Amerika Birleşik Devletleri’nin güneydoğusunda yer alan Kentucky, hem doğal güzellikleri hem de kültürel zenginlikleriyle öne çıkan bir eyalettir. At yetiştiriciliği, ünlü Kentucky Derby yarışları, bourbon viskisi ve mavi çimen tarlaları ile tanınan bu bölge, ziyaretçilere eşsiz deneyimler sunar. Doğa severler için mağaralar, ormanlar ve şelaleler; tarih ve kültür meraklıları için ise müzeler, tarihi yapılar ve geleneksel kasabalar oldukça ilgi çekicidir.
Kentucky aynı zamanda dünyanın en uzun mağara sistemine sahip Mammoth Cave National Park, doğa yürüyüşçülerinin gözdesi Red River Gorge, Bourbon üretim merkezlerini kapsayan Kentucky Bourbon Trail ve at kültürünü yansıtan Lexington’daki çiftlikler ile tanınır. Ziyaretçiler hem modern şehir hayatını hem de kırsalın sakin atmosferini bir arada keşfetme imkânı bulur. Bu yönüyle Kentucky, tarih, doğa, spor ve gastronomi tutkunları için çok yönlü bir seyahat rotasıdır.
1. Mammoth Cave National Park – Dünyanın en uzun mağara sistemi.
Mammoth Cave National Park, Kentucky’nin en çok ziyaret edilen doğal harikalarından biridir ve dünyanın en uzun mağara sistemi olarak bilinir. 400 milden (yaklaşık 640 km) fazla keşfedilmiş geçide sahip olan bu mağara, karstik yapısıyla yer altı dünyasının gizemini ortaya koyar. Park, yalnızca mağaralarıyla değil, aynı zamanda yüzeydeki yürüyüş yolları, kamp alanları ve zengin biyolojik çeşitliliğiyle de dikkat çeker. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Mammoth Cave, hem bilimsel araştırmalar hem de turistik geziler açısından büyük önem taşır.
Ziyaretçiler, parkta rehberli turlara katılarak mağaranın farklı bölümlerini keşfedebilir; devasa galeriler, yer altı nehirleri ve tarihi izlerle dolu bölümler, benzersiz bir deneyim sunar. Parkta ayrıca kano, bisiklet, doğa yürüyüşü ve kuş gözlemciliği gibi aktiviteler yapılabilir. Tarih boyunca yerli halklardan günümüze kadar birçok medeniyetin ilgisini çekmiş olan bu mağara, hem jeolojik yapısıyla hem de kültürel geçmişiyle Kentucky’nin simgesel destinasyonlarından biridir.
2. Kentucky Horse Park (Lexington) – At kültürünü ve yarış tarihini tanıtan müze ve çiftlik.
Kentucky Horse Park, Lexington’da bulunan ve at kültürünü kutlayan eşsiz bir müze ile aynı zamanda aktif bir çiftlik olarak işlev gören bir turistik merkezdir. Burada ziyaretçiler, at yetiştiriciliğinin tarihine, farklı ırkların özelliklerine ve ünlü yarış atlarının hikâyelerine tanıklık edebilir. Parkta bulunan müzeler, sergiler ve heykeller, Kentucky’nin “Dünyanın At Başkenti” olarak anılmasının nedenlerini gözler önüne serer. Özellikle International Museum of the Horse, atların insanlık tarihindeki rolünü küresel bir perspektifle sunar.
Ziyaretçiler, parkta düzenlenen canlı gösterilerle atların zarafetini ve gücünü yakından görebilir. Günlük at tanıtımları, tımar gösterileri ve arabayla gezinti gibi aktiviteler sayesinde hem çocuklar hem de yetişkinler için eğlenceli bir deneyim oluşur. Ayrıca park, yıl boyunca at yarışı etkinliklerine, sergilere ve festival benzeri organizasyonlara ev sahipliği yapar. Kentucky Horse Park, hem at meraklıları hem de kültürel bir deneyim arayan gezginler için Lexington’un en cazip duraklarından biridir.
3. Churchill Downs (Louisville) – Ünlü Kentucky Derby yarışlarının yapıldığı hipodrom.
Churchill Downs, Louisville kentinde bulunan ve Amerika’nın en ünlü hipodromlarından biri olarak bilinen tarihi bir mekândır. 1875 yılında açılan bu hipodrom, her yıl Mayıs ayında düzenlenen Kentucky Derby ile tüm dünyadan ziyaretçileri kendine çeker. Beyaz çatı kuleleri (Twin Spires) ile ikonik bir görünüme sahip olan Churchill Downs, yalnızca at yarışlarının yapıldığı bir yer değil, aynı zamanda Kentucky’nin kültürel kimliğinin bir parçasıdır. Burada gerçekleşen etkinlikler, hem sporun heyecanını hem de geleneksel Derby atmosferini yaşatır.
Ziyaretçiler, hipodromun yanı sıra Kentucky Derby Museum’u gezerek bu prestijli yarışın tarihini öğrenebilir, şampiyon atların hikâyelerini dinleyebilir ve yarış atmosferini simülasyonlarla deneyimleyebilir. Yıl boyunca düzenlenen farklı yarışlar ve etkinlikler sayesinde Churchill Downs, yalnızca Derby zamanı değil, her mevsim canlılığını korur. Hem spor tutkunları hem de kültür meraklıları için Louisville’in en önemli duraklarından biri olan bu hipodrom, Kentucky’nin dünya çapında tanınmasında büyük rol oynamaktadır.
4. Louisville Slugger Museum & Factory (Louisville) – Beyzbol sopası üretim yeri ve müze.
Louisville Slugger Museum & Factory, Louisville’de yer alan ve Amerika’nın en popüler sporlarından biri olan beyzbola adanmış özel bir müzedir. Müzenin önünde sergilenen devasa boyuttaki beyzbol sopası, burayı kentin simgelerinden biri haline getirmiştir. İçeride ziyaretçiler, ünlü “Louisville Slugger” markalı sopaların üretim sürecini yakından görebilir, atölyelerde kullanılan aletleri inceleyebilir ve hatta üretim hattında sopaların nasıl işlendiğine tanıklık edebilir. Bu yönüyle müze, hem spor meraklıları hem de endüstri tarihine ilgi duyanlar için oldukça cazip bir deneyim sunar.
Ayrıca müze, beyzbol tarihine ışık tutan sergilere ev sahipliği yapar. Babe Ruth, Hank Aaron ve Derek Jeter gibi efsanevi oyuncuların kullandığı sopalar burada görülebilir. Ziyaretçiler, interaktif alanlarda beyzbol sopasını deneyebilir, sanal atış makinelerinde kendilerini bir oyuncu gibi hissedebilir. Sporla ilgilenmeyenler için bile hem kültürel hem de eğlenceli bir ziyaret noktası olan Louisville Slugger Museum & Factory, Louisville’in en ikonik cazibe merkezlerinden biridir.
5. Cumberland Falls State Resort Park – “Doğu’nun Niagara’sı” olarak bilinen şelale.
Cumberland Falls State Resort Park, Kentucky’nin en gözde doğal güzelliklerinden biri olup, “Doğu’nun Niagara’sı” olarak anılan ünlü şelaleye ev sahipliği yapar. 21 metre yüksekliğe ve 38 metre genişliğe sahip bu görkemli şelale, Cumberland Nehri üzerinde yer alır ve özellikle güçlü su akışıyla etkileyici bir manzara sunar. Park, şelaleyi izlemek için özel olarak düzenlenmiş seyir teraslarına sahiptir ve hem gündüz hem de gece ziyaretçilerine unutulmaz bir doğa deneyimi yaşatır.
Cumberland Falls’ı özel kılan en önemli özelliklerden biri ise dünyanın çok az yerinde görülebilen “moonbow” (ay gökkuşağı) olgusudur. Ay ışığının su buharına yansımasıyla oluşan bu doğa olayı, özellikle dolunay zamanlarında şelale çevresinde gözlemlenebilir. Bunun dışında park, yürüyüş yolları, piknik alanları, kamp tesisleri ve doğa sporları olanaklarıyla doğaseverlere hitap eder. Doğa fotoğrafçıları, macera tutkunları ve huzurlu bir kaçış arayan gezginler için Cumberland Falls, Kentucky’nin en cazip destinasyonlarından biridir.
6. Red River Gorge Geological Area (Daniel Boone National Forest) – Doğa yürüyüşü ve kaya tırmanışı için eşsiz bir kanyon bölgesi.
Red River Gorge Geological Area, Kentucky’deki Daniel Boone National Forest içerisinde yer alan ve eşsiz doğal oluşumlarıyla ünlü bir kanyon bölgesidir. Yüzlerce doğal taş köprü, kemer ve kayalık yapısıyla dikkat çeken bu alan, Amerika’nın en önemli jeolojik miraslarından biri kabul edilir. Bölge, kırmızımsı kaya yapıları ve derin vadileriyle ziyaretçilere görsel bir şölen sunarken, aynı zamanda biyolojik çeşitlilik açısından da oldukça zengindir. Özellikle doğa fotoğrafçılığı, yürüyüş ve keşif gezileri için ideal bir destinasyondur.
Bölge, sadece yürüyüşçüler için değil, aynı zamanda kaya tırmanışı tutkunları için de dünya çapında bir cazibe merkezidir. 1.000’den fazla tırmanış rotasına ev sahipliği yapan Red River Gorge, hem amatörler hem de profesyonel sporcular için farklı zorluk seviyelerinde seçenekler sunar. Ayrıca kamp alanları, şelaleler ve seyir noktaları, burayı doğayla iç içe bir tatil arayanlar için ideal kılar. Doğal kemerlerinden en ünlüsü olan Natural Bridge, bölgenin simgesi haline gelmiş ve her yıl binlerce ziyaretçi tarafından keşfedilmektedir.
7. Shaker Village of Pleasant Hill (Harrodsburg) – Tarihi Shaker topluluğu köyü.
Shaker Village of Pleasant Hill, Kentucky’nin Harrodsburg yakınlarında bulunan ve Amerika’daki en büyük restore edilmiş Shaker topluluğu köyüdür. 19. yüzyılda Shaker dini topluluğu tarafından kurulmuş olan bu yerleşim, bugün ziyaretçilere dönemin yaşam tarzını, mimarisini ve kültürel değerlerini tanıtır. Taş ve ahşap yapılardan oluşan tarihi binalar, Shaker topluluğunun sade ve işlevsel tasarım anlayışını yansıtır. Burada müzeler, sergiler ve rehberli turlar aracılığıyla Shaker inançları, günlük yaşamları ve üretim biçimleri hakkında bilgi edinmek mümkündür.
Köy, yalnızca tarih meraklıları için değil, aynı zamanda doğa severler için de cazip bir destinasyondur. Çevresinde geniş yürüyüş parkurları, tarım alanları ve doğal güzellikler bulunur. Ziyaretçiler at arabası turlarına katılabilir, geleneksel el sanatları atölyelerini deneyimleyebilir ve organik ürünlerle hazırlanan yöresel yemeklerin tadına bakabilir. Shaker Village of Pleasant Hill, geçmiş ile bugünü birleştiren özgün atmosferiyle Kentucky’de mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerden biridir.
8. Ark Encounter (Williamstown) – Nuh’un Gemisi’nin birebir ölçülerde inşa edilmiş tematik yapısı.
Ark Encounter, Kentucky’nin Williamstown kentinde bulunan ve Nuh’un Gemisi’nin birebir ölçülerde inşa edilmiş devasa bir kopyasını ziyaretçilere sunan tematik bir parktır. Yaklaşık 155 metre uzunluğunda, 26 metre genişliğinde ve 16 metre yüksekliğinde olan bu ahşap yapı, dünyanın en büyük gemi temsillerinden biri olarak kabul edilir. Ziyaretçiler, geminin içinde dolaşarak Nuh’un hikâyesini canlandıran sergileri görebilir, İncil’de anlatılan tufan olayını tarihi ve dini bir perspektiften deneyimleyebilirler.
Park, yalnızca dini ve kültürel açıdan değil, mimari görkemiyle de dikkat çeker. Geminin içinde hayvan kafesleri, yaşam alanları ve günlük yaşamı betimleyen canlandırmalar bulunur. Ayrıca park alanında hayvanat bahçesi, doğa yürüyüş parkurları ve ailelere yönelik etkinlikler yer alır. Ark Encounter, hem inanç temelli bir deneyim arayanlar hem de farklı bir mimari ve kültürel yapıyı keşfetmek isteyenler için Kentucky’nin en sıra dışı turistik cazibe merkezlerinden biridir.
9. Newport Aquarium (Newport) – Ohio Nehri kıyısında büyük akvaryum.
Newport Aquarium, Kentucky’nin Newport kentinde, Ohio Nehri kıyısında yer alan modern bir akvaryum kompleksidir. Ziyaretçilere deniz yaşamının çeşitliliğini tanıtmayı amaçlayan bu tesis, yüzlerce türden binlerce deniz canlısına ev sahipliği yapar. Akvaryumun en ilgi çekici bölümlerinden biri, cam tünellerden geçerek köpekbalıkları, vatozlar ve tropik balıkların arasından yürüyebilme deneyimidir. Ayrıca su altı ekosistemlerini gerçekçi bir şekilde yansıtan sergi alanları sayesinde, ziyaretçiler kendilerini adeta okyanusun derinliklerinde hissederler.
Akvaryum yalnızca sergi alanlarından ibaret değildir; eğitim programları, hayvanlarla etkileşim etkinlikleri ve özel sunumlarla hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eder. Özellikle penguenler, timsahlar ve tatlı su türleriyle hazırlanan bölümler ziyaretçilerden yoğun ilgi görür. Aile dostu yapısı sayesinde Newport Aquarium, hem eğlenceli hem de öğretici bir gezi deneyimi sunar. Ohio Nehri’nin manzarası eşliğinde keşif imkânı sağlayan bu akvaryum, Kentucky’nin en çok ziyaret edilen cazibe merkezlerinden biri olarak öne çıkar.
10. Louisville Mega Cavern – Eski bir kireçtaşı madeninde yer altı macera parkı.
Louisville Mega Cavern, Louisville’de bulunan ve aslında eski bir kireçtaşı madeninin dönüştürülmesiyle oluşturulmuş devasa bir yer altı kompleksi olarak dikkat çeker. Yaklaşık 100 dönümlük alana yayılan bu yer altı alanı, ziyaretçilere hem tarihî bir bakış açısı hem de benzersiz bir eğlence deneyimi sunar. Madenin geçmişte endüstriyel kullanımı, günümüzde turistik bir cazibe merkezine dönüşmüş ve yer altı dünyasının gizemli atmosferi ziyaretçilere açılmıştır.
Bu yer altı kompleksinde zipline, bisiklet parkuru, yürüyüş turları ve ışık gösterileri gibi farklı etkinlikler düzenlenmektedir. Özellikle yer altı zipline parkuru, dünyada türünün en büyüklerinden biri olarak öne çıkar. Ayrıca rehberli turlar, madenin tarihini ve jeolojik yapısını tanıtırken; “Lights Under Louisville” etkinliği, devasa galerilerin renkli ışıklarla donatıldığı özel bir deneyim sunar. Louisville Mega Cavern, hem macera tutkunlarına hem de farklı bir gezi arayanlara hitap eden, Kentucky’nin en sıra dışı cazibe merkezlerinden biridir.
11. Keeneland Race Course (Lexington) – Tarihi at yarışı merkezi.
Keeneland Race Course, Lexington’da bulunan ve Amerika’nın en saygın at yarışı merkezlerinden biri olarak kabul edilen tarihi bir hipodromdur. 1936 yılında açılan bu tesis, yalnızca yarışların yapıldığı bir alan değil, aynı zamanda safkan at yetiştiriciliğinin merkezi olarak da ün kazanmıştır. Zarif mimarisi, yemyeşil pistleri ve geleneksel atmosferiyle Keeneland, ziyaretçilerine hem sporun heyecanını hem de kültürel bir deneyimi bir arada sunar. Her yıl ilkbahar ve sonbahar sezonlarında düzenlenen yarışlar, dünyanın dört bir yanından at meraklılarını ve yatırımcıları kendine çeker.
Keeneland aynı zamanda at mezatlarıyla da ünlüdür; burada düzenlenen satışlarda birçok şampiyon yarış atı alıcılarıyla buluşmuştur. Hipodrom, yalnızca profesyonel yarışçılar için değil, aynı zamanda sıradan ziyaretçiler için de cazip bir gezi noktasıdır. Ziyaretçiler, rehberli turlara katılarak yarışların perde arkasını görebilir, atların antrenmanlarını izleyebilir ve bu köklü sporun geleneklerini yakından tanıyabilir. Keeneland Race Course, Lexington’un at kültürünü en iyi şekilde yansıtan, hem tarihi hem de sportif bir simge olarak öne çıkar.
12. Kentucky Bourbon Trail – Maker’s Mark, Woodford Reserve gibi ünlü damıtımevlerini kapsayan rota.
13. Ashland, The Henry Clay Estate (Lexington) – Ünlü devlet adamı Henry Clay’in tarihi evi.
Ashland, The Henry Clay Estate, Lexington’da yer alan ve Amerika’nın ünlü devlet adamlarından Henry Clay’in yaşamına tanıklık eden tarihi bir malikanedir. 19. yüzyılda inşa edilen bu görkemli ev, Clay’in siyasi kariyerini ve kişisel yaşamını yansıtan mobilyalar, belgeler ve sanat eserleriyle donatılmıştır. Geniş bahçeleri, tarihi atmosferi ve rehberli turlarıyla ziyaretçilere dönemin yaşam tarzını gösteren bir müze işlevi görür. Ashland, yalnızca Kentucky’nin değil, Amerika’nın siyasi ve kültürel tarihine ilgi duyanlar için mutlaka görülmesi gereken önemli bir duraktır.
14. Big South Fork National River and Recreation Area – Doğa sporları ve kamp için popüler alan.
15. My Old Kentucky Home State Park (Bardstown) – Tarihi ev ve müzik kültürüyle ünlü.
16. Louisville Waterfront Park – Ohio Nehri kıyısında modern park.
Louisville Waterfront Park, Ohio Nehri kıyısında konumlanan ve Louisville’in modern yüzünü yansıtan en popüler açık alanlarından biridir. 85 hektarlık geniş bir alana yayılan bu park, hem yerel halkın hem de turistlerin dinlenmek, yürüyüş yapmak ve nehir manzarasının tadını çıkarmak için tercih ettiği bir mekândır. Modern peyzaj tasarımı, yeşil alanları, köprüleri ve seyir noktalarıyla şehir içinde doğayla buluşma imkânı sağlar. Özellikle gün batımında Ohio Nehri kıyısındaki manzarası, ziyaretçilerin fotoğraf karelerini süsleyen eşsiz bir görünüme sahiptir.
Park, yıl boyunca çok sayıda etkinliğe ve festivale ev sahipliği yapar. Konserler, havai fişek gösterileri, spor etkinlikleri ve kültürel şenlikler, burayı kentin sosyal yaşamının merkezlerinden biri haline getirir. Aileler için oyun alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları da mevcuttur. Şehrin canlı kültürünü ve topluluk ruhunu yansıtan Louisville Waterfront Park, doğa, sanat ve eğlencenin birleştiği bir kent simgesi olarak öne çıkar.
17. National Corvette Museum (Bowling Green) – Chevrolet Corvette otomobillerine adanmış müze.
National Corvette Museum, Kentucky’nin Bowling Green kentinde bulunan ve Amerika’nın efsanevi spor otomobili Chevrolet Corvette’e adanmış özel bir müzedir. Corvette üretiminin merkezi olan Bowling Green’de yer alan bu müze, otomobil tutkunları için adeta bir hac noktasıdır. Müzenin koleksiyonunda ilk üretilen 1953 model Corvette’ten günümüzün modern tasarımlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede araçlar sergilenir. Ziyaretçiler, Corvette’in gelişim sürecini, mühendislik harikalarını ve markanın Amerikan otomobil kültüründeki yerini detaylı şekilde öğrenebilirler.
Müze yalnızca sergi alanlarıyla sınırlı kalmaz; interaktif deneyimler de sunar. Sürüş simülatörleri, özel etkinlikler ve hatta piste çıkarak Corvette test sürüşü yapma imkânı ziyaretçilerin ilgisini çeker. Ayrıca 2014 yılında yaşanan ve müzenin bazı araçlarını yutan meşhur zemin çökmesi olayı (sinkhole) da ilgi çeken bölümlerden biridir. Bugün bu olay müzede bir sergiye dönüştürülmüştür. National Corvette Museum, otomobil meraklıları için eşsiz bir koleksiyon sunarken, aynı zamanda Bowling Green’i ziyaret eden herkes için heyecan verici bir deneyim sağlar.
18. Daniel Boone National Forest – Doğa yürüyüşleri ve kamp alanlarıyla ünlü orman.
Daniel Boone National Forest, Kentucky’nin doğusunda yaklaşık 8.600 km²’lik geniş bir alana yayılan ve adını ünlü kaşif Daniel Boone’dan alan görkemli bir ormandır. Yoğun ormanlık alanları, derin kanyonları, gölleri ve doğal kaya oluşumlarıyla dikkat çeken bu bölge, Amerika’nın en güzel doğal parkurlarından bazılarına ev sahipliği yapar. Özellikle doğa yürüyüşü, kamp, balıkçılık ve kano gibi açık hava etkinlikleri için popülerdir. Zengin biyolojik çeşitliliği ve farklı ekosistemleriyle hem doğa severlere hem de bilimsel araştırmalara ilham verir.
Orman içinde yer alan Red River Gorge, doğal taş köprüleri ve kaya tırmanışı rotalarıyla dünyanın dört bir yanından macera tutkunlarını çekerken; Cave Run Lake ise su sporları ve piknik için ideal bir noktadır. Rehberli turlar, kamp alanları ve panoramik seyir noktaları sayesinde ziyaretçiler doğayla iç içe unutulmaz bir deneyim yaşar. Daniel Boone National Forest, hem kısa süreli doğa kaçamakları hem de uzun süreli keşifler için Kentucky’nin en değerli doğal hazinelerinden biridir.
19. Kentucky State Capitol (Frankfort) – Neo-klasik mimarisiyle öne çıkan başkent binası.
Kentucky State Capitol, eyaletin başkenti Frankfort’ta yer alan ve görkemli Neo-klasik mimarisiyle dikkat çeken bir yapıdır. 1910 yılında tamamlanan bu bina, devletin yasama ve yürütme işlevlerinin merkezidir. Devasa kubbesi, sütunlu girişi ve zarif mermer detaylarıyla hem mimari hem de tarihi açıdan değerli bir eserdir. İç mekânında Senato ve Temsilciler Meclisi salonları, Yüksek Mahkeme odaları ve tarihi figürlerin heykelleri bulunur. Ziyaretçiler, rehberli turlar sayesinde eyaletin siyasi geçmişi ve işleyişi hakkında bilgi edinebilirler.
Capitol binası yalnızca politik bir merkez değil, aynı zamanda Frankfort’un kültürel simgesidir. Çevresindeki geniş bahçeler, anıtlar ve yürüyüş yolları, halkın dinlenmesi ve etkinlikler düzenlemesi için ideal bir ortam sunar. Özellikle bahar aylarında çiçeklerle bezenmiş peyzajı oldukça etkileyicidir. Kentucky State Capitol, hem tarih ve siyaset meraklıları hem de mimariye ilgi duyanlar için görülmesi gereken önemli bir duraktır.
20. Bardstown – Bourbon Başkenti – Bourbon damıtımevleri ve tarihi atmosferiyle ünlü küçük şehir.
Bardstown, Kentucky’nin merkezinde yer alan ve “Bourbon Başkenti” olarak bilinen tarihi bir kasabadır. Amerika’daki en eski bourbon damıtımevlerinden bazılarına ev sahipliği yapan Bardstown, bu özelliğiyle hem içki kültürüne hem de turizme büyük katkı sağlar. Ziyaretçiler, Maker’s Mark, Heaven Hill ve Willett gibi dünyaca ünlü damıtımevlerinde üretim sürecini öğrenebilir, tadım etkinliklerine katılabilir ve Bourbon Trail deneyiminin en özgün noktalarından birini yaşayabilirler.
Kasaba yalnızca bourbon ile değil, aynı zamanda zengin tarihi atmosferiyle de dikkat çeker. 18. yüzyıldan kalma taş binalar, müzeler, antik dükkânlar ve geleneksel restoranlar ziyaretçilere nostaljik bir ortam sunar. Her yıl düzenlenen Kentucky Bourbon Festival, binlerce ziyaretçiyi bir araya getirerek kasabanın kültürel mirasını yaşatır. Bardstown, hem bourbon tutkunları hem de küçük Amerikan kasabalarının tarihi dokusunu keşfetmek isteyenler için Kentucky’nin en otantik destinasyonlarından biridir.