Amerika Birleşik Devletleri’nin Ortabatı bölgesinde yer alan Iowa, geniş tarım alanları, samimi küçük kasabaları ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir eyalettir. “Hawkeye State” olarak da bilinen Iowa, sadece mısır tarlalarıyla değil; aynı zamanda tarihi yapıları, doğal parkları, gölleri ve modern şehirleriyle de ziyaretçilere farklı deneyimler sunar. Hem doğa tutkunları hem de kültürel gezi meraklıları için pek çok keşfedilecek nokta bulunur.
Eyalet başkenti Des Moines, sanat galerileri, botanik bahçeleri ve tarihi hükümet binasıyla öne çıkarken; kırsal bölgelerde kapalı köprüler, mağaralar ve şelaleler doğa severleri kendine çeker. Ayrıca Iowa Great Lakes bölgesi yaz tatilleri için popüler bir destinasyon olurken, Amana Colonies gibi tarihi yerleşimler kültürel mirası yansıtır. Bu çeşitlilik, Iowa’yı hem Amerikan kültürünü tanımak hem de doğal güzelliklerin tadını çıkarmak isteyen gezginler için cazip bir durak haline getirir.
1. Iowa State Capitol (Des Moines) – Altın kaplamalı kubbesiyle ünlü eyalet hükümet binası.
Iowa State Capitol (Des Moines), eyaletin başkenti Des Moines’te bulunan ve görkemli mimarisiyle dikkat çeken tarihi bir yapıdır. 1886 yılında tamamlanan bina, Amerika’daki tek beş kubbeli eyalet hükümet binası olma özelliğini taşır. En büyük kubbesi altın kaplama ile süslenmiş olup şehrin simgelerinden biri haline gelmiştir. Neo-klasik mimari tarzındaki yapının iç kısmı, mermer sütunlar, vitray pencereler ve sanatsal detaylarla zenginleştirilmiştir. Ziyaretçiler, hem binanın mimari ihtişamını hem de tarihi dokusunu keşfetme fırsatı bulur.
Capitol binası, Iowa Senatosu, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Mahkeme gibi devlet kurumlarına ev sahipliği yapar. Ayrıca içerisinde tarihi belgeler, sanat eserleri ve Iowa’nın siyasi geçmişini yansıtan koleksiyonlar yer alır. Ziyaretçiler, rehberli turlara katılarak hem devlet işleyişi hakkında bilgi edinebilir hem de binanın en yüksek noktalarına çıkarak Des Moines’in panoramik manzarasını izleyebilir. Bu özelliğiyle Iowa State Capitol, hem mimari açıdan etkileyici hem de tarihi açıdan öğretici bir gezi noktasıdır.
2. Des Moines Art Center (Des Moines) – Modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği müze.
Des Moines Art Center (Des Moines), modern ve çağdaş sanatın önde gelen eserlerini bir araya getiren önemli bir kültür merkezidir. 1948 yılında açılan müze, Pablo Picasso, Henri Matisse, Edward Hopper, Georgia O’Keeffe gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapar. Koleksiyonunda resim, heykel, fotoğraf ve dekoratif sanat örnekleri bulunan müze, sanatın farklı dönemlerini ve akımlarını ziyaretçilere sunar. Ayrıca düzenlenen geçici sergiler sayesinde her ziyaret farklı bir deneyim yaşatır.
Müzenin dikkat çekici bir diğer yönü de mimarisidir. Eliel Saarinen, I. M. Pei ve Richard Meier gibi ünlü mimarlar tarafından tasarlanan farklı bölümler, binanın estetik açıdan özgün bir yapıya sahip olmasını sağlar. Ziyaretçiler yalnızca eserleri görmekle kalmaz, aynı zamanda sanat ile mimarinin uyumunu da deneyimleme fırsatı bulur. Girişin ücretsiz olması ise Des Moines Art Center’ı hem yerel halk hem de turistler için kolay erişilebilir ve cazip bir kültür durağı haline getirir.
3. Blank Park Zoo (Des Moines) – Aileler için popüler hayvanat bahçesi.
Blank Park Zoo (Des Moines), Iowa’nın en büyük ve en popüler hayvanat bahçesi olarak özellikle aileler için keyifli bir ziyaret noktasıdır. 1966 yılında kurulan bu hayvanat bahçesi, yaklaşık 49 dönümlük bir alana yayılmıştır ve dünyanın farklı bölgelerinden yüzlerce hayvan türüne ev sahipliği yapar. Aslanlar, kaplanlar, zürafalar, lemurlar ve deniz aslanları gibi birçok canlıyı yakından görmek mümkündür. Çocuklar için eğitici programlar ve interaktif etkinlikler sunulması, burayı hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim haline getirir.
Hayvanların yanı sıra Blank Park Zoo, doğal yaşam alanlarını taklit eden sergileriyle dikkat çeker. Tropikal yağmur ormanları, Afrika savanası ve su altı dünyasını yansıtan bölümler, ziyaretçilere farklı ekosistemleri keşfetme fırsatı sunar. Ayrıca yıl boyunca düzenlenen özel etkinlikler, konserler ve doğa koruma projeleri sayesinde hayvanat bahçesi, topluma çevre bilinci kazandırmayı da amaçlar. Bu özellikleriyle Blank Park Zoo, hem eğlence hem de öğrenme odaklı bir gezi noktası olarak öne çıkar.
4. Pappajohn Sculpture Park (Des Moines) – Açık hava çağdaş sanat heykel parkı.
Pappajohn Sculpture Park (Des Moines), şehir merkezinde 2009 yılında açılmış ve kısa sürede Des Moines’in en popüler kültürel simgelerinden biri haline gelmiştir. 4,4 hektarlık geniş bir alana yayılan park, John ve Mary Pappajohn’un bağışladığı değerli çağdaş sanat eserlerine ev sahipliği yapar. Louise Bourgeois, Jaume Plensa, Deborah Butterfield ve Yoshitomo Nara gibi dünyaca ünlü sanatçıların 30’dan fazla büyük ölçekli heykeli burada sergilenmektedir. Park, hem sanatseverlere hem de şehirde keyifli vakit geçirmek isteyen ziyaretçilere açık hava galerisi deneyimi sunar.
Parkın cazip yanlarından biri de 24 saat boyunca ücretsiz erişime açık olmasıdır. Gündüzleri aileler ve turistler tarafından gezilen heykeller, gece ise özel aydınlatmalar sayesinde farklı bir atmosfer yaratır. Ayrıca park, yıl boyunca çeşitli kültürel etkinliklere, konserlere ve topluluk aktivitelerine de ev sahipliği yapar. Hem modern sanatın etkileyici örneklerini görmek hem de Des Moines’in canlı şehir yaşamını hissetmek isteyenler için Pappajohn Sculpture Park unutulmaz bir durak niteliğindedir.
5. Amana Colonies (Amana) – 19. yüzyıldan kalma Alman kökenli tarihi yerleşim.
Amana Colonies (Amana), Iowa’nın en dikkat çekici tarihi bölgelerinden biridir ve 19. yüzyılda Almanya’dan göç eden dini bir topluluk tarafından kurulmuştur. Yedi küçük köyden oluşan bu yerleşim, topluluk yaşamı ve el sanatlarıyla öne çıkar. Uzun yıllar boyunca kapalı bir ekonomik sistemle yaşayan Amana halkı, tarım, el yapımı mobilya, dokuma, bira üretimi ve mutfak kültürüyle tanınmıştır. Bugün ziyaretçiler, bu otantik yaşam tarzını yansıtan müzeler, tarihi evler ve atölyeleri gezerek Alman kökenli mirası keşfetme fırsatı bulur.
Amana Colonies, aynı zamanda kültürel etkinlikleri ve festivalleriyle de canlı bir merkezdir. Özellikle Alman mutfağını tanıtan restoranlar, el yapımı ürünlerin satıldığı butik dükkânlar ve şarap tadım noktaları turistlerin ilgisini çeker. Yıl boyunca düzenlenen Oktoberfest, kış festivalleri ve el sanatları fuarları sayesinde bölgeye ayrı bir renk katılır. Hem tarih meraklıları hem de kültürel deneyim arayan gezginler için Amana Colonies, Iowa’nın geçmişini ve çok kültürlü yapısını yansıtan özel bir destinasyondur.
6. Maquoketa Caves State Park (Maquoketa) – Doğal mağaralarıyla ünlü milli park.
Maquoketa Caves State Park (Maquoketa), Iowa’nın en popüler doğal alanlarından biri olup, eyaletin en büyük mağara sistemine ev sahipliği yapar. Parkta farklı boyutlarda 16’dan fazla mağara bulunur ve ziyaretçiler bu mağaraları keşfederken doğanın gizemli yüzüyle tanışır. Rainbow Cave, Dancehall Cave ve Hernando’s Hideaway gibi öne çıkan mağaralar, hem yürüyüş hem de keşif için ideal noktalardır. Park, kaya oluşumları, doğal köprüler ve karstik yapısıyla fotoğrafçılar ve doğa tutkunları için benzersiz bir deneyim sunar.
Mağaraların dışında park, zengin doğa yürüyüş parkurlarıyla da öne çıkar. Yürüyüş sırasında kayalık vadiler, sık ormanlar ve yabani yaşam gözlemlenebilir. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında açan yabani çiçekler ve sonbahardaki renk cümbüşü, bölgeyi daha da cazip hale getirir. Piknik alanları ve kamp imkânlarıyla donatılmış olan Maquoketa Caves State Park, doğayla baş başa kalmak isteyenler için unutulmaz bir mola noktasıdır.
7. Field of Dreams Movie Site (Dyersville) – Ünlü “Field of Dreams” filmine ev sahipliği yapan ikonik beyzbol sahası.
Field of Dreams Movie Site (Dyersville), 1989 yapımı “Field of Dreams” filminin çekildiği ikonik beyzbol sahası olarak hem sinema hem de spor tutkunları için özel bir anlam taşır. Kevin Costner’ın başrolünde oynadığı film, Amerikan kültüründe derin bir yer edinmiş ve bu sahayı adeta kutsal bir ziyaret noktasına dönüştürmüştür. Iowa’nın kırsalındaki mısır tarlalarının ortasında yer alan bu beyzbol sahası, hem filmin nostaljik atmosferini hissettiren hem de gerçek bir Amerikan deneyimi yaşatan bir mekân olarak öne çıkar.
Ziyaretçiler, sahada yürüyüş yapabilir, beyzbol oynayabilir veya filmdeki sahnelerin geçtiği noktaları keşfedebilirler. Ayrıca alan, yıl boyunca düzenlenen etkinliklere ev sahipliği yapar; Major League Baseball (MLB) takımlarının sahada yaptığı özel maçlar, burayı daha da ünlü hale getirmiştir. Hediyelik eşya dükkânı ve rehberli turlar sayesinde ziyaretçiler hem filmle ilgili hatıralar edinebilir hem de Amerikan beyzbol geleneğini yakından tanıyabilir. Field of Dreams Movie Site, hem sinema tarihi hem de spor kültürü açısından unutulmaz bir durak niteliğindedir.
8. Herbert Hoover Presidential Library and Museum (West Branch) – ABD’nin 31. Başkanı Herbert Hoover’a adanmış müze.
Herbert Hoover Presidential Library and Museum (West Branch), Amerika Birleşik Devletleri’nin 31. Başkanı Herbert Hoover’ın yaşamı ve mirasına adanmış önemli bir kültürel mekândır. 1962 yılında açılan bu müze ve kütüphane kompleksi, Hoover’ın çocukluk yıllarından başlayarak başkanlık dönemine kadar uzanan hayatını detaylı sergilerle anlatır. Ziyaretçiler, kişisel eşyalar, belgeler, fotoğraflar ve döneme ait objeler aracılığıyla Hoover’ın hem siyasi hem de insani yönlerini keşfetme fırsatı bulur.
Müze, yalnızca Hoover’ın başkanlık yıllarına değil, aynı zamanda onun insani yardım çalışmalarıyla dolu kariyerine de ışık tutar. Birleşmiş Milletler’in öncüllerinden sayılan yardım organizasyonlarındaki rolü ve savaş sonrası Avrupa’ya yaptığı gıda yardımları burada öne çıkar. Hoover’ın doğduğu evin de müze alanı içinde yer alması, ziyaretçilere onun mütevazı kökenlerini görme imkânı sağlar. Bu yönüyle Herbert Hoover Presidential Library and Museum, hem Amerikan siyasi tarihini hem de küresel insani değerleri anlamak için eşsiz bir duraktır.
9. Effigy Mounds National Monument (Harpers Ferry) – Yerli halkların hayvan şekilli höyükleri.
Effigy Mounds National Monument (Harpers Ferry), Kuzey Amerika’daki en etkileyici arkeolojik alanlardan biridir ve yerli halkların binlerce yıl önce inşa ettiği hayvan şekilli höyükleriyle tanınır. Burada bulunan 200’den fazla toprak höyük, kuş, ayı ve yılan gibi hayvan figürlerini andıran formlarıyla dikkat çeker. Bu yapılar, yerli halkların dini törenleri, mezar alanları ve toplumsal yaşamları hakkında önemli ipuçları verir. Mississippi Nehri kıyısındaki doğal manzarayla birleşen bu kutsal alan, hem kültürel hem de ruhani bir deneyim sunar.
Ziyaretçiler, parkın içindeki yürüyüş parkurlarında bu höyükleri keşfederken aynı zamanda bölgenin doğal güzelliklerinin de tadını çıkarabilir. Ormanlarla çevrili tepelerden Mississippi Nehri’nin panoramik manzarası görülebilir ve tarih ile doğa iç içe bir yolculuk yapılabilir. Alan, aynı zamanda yerli halkların mirasını onurlandırmak amacıyla koruma altına alınmıştır ve ziyaretçilere bu kadim kültürün değerlerini tanıma fırsatı sunar. Effigy Mounds National Monument, hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için unutulmaz bir Iowa durağıdır.
10. National Mississippi River Museum & Aquarium (Dubuque) – Mississippi Nehri’nin doğasını ve tarihini anlatan müze.
National Mississippi River Museum & Aquarium (Dubuque), Amerika’nın en önemli su yollarından biri olan Mississippi Nehri’nin tarihini, kültürünü ve ekosistemini tanıtan kapsamlı bir merkezdir. Müze, hem tarihi sergiler hem de canlı akvaryum alanlarıyla ziyaretçilere nehrin geçmişten günümüze rolünü gözler önüne serer. Buharlı gemiler, balıkçılık kültürü, yerli halkların yaşamı ve nehrin Amerikan ekonomisindeki yeri burada detaylı bir şekilde işlenir. Ayrıca bölgeye özgü balık türleri, sürüngenler ve su canlıları akvaryum bölümlerinde yakından görülebilir.
Ziyaretçiler, etkileşimli sergiler ve 4D sinema deneyimleri sayesinde hem eğlenir hem de öğrenir. Açık hava sergileri arasında tarihi tekneler ve gemiler bulunurken, çocuklara yönelik özel eğitim programları aile ziyaretlerini daha da keyifli hale getirir. Müze aynı zamanda çevre bilinci yaratmayı amaçlayarak Mississippi Nehri’nin korunması üzerine de farkındalık çalışmaları yürütür. Bu yönüyle National Mississippi River Museum & Aquarium, hem tarih hem de doğa meraklıları için Iowa’nın en zengin kültürel duraklarından biridir.
11. Iowa State Fairgrounds (Des Moines) – Her yıl düzenlenen ünlü Iowa State Fair fuar alanı.
Iowa State Fairgrounds (Des Moines), Amerika’nın en ünlü ve köklü fuarlarından biri olan Iowa State Fair’e ev sahipliği yapmasıyla tanınır. Her yıl Ağustos ayında düzenlenen bu fuar, 1854’ten beri milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayarak Iowa’nın kültürünü, tarımını, sanatını ve mutfağını kutlar. Fuar alanında devasa lunapark eğlenceleri, canlı müzik performansları, tarım sergileri ve ünlü hayvan yarışmaları yer alır. Özellikle dev tereyağı heykelleri ve eyaletin ünlü yiyecekleri, ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sunar.
Fuar dışında, Iowa State Fairgrounds yıl boyunca farklı etkinliklere de kapılarını açar. Konserler, el sanatları festivalleri, araba fuarları ve topluluk etkinlikleri bu geniş alanda düzenlenir. Tarihi yapılar ve geniş açık alanlar sayesinde fuar alanı, sadece Iowa State Fair sırasında değil, yılın her döneminde kültürel bir merkez olarak işlev görür. Iowa’yı ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken bu alan, hem eğlence hem de geleneksel Amerikan fuar kültürünü yaşamak için ideal bir duraktır.
12. Greater Des Moines Botanical Garden (Des Moines) – Tropikal bitkiler ve botanik sergiler.
Greater Des Moines Botanical Garden (Des Moines), doğa ve bitki severler için şehrin en huzurlu ve renkli noktalarından biridir. Des Moines Nehri kıyısında yer alan bu botanik bahçe, özellikle tropikal ve egzotik bitkilerin sergilendiği dev kubbeli sera yapısıyla dikkat çeker. İçerisinde palmiyeler, orkide koleksiyonları ve nadir bitki türleri bulunur. Ziyaretçiler, farklı iklim bölgelerinden getirilen bitkileri görerek adeta dünya çapında bir botanik yolculuğa çıkar.
Bahçenin dış alanında ise mevsimlik çiçekler, tematik bahçeler ve yürüyüş yolları yer alır. Japon bahçesi, gül bahçesi ve nehir manzaralı peyzaj düzenlemeleri, fotoğraf meraklıları ve romantik geziler için ideal ortamlar sunar. Ayrıca yıl boyunca düzenlenen eğitim programları, sergiler ve atölyeler sayesinde ziyaretçiler sadece güzellikleri izlemekle kalmaz, aynı zamanda botanik bilgisini de geliştirme şansı bulur. Greater Des Moines Botanical Garden, şehir merkezinde doğayla baş başa kalmak isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır.
13. Iowa Great Lakes (Okoboji Gölleri Bölgesi) – Tatil köyleri, plajlar ve su sporlarıyla ünlü göller bölgesi.
Iowa Great Lakes (Okoboji Gölleri Bölgesi), Iowa’nın kuzeybatısında yer alan ve eyaletin en popüler tatil destinasyonlarından biri olarak bilinir. Spirit Lake, East Okoboji ve West Okoboji gibi göllerden oluşan bu bölge, yaz aylarında tatilcilerin gözde durağıdır. Temiz plajları, kamp alanları ve göl kıyısındaki tatil köyleri sayesinde hem aileler hem de gençler için cazip bir ortam sunar. Özellikle West Okoboji Gölü’nün berrak suları, yüzme, balık tutma ve tekne gezintileri için en çok tercih edilen noktalardandır.
Bölge aynı zamanda su sporları ve eğlence aktiviteleriyle de ünlüdür. Yelken, kano, jet ski ve su kayağı gibi aktiviteler tatilcilerin en çok ilgisini çeken seçenekler arasındadır. Çevredeki restoranlar, barlar ve alışveriş noktaları bölgeyi canlı bir turistik merkez haline getirirken, konserler ve festivaller de tatil atmosferine renk katar. Iowa Great Lakes, doğal güzellikleriyle olduğu kadar sosyal etkinlikleriyle de ziyaretçilere unutulmaz bir yaz tatili deneyimi yaşatır.
14. Adventureland Park (Altoona) – Eğlenceli lunapark ve su parkı.
Adventureland Park (Altoona), Iowa’nın en büyük eğlence parklarından biridir ve hem yerel halk hem de turistler için cazip bir gezi noktasıdır. 1974 yılında açılan park, klasik lunapark eğlencelerinden modern hız trenlerine kadar geniş bir yelpazede deneyimler sunar. Roller coaster’lar, dönme dolap, çarpışan arabalar ve temalı oyun alanları sayesinde her yaş grubuna hitap eder. Özellikle aileler için eğlenceli bir gün geçirmek isteyenler, parkın sunduğu gösteriler ve çocuklara özel alanlarla keyifli vakit geçirebilir.
Parkın bir diğer önemli özelliği ise geniş su parkı bölümüdür. Dalga havuzları, su kaydırakları ve tematik yüzme alanları yaz aylarında serinlemek için mükemmel bir fırsat sunar. Ayrıca park içerisinde restoranlar, atıştırmalık noktaları ve canlı performansların yapıldığı sahneler de bulunur. Adventureland Park, hem adrenalin dolu eğlence hem de rahatlatıcı aktiviteleri bir arada sunarak Iowa’daki en popüler aile destinasyonlarından biri haline gelmiştir.
15. University of Iowa Old Capitol Museum (Iowa City) – Tarihi hükümet binası, şimdi müze olarak kullanılıyor.
–
(C) 2018 Tony Webster
University of Iowa Old Capitol Museum (Iowa City), eyaletin tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. 1842 yılında inşa edilen bu bina, Iowa eyaletinin ilk hükümet merkezi olarak hizmet vermiştir. Daha sonra eyalet başkentinin Des Moines’e taşınmasının ardından bina, University of Iowa kampüsünün simgesi haline gelmiştir. Neo-klasik mimarisiyle dikkat çeken yapı, altın kaplamalı kubbesi sayesinde Iowa City’nin en ikonik noktalarından biridir.
Günümüzde Old Capitol, bir müze olarak ziyaretçilere açıktır. Müzenin sergileri, Iowa’nın erken dönem siyasi tarihi, eyaletin kuruluş süreci ve üniversitenin gelişim hikâyesini anlatır. Ziyaretçiler, tarihi salonları gezebilir, döneme ait belgeleri görebilir ve binanın mimari detaylarını inceleyebilirler. Hem tarih meraklıları hem de kampüs atmosferini deneyimlemek isteyenler için Old Capitol Museum, Iowa City’de mutlaka görülmesi gereken kültürel bir duraktır.
16. Brucemore Mansion (Cedar Rapids) – 19. yüzyıldan kalma görkemli malikane.
Brucemore Mansion (Cedar Rapids), Iowa’nın en görkemli tarihi yapılarından biri olarak 19. yüzyıldan günümüze kadar önemini koruyan bir kültürel mirastır. 1880’lerde inşa edilen bu malikane, üç önemli ailenin yaşadığı dönem boyunca hem sosyal hem de kültürel hayatın merkezi olmuştur. 21 odalı büyük yapı, zarif mobilyaları, vitray pencereleri ve dönemin mimarisini yansıtan detaylarıyla ziyaretçileri adeta zamanda yolculuğa çıkarır. Geniş bahçeler ve yürüyüş yolları ile çevrili malikane, sadece iç mekânı değil, dış peyzajıyla da etkileyici bir atmosfer sunar.
Günümüzde Brucemore, bir müze ve kültürel etkinlik merkezi olarak kullanılmaktadır. Yıl boyunca konserler, tiyatro gösterileri, sergiler ve topluluk etkinliklerine ev sahipliği yapar. Ziyaretçiler, rehberli turlar aracılığıyla hem malikane tarihini hem de burada yaşamış ailelerin hikâyelerini öğrenebilirler. Tarih, sanat ve kültürü bir arada sunan Brucemore Mansion, Cedar Rapids’in en önemli cazibe merkezlerinden biri olarak öne çıkar.
17. Snake Alley (Burlington) – “Dünyanın en kıvrımlı caddesi” olarak bilinen tarihi sokak.
Snake Alley (Burlington), Amerika’da hatta dünyada benzeri az görülen mimari bir sokak olarak ün kazanmıştır. 1894 yılında inşa edilen bu taş döşeli yol, yalnızca 84 metrelik uzunluğa sahip olmasına rağmen beş keskin virajıyla dikkat çeker. “Dünyanın en kıvrımlı caddesi” olarak bilinen Snake Alley, Almanya’daki şarap bağlarının yokuşlarından esinlenerek yapılmıştır. Hem tarihi dokusu hem de sıra dışı yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çeken bu yol, Burlington’ın en ikonik simgelerinden biri haline gelmiştir.
Bugün Snake Alley, turistler için fotoğraf çekim noktası olmasının yanı sıra yıl boyunca çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapar. Özellikle her yıl düzenlenen bisiklet yarışı Snake Alley Criterium, sporcuların ve izleyicilerin yoğun ilgisini çeker. Yokuşun çevresindeki tarihi binalar, butik dükkânlar ve yerel kafe atmosferi de burayı keşfetmeyi daha keyifli hale getirir. Snake Alley, hem tarih hem de eğlenceyi bir arada sunan sıra dışı bir deneyim olarak Iowa gezilerinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
18. Dunnings Springs Park (Decorah) – Şelalesiyle ünlü doğal park.
Dunnings Springs Park (Decorah), doğa severler için adeta bir saklı cennet niteliğinde olan küçük ama etkileyici bir parktır. Parkın en büyük cazibesi, Decorah şehir merkezine sadece birkaç dakika uzaklıkta bulunan 60 metrelik güzel şelalesidir. Kayaların arasından süzülen berrak sular, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında görkemli bir manzara oluşturur. Şelaleye ulaşım oldukça kolaydır; kısa yürüyüş yolları ve doğal merdivenler sayesinde ziyaretçiler rahatlıkla manzaranın keyfini çıkarabilir.
Park, sadece şelalesiyle değil çevresindeki doğal güzelliklerle de öne çıkar. Piknik alanları, yürüyüş parkurları ve yemyeşil ağaçlarla çevrili atmosferi, burayı hem kısa doğa kaçamakları hem de fotoğrafçılık için ideal bir destinasyon haline getirir. Sessiz ve huzurlu ortamı sayesinde Dunnings Springs Park, Decorah’ı ziyaret edenlerin mutlaka uğraması gereken doğal duraklardan biridir.
19. Bridges of Madison County (Winterset çevresi) – Roman ve filme ilham olan tarihi kapalı köprüler.
Bridges of Madison County (Winterset çevresi), Iowa’nın en romantik ve en çok ziyaret edilen tarihi yapılarından biridir. 19. yüzyılda inşa edilen bu kapalı ahşap köprüler, hem mühendislik tasarımları hem de pastoral güzellikleriyle öne çıkar. Köprülerin çoğu 1870’ler ve 1880’lerde yapılmış olup, bölgenin tarım toplumunun günlük yaşamında önemli bir rol oynamıştır. Günümüzde bu köprüler, Amerikan kırsal yaşamının nostaljik bir simgesi olarak korunmakta ve ziyaretçilere geçmişe açılan bir pencere sunmaktadır.
Bu köprüler, Robert James Waller’ın ünlü romanı The Bridges of Madison County ve aynı isimle Clint Eastwood’un yönettiği film sayesinde dünya çapında tanınır hale gelmiştir. Özellikle romantik atmosferi ve görsel güzelliğiyle bilinen köprüler, fotoğrafçılar, tarih meraklıları ve çiftler için popüler bir durak haline gelmiştir. Her yıl düzenlenen Madison County Covered Bridge Festival, köprüleri kutlamak ve bölgenin kültürel mirasını yaşatmak amacıyla binlerce ziyaretçiyi bir araya getirir. Bu yönüyle Bridges of Madison County, hem edebiyat hem de sinema tutkunları için unutulmaz bir Iowa deneyimidir.
20. Grotto of the Redemption (West Bend) – Dünyanın en büyük insan yapımı grotto kompleksi.
Grotto of the Redemption (West Bend), dünyadaki en büyük insan yapımı grotto kompleksi olarak bilinir ve aynı zamanda Iowa’nın en etkileyici dini yapılarından biridir. Katolik rahip Paul Matthias Dobberstein tarafından 1912 yılında inşa edilmeye başlanmış ve yaklaşık 40 yıl süren bir çalışmanın ürünü olmuştur. Yapının en dikkat çekici yanı, dünyanın farklı bölgelerinden toplanmış değerli taşlar, mineraller, kaya kristalleri ve fosillerle süslenmiş olmasıdır. Bu detaylar, grottolara benzersiz bir görsel ihtişam kazandırır.
Kompleks, Hz. İsa’nın yaşamındaki önemli sahneleri temsil eden dokuz farklı grotto bölümünden oluşur. Ziyaretçiler, her bölümde dini ve sanatsal bir atmosferle karşılaşır ve detaylı işçilik sayesinde adeta bir açık hava katedrali etkisi hissederler. Her yıl binlerce kişi, hem dini bir tecrübe yaşamak hem de sanat ve mimarinin bu etkileyici birleşimini görmek için Grotto of the Redemption’ı ziyaret eder. Burası, hem inanç turizmi hem de mimari meraklıları için mutlaka görülmesi gereken eşsiz bir Iowa durağıdır.