, Van Gogh ve Monet gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini barındıran müze, sanatseverlere eşsiz bir deneyim sunar. Ayrıca düzenlenen geçici sergiler ve eğitim programları, sanatın farklı yönlerini keşfetme imkânı sağlar.
Sanatın yanı sıra, The Getty Center modern mimarisi ve bahçeleriyle de ziyaretçileri büyüler. Richard Meier tarafından tasarlanan yapı, beyaz taş kaplamaları ve etkileyici tasarımıyla şehrin simgesel noktalarından biri haline gelmiştir. Yüksek bir tepe üzerinde konumlanması sayesinde Los Angeles’ın panoramik manzarası da buradan izlenebilir. Hem sanatsal hem de mimari açıdan zengin bir deneyim sunan The Getty Center, Los Angeles ziyaretinde mutlaka görülmesi gereken duraklardan biridir.
10. Universal Studios Hollywood – Film stüdyosu ve tema parkı.
Universal Studios Hollywood, Los Angeles’ın en popüler eğlence merkezlerinden biri olup hem film stüdyosu hem de tema parkı özelliğiyle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Dünyaca ünlü filmlerin ve televizyon dizilerinin çekildiği stüdyoları gezme imkânı sağlayan Studio Tour, buranın en özel aktivitelerindendir. Ziyaretçiler, efsanevi film setlerini keşfederken aynı zamanda film yapım sürecinin perde arkasına tanıklık ederler. Sinema tutkunları için burası adeta bir rüya dünyasıdır.
Bunun yanı sıra, tema park bölümünde farklı film ve karakterlere dayalı heyecan verici roller coaster’lar, 3D ve 4D gösteriler, interaktif deneyimler ve canlı performanslar bulunur. Harry Potter, Jurassic World ve The Simpsons gibi yapımlara özel bölümler, her yaştan ziyaretçiye hitap eden eğlenceler sunar. Eğlence, aksiyon ve sinema büyüsünü bir araya getiren Universal Studios Hollywood, Los Angeles’ta görülmesi gereken en ikonik destinasyonlardan biridir.
11. Warner Bros. Studio Tour – Ünlü film ve dizilerin çekildiği setlerin gezilebildiği tur.
Warner Bros. Studio Tour, Los Angeles’ta sinema ve televizyon dünyasının perde arkasını keşfetmek isteyen ziyaretçiler için eşsiz bir deneyim sunar. Dünyaca ünlü filmlerin ve dizilerin çekildiği setleri görme imkânı sağlayan bu tur, ziyaretçileri Hollywood’un büyülü atmosferine adım attırır. Friends dizisinin ünlü Central Perk kafesinde oturmak, Harry Potter veya DC Comics evreninden kostümler ve sahne objelerini görmek tur kapsamında sunulan özel deneyimlerden sadece birkaçıdır.
Ayrıca tur boyunca, yapım sürecinde kullanılan dekorların, efektlerin ve kamera arkasındaki teknik detayların nasıl işlendiğini öğrenmek mümkündür. Ziyaretçiler, gerçek film setlerinde dolaşırken hem eğlenceli hem de öğretici bir yolculuk yaşarlar. Warner Bros. Studio Tour, sinema ve televizyon hayranları için Los Angeles gezisinin en unutulmaz duraklarından biri olmayı başarır.
12. Walt Disney Concert Hall – Frank Gehry tasarımı ünlü konser salonu.
Walt Disney Concert Hall, Los Angeles’ın en dikkat çekici mimari yapılarından biri olup dünyaca ünlü mimar Frank Gehry tarafından tasarlanmıştır. 2003 yılında açılan bu konser salonu, paslanmaz çelikten yapılmış dalgalı dış cephesiyle modern mimarinin en ikonik örneklerinden biri kabul edilir. Los Angeles Filarmoni Orkestrası’nın ana konser mekânı olan yapı, aynı zamanda klasik müzikten caz konserlerine kadar geniş bir yelpazede etkinliklere ev sahipliği yapar.
İç mekânı da en az dış cephesi kadar etkileyici olan konser salonu, akustiğiyle dünya çapında övgü alır. Ahşap kaplamalarla zenginleştirilmiş sıcak atmosferi, dinleyicilere hem görsel hem de işitsel açıdan unutulmaz bir deneyim sunar. Hem sanat hem de mimari meraklıları için cazip bir destinasyon olan Walt Disney Concert Hall, Los Angeles’ın kültürel hayatını simgeleyen en önemli mekânlardan biridir.
13. Downtown LA (DTLA) – Modern gökdelenler, tarihi binalar ve Grand Central Market.
Downtown Los Angeles (DTLA), şehrin iş ve kültür merkezi olarak hem modern gökdelenleri hem de tarihi binalarıyla dikkat çeker. Burada yer alan Walt Disney Concert Hall, The Broad Museum ve Los Angeles Central Library gibi yapılar, bölgenin kültürel çeşitliliğini gözler önüne serer. Aynı zamanda Financial District’teki devasa gökdelenler, Los Angeles’ın modern yüzünü temsil ederken, tarihi Union Station ve El Pueblo de Los Angeles gibi bölgeler şehrin geçmişine yolculuk yapma imkânı sunar.
DTLA, yalnızca mimarisiyle değil, aynı zamanda yeme-içme ve alışveriş kültürüyle de öne çıkar. Grand Central Market, dünyanın farklı mutfaklarından lezzetlerin bir araya geldiği en popüler duraklardan biridir. Bölgedeki sanat galerileri, tiyatrolar, barlar ve restoranlar da bölgeyi gece gündüz hareketli kılar. Downtown LA, modern yaşamın dinamizmini ve şehrin tarihi dokusunu bir arada deneyimlemek isteyenler için vazgeçilmez bir destinasyondur.
14. Chinatown – Asya kültürünü yansıtan restoranlar ve mağazalar.
Chinatown, Los Angeles’ın en canlı ve kültürel açıdan zengin bölgelerinden biridir. Asya kültürünü yansıtan mimarisi, renkli sokakları ve geleneksel süslemeleriyle ziyaretçileri adeta farklı bir dünyaya taşır. Burada yer alan tapınaklar, hediyelik eşya dükkânları ve otantik dekorasyon ürünleri satan mağazalar, bölgeye özgün bir atmosfer katar. Özellikle kırmızı fenerlerle süslü sokaklar, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunar.
Bölge aynı zamanda gastronomi açısından da oldukça zengindir. Çin mutfağının yanı sıra Vietnam, Tayland ve diğer Asya mutfaklarından örnekler sunan restoranlar, damak tadına hitap eden geniş bir yelpaze oluşturur. Yıl boyunca düzenlenen festivaller ve kültürel etkinlikler de Chinatown’u daha da özel kılar. Chinatown, Los Angeles’ta farklı kültürleri keşfetmek ve Asya’nın otantik havasını hissetmek isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.
15. Little Tokyo – Japon kültürü, mutfağı ve festivalleriyle ünlü.
Little Tokyo, Los Angeles’ın merkezinde yer alan ve Japon kültürünün izlerini taşıyan en önemli bölgelerden biridir. 1880’lerde Japon göçmenler tarafından kurulmuş olan bu mahalle, günümüzde hem tarihi hem de kültürel mirasıyla öne çıkar. Dar sokakları, geleneksel Japon mimarisini yansıtan yapıları ve modern mağazalarıyla ziyaretçilere farklı bir atmosfer sunar. Ayrıca bölgede bulunan Japanese American National Museum, Japon-Amerikan topluluğunun tarihine ışık tutar.
Bölge, özellikle mutfağıyla büyük ilgi görür. Sushi barlar, ramen restoranları, mochi ve matcha tatlıları sunan kafeler, Japon lezzetlerini deneyimlemek isteyenler için cazip seçeneklerdir. Yıl boyunca düzenlenen Obon Festivali ve Yeni Yıl kutlamaları gibi kültürel etkinlikler de bölgeye renk katar. Little Tokyo, Los Angeles’ta Japon kültürünü yakından tanımak, otantik lezzetler tatmak ve canlı etkinliklere katılmak isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir duraktır.
16. Los Angeles County Natural History Museum – Dinozor fosilleri ve doğa tarihi koleksiyonları.
Los Angeles County Natural History Museum, Amerika’nın en büyük doğa tarihi müzelerinden biri olup özellikle geniş dinozor fosili koleksiyonuyla dikkat çeker. Müzede sergilenen devasa dinozor iskeletleri, ziyaretçilere tarih öncesi çağların büyüleyici atmosferini hissettirir. Ayrıca müze, minerallerden bitkilere, hayvan örneklerinden insanlık tarihine kadar uzanan geniş bir koleksiyon sunarak doğanın ve yaşamın evrimini kapsamlı bir şekilde gözler önüne serer.
Burası yalnızca sergileriyle değil, aynı zamanda interaktif etkinlikleriyle de öne çıkar. Çocuklar ve yetişkinler için düzenlenen atölyeler, canlı gösterimler ve özel programlar, ziyaretçilere eğitici ve eğlenceli bir deneyim yaşatır. Ayrıca müzenin botanik bahçeleri ve açık hava sergileri de keşif dolu anlar sunar. Los Angeles County Natural History Museum, hem aileler hem de meraklı gezginler için Los Angeles’ta mutlaka görülmesi gereken kültürel duraklardan biridir.
17. California Science Center – Space Shuttle Endeavour’un sergilendiği bilim merkezi.
California Science Center, Los Angeles’ın en etkileyici bilim merkezlerinden biri olup her yaştan ziyaretçiye eğlenceli ve öğretici bir deneyim sunar. Merkezin en dikkat çekici sergilerinden biri, NASA tarafından emekliye ayrıldıktan sonra buraya getirilen Space Shuttle Endeavour’dur. Uzay mekik programının simgesi haline gelmiş bu devasa araç, uzay keşiflerine dair ilham verici bir yolculuk sunar. Ziyaretçiler, mekik ile birlikte uzay teknolojilerinin gelişimini ve insanlığın uzaydaki başarılarını yakından görebilirler.
Merkez yalnızca uzayla sınırlı kalmaz; biyoloji, ekoloji, mühendislik ve teknolojiye dair interaktif sergilerle de bilim dünyasının farklı alanlarını keşfetme imkânı tanır. Özellikle çocuklar için düzenlenen deney alanları, bilimi eğlenceli hale getirerek öğrenmeyi teşvik eder. Hem eğitici hem de etkileyici koleksiyonlarıyla California Science Center, Los Angeles gezisinin kültürel ve bilimsel açıdan en önemli duraklarından biridir.
18. Dodger Stadium – Los Angeles Dodgers beyzbol takımının evi.
Dodger Stadium, Los Angeles Dodgers beyzbol takımının evi olarak hem spor tutkunlarının hem de turistlerin ilgisini çeken ikonik bir stadyumdur. 1962 yılında açılan bu dev spor kompleksi, 56.000 kişilik kapasitesiyle Major League Baseball’un en büyük stadyumlarından biridir. Hem tarihiyle hem de atmosferiyle dikkat çeken Dodger Stadium, Amerikan beyzbol kültürünü yakından deneyimlemek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunar.
Stadyum yalnızca maç günlerinde değil, yıl boyunca düzenlenen konserler, etkinlikler ve turlar ile de ziyaretçilerin ilgisini çeker. Dodgers maçlarında yaşanan coşkulu atmosfer, taraftarların tezahüratları ve geleneksel yiyecekleriyle birleşerek unutulmaz anılar yaratır. Ayrıca stadyumdan Los Angeles şehir merkezinin ve San Gabriel Dağları’nın manzarasını görmek de mümkündür. Dodger Stadium, Los Angeles’ın spor kültürünü tanımak isteyen herkesin mutlaka uğraması gereken duraklardan biridir.
19. Malibu Beaches – Şehrin dışında, huzurlu ve güzel sahiller.
Malibu Beaches, Los Angeles’ın kalabalık şehir hayatından uzaklaşmak ve Pasifik Okyanusu’nun huzurunu hissetmek isteyenler için en ideal sahil bölgelerinden biridir. Miles uzunluğunda uzanan kumsalları, berrak suları ve sakin atmosferiyle Malibu, hem yerel halkın hem de turistlerin gözde kaçış noktasıdır. Özellikle Zuma Beach, El Matador State Beach ve Malibu Lagoon gibi popüler sahiller, doğallıkları ve manzaralarıyla ziyaretçileri büyüler.
Malibu yalnızca plajlarıyla değil, aynı zamanda sahil boyunca uzanan şık restoranları, kafeleri ve butik mağazalarıyla da keyifli bir deneyim sunar. Sörf kültürünün önemli merkezlerinden biri olan bu bölgede, dalgaların tadını çıkaran sörfçüleri izlemek ya da bizzat denemek mümkündür. Gün batımında okyanusun turuncu ve pembe tonlara bürünmesi ise Malibu sahillerini daha da büyüleyici hale getirir. Malibu Beaches, Los Angeles seyahatinde huzur, doğa ve deniz keyfini bir arada yaşamak isteyenler için unutulmaz bir destinasyondur.
20. Runyon Canyon – Manzaralı yürüyüş parkurlarıyla popüler trekking alanı.
Runyon Canyon, Los Angeles’ın en popüler açık hava destinasyonlarından biri olup, hem yerel halkın hem de turistlerin sıklıkla tercih ettiği yürüyüş ve trekking alanıdır. Hollywood’un hemen kuzeyinde yer alan bu geniş doğal park, çeşitli zorluk derecelerine sahip yürüyüş parkurlarıyla ziyaretçilere farklı seçenekler sunar. Burada yürüyüş yaparken hem doğayla iç içe zaman geçirmek hem de şehrin gürültüsünden uzaklaşmak mümkündür.
Parkın en cazip yanlarından biri ise sunduğu muhteşem manzaralardır. Zirveye ulaştığınızda Los Angeles şehir merkezinin panoramik görüntüsü, Hollywood Sign ve hatta açık bir havada Pasifik Okyanusu bile görülebilir. Ayrıca bölge, ünlülerin de sık sık yürüyüş yaptığı bir yer olarak bilinir; bu da ziyaretçilere beklenmedik sürprizler yaşatabilir. Runyon Canyon, doğa sporlarını sevenler için hem spor hem de manzara keyfi sunan eşsiz bir trekking alanıdır.